Kıbrıs Müzakereleri çerçevesinde liderlerin Pazar günü yaptığı temaslar ve görüşme ile 2015 yılına nokta konuldu. Müzakere masasında ciddi bir ilerleme sağlandığı ifade edilirken 6 konu başlığının, en sorunlu olan bölümlerine geçiliyor. Müzakerelerde şimdi sırada mülkiyet kriterleri, toprak, harita ve garantiler gibi konular ekseninde al ver süreci var.
“HAYIR” PROPAGANDASI BAŞLADI
Hep Kıbrıs’ın kuzeyinde hem de güneyinde siyasi partiler ve bazı sivil toplum örgütleri hayır propagandalarına, ortada henüz net bir uzlaşı ve plan yokken başladı bile. İlerleyen dönemde özellikle yalan haritalar üzerinden yeni bir propaganda sürecinin başlaması bekleniyor. Marjinal haber kuruluşlarının başta Türkiye’de olmak üzere adamızda da yaptığı, gerçeği yansıtmayan haberleri ile referandum karşıtı kamuoyu algısı yaratılmaya çalışıldığı da gözlemlenirken, henüz müzakere sürecinde olunması nedeni ile gizliliğe aşırı derecede hassasiyet verildiği, ilk kez Kıbrıs’ın güneyinde de bu gizliliğin ciddi şekilde korunduğu ifade ediliyor.
5’Lİ KONFERANS ŞART
Al-verin daha sağlıklı gerçekleşebilmesi için garantilerin durumunun ne olacağının belirlenmesi gerekliliği ortaya çıkarken, çözüm sonrasında garantilerin olası alternatif şeklinin netleşebilmesi için Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum toplumlarının yanı sıra, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin de katılacağı 5’li konferansın yapılması gerekiyor. Anastasiades ve ekibinin garantilerin ele alınacağı 5’li konferanstan kaçındığı gözlemlenirken Rum lider “Garantileri görüşmenin zamanı geldiğinde, şüphesiz garantör güçler de görüş alışverişinde bulunacak” yorumunda bulunurken, garantilerin, Kıbrıs'taki iki taraf arasındaki anlaşmayla ilgisi olmayan uluslararası bir anlaşmayla ilgili olduğunu da savunuyor.
FARKLI TARİHLER KONUŞULUYOR
Güvenilir kaynaklardan elde edilen bilgiler çerçevesinde Ocak ayı sonunda 5’li konferansın hedeflendiği, Mart sonunda referandumun öngörüldüğü, 27 Mart Pazar günü Kıbrıs’ın güneyinde paskalya olması nedeni ile eş zamanlı referandumun, 26 Mart tarihinde gerçekleştirilmesi yönünde liderlerin olası hedef koyduğu, ancak takvimin en az 2 ay sapacağı ve bu takvimin mevcut şekli ile imkansız olduğu öğrenildi. Liderlerin ortaya net bir plan koyabilmesi durumunda, iki tarafta da propaganda yapılabilmesi için 2 aylık bir zaman dilimine ihtiyaç olduğu da vurgulanırken, yeni konulan hedefte Mayıs sonu, Haziran başı gibi olası bir referandum için çalışmaların devam ettiği, fakat Kıbrıs’ın güneyindeki parlamento seçimlerinin sorun teşkil ettiği öğrenildi.
GÜNEY AYAK SÜRÇÜYOR
Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiades’in Kıbrıs’ın güneyinde gerçekleştirilecek parlamento seçimlerinin sonrasında bir referandum yapılmasının daha uygun olduğu görüşünü ortaya koyduğu da öğrenildi. Rum lider, 5’li konferansın sorunun çözümü yönünde büyük bir ivmeye neden olacağını, bunun ise Kıbrıs’ın güneyinde seçim öncesinde bir referandum anlamına geldiğini, böylesi bir ortamın seçim malzemesi olması endişesi ile “hayır” çıkması olasılığından kaçınıldığı savunuluyor.
KİMİN ELİ DAHA GÜÇLÜ?
Kıbrıs Türk ve Rum toplum liderleri uzlaşı noktalarını, tarafların pozisyonları şeklinde kamuoyuna aktarmaya çalışırken, bunun iki toplumda da nabız tutmak anlamına geldiği gözlemleniyor. Adanın iki kesiminde de güvenilir kaynaklar tarafından yapılan, herhangi bir kamuoyu araştırması, henüz ortaya konulmadı. Anastasiades açıklamalarında 4 özgürlüğü ön plana çıkarmaya çalışırken, Akıncı ise KKTC vatandaşlığı almış tüm kişilerin yeni federasyonun vatandaşı olacağının altını çiziyor. Liderler, kazanımlarını, diğer liderin kendi toplumunun tepkisinden endişelendikleri için varılan uzlaşı çerçevesinde açıklamaktan da kaçınıyor.
Öte yandan “her şeyde anlaşılmadan hiç bir şeyde anlaşılmış olmayacağı” ifadesi de sık sık vurgulanıyor.