Bir müddet önce Türkiye basınında çıkan Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıslı Türklerden talep ettiği! toprakları gösteren haritanın sahibi bulunamıyor.
Rum tarafı yalanladı
Gazetede çıkan harita Kıbrıs Rum tarafı yalanlarken görüşmelerde harita konusunun görüşlmediğini açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı sessiz
Kıbrıs Türk tarafının görüşmecisi de olan Kudret Özersay ise masaya herhangi bir harita sunulmadığını belirtmesine rağmen Kıbrıs Türk tarafı harita konusundaki sessizliğini koruyor.
Cumhurbaşkanlığı doğrulamadı
Basında çıkan harita ile ilgili olarak KKTC Cumhurbaşkanlığı sessizliğini korurken harita ile ilgili herhangi bir doğrulama açıklaması da yapmadı.
İç siyaset malzemesi oldu
“BİZİ EZİP GEÇMEDEN BUNLARI ALAMAZLAR”
Genel Başkanı Özgürgün sohbet toplantısında, Rum tarafının müzakerelerde masaya bir harita koyduğunu ve tarih boyunca hep Türk köyü olmuş aralarında Doğancı’nın da bulunduğu köyleri istediğini belirterek, “Bu mümkün mü? Dimdik duruyoruz ve bizi ezip geçmeden bunları alamazlar” dedi.
Özgürgün, UBP’nin Kıbrıs’ta hem toprağına sahip çıkan hem de Kıbrıs Türkü’nü bu topraklarda ilelebet yaşatmak için kurulmuş bir parti olduğunu söyledi.
Önlerinde Cumhurbaşkanlığı seçimi bulunduğunu ve Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na yeniden aday olması için karar alıp çağrı yaptıklarını hatırlatan Özgürgün, diğer adaylarla ilgili eleştiriler yaparak, “Bizim halk olarak liderliğe, temsiliyete ihtiyacımız vardır. Kıbrıs Türk halkının lideri de şu anda Cumhurbaşkanımız Derviş Eroğlu’dur. Sayın Cumhurbaşkanımız partimizin de lideridir ve devam etmesi gerekir. Bu şarttır” diye konuştu.
Özgürgün, Cengiz Topel Hastanesi konusunda değinirken de, hastanenin kapatılmasına izin vermeyeceklerini söyledi ve bu konuda referandum yapılmasını önerdi.
CTP-BG Genel Başkanı ve Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun halka sorunlarını çözme sözü vererek iktidara geldiğini ancak şimdi “çözüm olmazsa hiçbir şey olmaz” dediğini savunan Özgürgün, özetle şunları kaydetti:
“Hala Sultan İlahiyat Koleji’ne karşı çıktı, iktidara gelince kurdelesini kesti; UBP iktidardayken Türkiye’yle imzaladığı protokole karşı çıktı ve ‘göç yasasıdır, UBP bu ülkeyi yakıp yıktı’ dedi, sendikalarla birlikte Başbakanlık’ı bastı. Şimdi iktidardasınız ve 31 milletvekiliniz var. İki satırla bu yasayı değiştirebilirsiniz. Hadi değiştirin. Ben de size destek vereceğim… Hiç ses seda yok! Aynı sendikalar da hem bu konuda hem asgari ücret konusunda bugün sessiz. Sendikalar susmuş durumda.
Nerede o sendikalar?”