Öksürük, vücudun solunum yollarındaki sekresyonları ve yabancı cisimleri temizlemeye yarayan bir savunma mekanizmasıdır. Bu nedenle sağlıklı kişilerde etkili ve yararlı bir işlevi bulunur. Ancak kimi zaman önemsenmesi gereken bir durumdur. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ziya Saltürk, öksürükle ilgili bilinmesi gerekenleri şöyle anlattı…
Doç. Dr. Ziya Saltürk
VEREM VE KOAH'A DİKKAT!
Öksürük temel olarak balgamlı ve balgamsız olarak ikiye ayrılabilir. Bu ikisi de kendi içinde alt gruplara ayrılarak incelenebilir. Örneğin kuru öksürükler, farenjite bağlı kuru öksürükler, irritasyona (duman vb.) bağlı öksürükler şeklinde ayrılabilir. Viral enfeksiyonlar gerek geniz ve yutak bölgesinde, gerekse bronşlar ve akciğer uç birimleri alveollarde yaptıkları enfeksiyonlar da öksürüğe neden olabilir. Halk arasında nezle olarak adlandırdığımız viral üst solunum yolu enfeksiyonları en tipik örneğidir. Benzer şekilde bakteriyel enfeksiyonlar yine sık karşılaşılan etkenlerdir. Burada en bilinen örnek sinüzitlerdir. Tüberküloz son yıllarda artma eğilimi gösteren ve öksürükle kendini belli eden ciddi bir enfeksiyondur. Duman solumak, sigara, hava kirliliği gibi solunum yollarında yabancı olarak algılanan mukozayı tahriş eden durumlar öksürükle uzaklaştırılmaya çalışılır. Sigara içen bireylerde kronik bronşit olarak bilinen Kronik, Tıkayıcı Akciğer Hastalığı KOAH sık karşılaşılan durumlar arasında sayılabilir.
HEYECAN BİLE TETİKLEYEBİLİR
Öksürük reflü belirtisi olarak da karşımıza çıkmaktadır. Asidin üst yemek borusu kanalını geçtiği durumlarda asidin tahrişine bağlı öksürük görülebilir. Özellikle gece yatarken ortaya çıkan öksürüklerde reflü ayırıcı tanılar arasında yer almalıdır. Nörolojik hastalıklarda ve ses teli felçlerinde yutma sırasında solunum yoluna kaçan yiyecek ve içecekler özellikle yaşlı hasta grubunda görülmektedir. Bazı hastalarda endişe ve heyecan duygusu ile de öksürük ortaya çıkabilir.
BİR NEDENİ DE ALERJİ OLABİLİR
Kuru öksürük çoğunlukla farenjite bağlıdır. Özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarının erken dönemlerinde sık karşılaşılır. Boğazda yanma hissi ile başlar. Küçük çocuklarda enfeksiyon ses telleri altına indiğinde trakeit (soluk borusu) veya bronşitte de görülebilir. İlerleyen safhalarda sinüzit gelişirse veya bronşit ilerlerse öksürük balgamlı hale gelir. Zehirlenme ve benzeri durumlarda yine ani başlangıçlı öksürük görülür. Gece artan öksürükler kuru ise reflü, balgamlı ise sinüzit öncelikli olarak düşünülmelidir. Uzun süreli öksürüklerde ise farklı tanılara yönelmek gerekir. Kulak Burun Boğaz pratiğinde en sık karşılaştığımız kronik farenjit ve larenjitlerdir. Uzun burun tıkanıklığı veya reflüsü olan hastalar bu grubun çoğunluğunu oluşturur. Bu hastalarda kuru öksürük ve eşlik eden boğaz temizleme ihtiyacı vardır. Uzun süren balgamlı öksürüklerde alerjik şikayetler göz önünde tutulmalıdır. Bronşit, astım, tüberküloz ve akciğer kanseri kronik öksürüğe sebep olabilir. Sigara içen bireylerde kronik bronşit ve akciğer kanseri yönünden dikkatli olunmalıdır.
Ne zaman doktora başvurulmalı?
Öksürük başlangıçtan itibaren tedaviye rağmen 10 gün içinde geçmezse doktora başvurulmalıdır. Üst solunum yolu enfeksiyonları genellikle 7-10 gün aralığında düzelir. Bu süreden sonra farklı hastalıkların olabileceği göz önünde tutulmalıdır. 3 haftayı geçen öksürükler ise kronik hastalıkların habercisi olabilir.