Çok bilinen bir gerçektir ki Kıbrıs’ın kuzeyinde toplum liderliği seçimlerine doğru ortaya haritalar atılır yurttaşın usu ile oyunlar oynanır. Geçtiğimiz günlerde Türkiye medyası aracılığı ile ortaya bir harita atıldı. Dün Kıbrıs Türk medyasında bazı gazetelerimiz haritayı alıp ön sayafalarından yayınladılar. Dün ise UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün Elye’de (Doğancı) aldı eline sazı bizi ezemden bu toparaklar verilmez türküsüne başladı. Oysa uzun süre Kıbrıs Türk tarafının müzakerecisi de olan Kudret Özersay ortada herhangi bir harita olmadığını ve görüşme sürecinde henüz daha toprak konularına ve haritaya geçilmediğini açıkladı. Kıbrıs Rum liderliği harita meselesini iç siyasete dönük ve tahrik edici olduğunu açıkladı. Silihtar’dan ise henüz ses seda yok. Ne doğrulama... Ne de yalanlama... Hatta zaman zaman sayın Eroğlu sizin köyü de istyorlar diye de masayı iç siyaset malzemesi yapmaktan çekinmiyor. ** 1950’lerde kalan bu manipilasyon anlayışının aslında günümüz dünyasında pek geçerliliği yok. Bilgi, yeni iletişim araçları ile hızlıca yayılabiliyor. Ancak bu yayılan bilginin tutarlı mı gerçek mi olduğu da aynı şekilde yeni medya, sosyal medya aracılığı ile hızlıca sorgulanabiliyor. Ellili yıllardan kalma soğuk savaş teknikleri yirmi birnci yüzyılın bu ilk çeyreğinde işlemiyor. ** Nisan 2015’te yapılacak toplum liderliği seçimlerine kadar daha ortaya yeni haritalar yeni manipülatif haberler servis edilecek. Ancak korkunun ecele faydası da yoktur maalesef. Yurttaş kararını veririken bu tip manipülasyon yapanları yakından takip ederek kararını verecek. Sokağın nabzı Kıbrıslı Türklerin bu tip algı oyunlarına kolay kolay gelmeyeceğini de gösteriyor. Vatandaş ucuz kahramanlık masallarından bıktı. ** Yaşam tüm gerçekliği ile sürüyor. Eğitim döneminin ortasında olmamıza rağmen halen okullarda ki öğretmen eksiklikleri giderilebilimiş değil. Sağlık neo liberal politiklar uygulanılarak neredeyse özele havale edildi. Devlet hatanelerinde yurttaşlarda ücret alınmaya devam ediliyor. Elektrik ücretleri vatandaşın canını yakmaya devam ediyor. GSM zammına tepki ise çığ gibi. Alacak verecek davalarının yüzbinleri bulduğu konuşuluyor. Kıbrıs meselesi gerginlikler yüzünden askıya alınmış. Kıbrıslı Türkler yeniden göç yollarına düşmüş durumda. Gelecek belirsizliği toplumuzu bir ur gibi kemirmeye devam ediyor. ** Tüm bunlar yaşanırken elli model anlayışla masa başında toplumu dizayn çalışmalarının yaşamın kendisi ile örtüşmediği ise apaçık ortada.