Rum Yönetimi Lideri Anastasiades olası bir çözümde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yok olmasının hedeflenmediğini kaydetti ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin evrilerek gelişmesinin amaçlandığını söyledi. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ise Mayıs ayına kadar çözümün mümkün olduğunu var güçleri ile çalışacaklarını vurguladı.
FEDERASYON’UN ŞEKLİ: Kıbrıs Müzakerelerinde liderlerin müzakerecileri hız kesmeden görüşme yapmaya devam ederken Rum Lider Nikos Anastasiades’in yaptığı açıklama çözümün şeklinin ne olabileceğine dikkat çekti. BM Parametreleri çerçevesinde iki bölgeli, iki toplumlu federasyon şeklinde kurulacak Cumhuriyette Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yok olmayacağı ve evrileceğine vurgu yapıldı.
KIBRIS TÜRK TARAFI TUTUM DEĞİŞTİRDİ: Anastasiades, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Kıbrıs Türk toplumunun lideri olarak seçilmesinin ardından çözüm için bir fırsat penceresinin oluştuğunu belirtti. Anastasiades, ilk kez AB'nin çözüm çabalarına katıldığını, bunun Kıbrıs Türk tarafının tutumunun değişmesi nedeniyle mümkün hale geldiğini kaydetti.
MAYIS’A KADAR ÇÖZÜM MÜMKÜN: Mayıstaki seçimlere kadar nihai bir sonuca ulaşmak için var güçle çalışılması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı niyet, kararlılık, azim ve bu hızla devam edilirse mayısa kadar bir çözüme ulaşmanın mümkün olduğunu ifade etti. Akıncı, Türkiye’nin verdiği desteğin de önemli olduğunu ifade etti.
Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafının müzakerecileri Özdil Nami ve Andreas Mavroyannis, Kıbrıs sorununun çözümü çerçevesinde müzakerelere yeniden başladı ve 1 Eylül’de gerçekleşecek liderler görüşmesine kadar yoğun bir görüşme takvimi gerçekleştirecek. Akıncı ve Anastasiadis, 1 Eylül’deki görüşmelerinde sadece mülkiyet, toprak ve eğer varsa, müzakerecilerin yönetim başlığına ilişkin gündeme getirmek istedikleri konuların ele alacak.
Müzakere süreci yoğun şekilde devam ederken yeni federasyonun da yavaş yavaş şekillenmeye başladığı öğrenildi. Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum kurucu devletlerinin Kıbrıs Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin evrimleşmesi şeklinde olacağına vurgu yapılıyor.
KIBRIS CUMHURİYETİ YOK OLMAYACAK
Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiades, hiç kimsenin Kıbrıs Cumhuriyetinin yok olmasını hedeflemediğini, tam ters onun evrimini, gelişmesini hedeflediğine işaret ederek, Kıbrıs'ın, liderlerinin kararlığına, birlik ve ortak eyleme ihtiyacı olduğunu vurguladı.
“ÇÖZÜM İÇİN BİR FIRSAT”
Güney Lefkoşa'da gerçekleşen Yurtdışında Yaşayan Kıbrıslıların (POMAK-PSEKA ) ve NEPOMAK Yönetim Kurulunun 18'inci Dünya Konferansında konuşan Rum Lider Anastasiades, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Kıbrıs Türk toplumunun lideri olarak seçilmesinin ardından çözüm için bir fırsat penceresinin oluştuğunu belirtti. Rum Lider, AB ve BM üyesi olacak ve uluslararası anlaşmalarının hala geçerli olacağı bir devlet için gerekli koşulları oluşturma konusunu ele aldıklarına dikkat çekti.
İLK KEZ AB ÇÖZÜM ÇABALARINA KATILDI
Rum lider Anastasiades yoğun bir sürece girildiğini de ifade ettiği açıklamasında, umutlu olduğunun da altını çizdi ve temkinli iyimserlik taşıdığına vurgu yaptı. “Memleketimizin ihtiyacı olan şey liderlerinin kararlığı, birlik ve ortak eylemdir” diyen Rum Lider, ilk kez AB'nin çözüm çabalarına katıldığını söyledi.
KIBRIS TÜRK TARAFI TUTUM DEĞİŞTİRDİ
Anastasiades, AB’nin çözüm katkısı ile ilgili olarak, bunun Kıbrıs Türk tarafının tutumunun değişmesi nedeniyle mümkün hale geldiğini kaydederek, istişareler sırasında her iki tarafta var olan güvensizlik hissinin dikkate alındığını ve bir dizi önlem yoluyla tarafların birbirlerine olan güveni yeniden sağlamaya çalışıldığını açıkladı.
RUM MECLİSİ 15 EYLÜL’DE TOPLANIYOR
Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru, Anastasiadis’in 15 Eylül tarihinde Rum meclisini Kıbrıs sorunundaki gelişmeler konusunda kapalı oturumda bilgilendireceğini açıkladı. Omirou, işlevsel ve sürdürülebilir olan bir çözüm üzerinde ısrar etmenin herkesin tarihe ve uygarlığa karşı görevi olduğuna işaret etti.
AKINCI: “BELİRSİZLİK KANGRENLEŞMİŞ SIKINTI”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ise dün bir kabulü sırasında belirsizliğin Kıbrıs Türkü’nün yıllardır kangrenleşmiş sıkıntısı olduğunu belirtti ve çözüm sürecinin hızlı ilerlediğine işaret etti. Akıncı 3 aylık sürece değil yitirilen yarım asra bakmak gerektiğini kaydetti. Akıncı, üzerinde çalışılan formülün yeni olmadığını, daha önce onaylanan çerçeve üzerinde çalıştıklarını anımsattı.
“İLK KEZ NERELERDE UZLAŞILABİLECEĞİNİ GÖRÜŞÜYORUZ”
Eskiden liderlerin işinin daha kolay olduğunu, belirli dönemler dışında yıllar yılı tarafların kendi pozisyonlarının altını çizip diğer tarafın pozisyonlarını eleştirdiğini dile getiren Akıncı, şimdi ilk defa her iki tarafın da nerelerde uzlaşılabileceği konusunda görüştüğünü ve pozisyonlarını her iki tarafın da kabul edeceği bir noktada uyumlaştırma çabası içinde olduğunu dile getirdi.
“YENİ BİR DURUM YARATILMIŞ DEĞİL”
Spekülasyonlara gerek olmadığını ifade eden Akıncı, “Şu anda özellikle tedirginlik yarattığı söylenen mülkiyetle ilgili olarak bireyin mülkiyet hakkının var olduğunu iki tarafın da benimsemesinin ötesinde yeni bir durum yaratılmış değildir” dedi. Bireyin mülkiyet hakkının öteden beri kabul edilmiş bir durum olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bunun yeni bir şeymiş ve mülkiyet hakkının tercih hakkıymış gibi yansıtıldığını söyledi.
MÜLKİYET KONUSU
“Bireyin mülkiyet hakkı vardır ki Mal Tazmin Komisyonu kuruldu” diyen Akıncı, mülkiyet hakkının öteden beri kabul edildiğini; çözümden sonra bireylerin iki kesimin eşit olarak temsil edildiği mülkiyet komisyonuna başvuracaklarını; mülkiyet komisyonunun da, henüz tartışılmaya başlanmamış kriterlere bakarak karar vereceğini dile getirdi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde daha önce görüşülen bir davada mülkiyetin yanında orada yaşayan insanların haklarının da teslim edildiğini ve bunun önemli bir karar olduğunu dile getiren Akıncı, “Biz bu topraklarda, bu konutlarda, bu işyerlerinde bir ömür tüketen insanlarımızın elbette haklarının gözetilmesi gerektiğinin farkındayız ve bilincindeyiz. Ancak ‘biz bu mülkiyet haklarını tamamen bertaraf ettik, ne tazminat öderiz, ne takas yaparız, 74’te çizgiyi çizdik ve bu iş bitti’ anlayışı varsa, bu anlayışla bir yere gidemediğimiz de ortadadır” diye konuştu.
Sulh yoluyla anlaşarak sadece iki liderin değil toplumların da onaylayacağı ortak paydayı yaratmak gerektiğini ifade eden Akıncı, bunun için her iki tarafın da birbirine yaklaşmak durumunda olduğunu; pozisyonları empoze etmenin doğru olmadığını ifade etti.
Öte yandan bu ortak noktanın Kıbrıs Türk halkının özgürlüğünü, güvenliğini, eşitliğini ve haklarını gözetecek bir nokta olması gerektiğini dile getiren Akıncı, “Bizim için iki kesimlilik iki toplumluluk çok önemli. Elbette AB’nin içinde olacağız, bir çözümle beraber biz de kendimizi AB’nin içinde bulacağız. O nedenledir ki 11 Şubat Anlaşması’nda Avrupa prensiplerine bağlılıktan da bahsedildi ama aynı şekilde iki kesimlilikten, iki toplumluluktan da bahsedildi. Burada da bir ortak kesit yaratmak durumundayız. Hem AB ilkelerini gözeteceğiz ama aynı zamanda da bu çözümün iki kesimli iki toplumlu bir çözüm olduğunu unutmayacağız.”
İki kesimlilikten anladığının Kıbrıs Türk toplumunun kuzeyde, Kıbrıs Rum toplumunun güneyde çoğunlukta olacağı bir yapı olduğunu ifade eden Mustafa Akıncı, bu noktada kuzeydeki mülk oranına bakıldığında tazminatların gerekli olacağının aşikâr olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, yabancı aktörlerin de bu sürece yardımcı olması gerektiğini belirterek, Annan Planı döneminde düzenlenen bağışçılar konferansının fiyaskoyla sonuçlandığını hatırlattı ve bu bağlamda geçmişten dersler çıkarıp uyarılarda bulunduklarını dile getirdi.
Karamsar olmadığını, ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olduğunu belirten Akıncı, gelecek yıl mayısta Güney Kıbrıs’ta parlamento seçimleri olduğunu, seçim dönemlerinde hassasiyetlerin arttığını, o güne kadar Kıbrıs sorununda sonuca doğru bir yerlere varmayı arzu ettiğini ifade etti.
“MAYISTAKİ SEÇİMLERE KADAR NİHAİ BİR SONUCA ULAŞMAK İÇİN VAR GÜÇLE ÇALIŞILMALI”
Mayıstaki seçimlere kadar nihai bir sonuca ulaşmak için var güçle çalışılması gerektiğini vurgulayan Akıncı, bunun Güney Kıbrıs basınında yorumlandığı gibi Rum tarafını sıkboğaz etmek anlamına gelmediğini ifade etti. Niyet, kararlılık, azim ve bu hızla devam edilirse mayısa kadar bir çözüme ulaşmanın mümkün olduğunu ifade eden Akıncı, Türkiye’nin verdiği desteğin de önemli olduğunu ifade etti.
Olumlu bir havanın hakim olduğunu dile getiren Akıncı, bu fırsatı heba etmemek için üzerlerine düşeni yapması gerektiğini dile getirerek Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği’nin de üzerine pek çok görev düşeceğini dile getirerek, Birliğin bu sürece kendisini hazırlaması gerektiğini kaydetti.