İnsanoğlunun doğası buna müsait.
Balık hafızalı olmayı seviyoruz.
Yaşanmışlıkları çok kolay unutabiliyoruz.
Özellikle de bizim yaşadığımız bu coğrafyada.
Bilhassa yapılan yanlışları, hataları sebep olanları her ne halden ise yakın geçmişe ait olmalarına rağmen unutmayı yeğliyoruz.
Ve/fakat masum ve iyi niyetle ortaya konan icraatları da sulandırmaya bayılıyoruz.
Çok yok daha 5,6 yıl önce adanın tek tanınmışlığı olan ve uluslararası toplumda kabul gören Lefkoşa Türk Belediyesinin nasıl batırıldığını izledik hep birlikte.
Kimin tarafından?
Yanlış yönetenleri tarafından.
Bunu ben iddia etmiyorum tabi.
Bu belediye hakkında yapılan ve Sayıştaylık raporları dahil uzman mali polis raporlarına varıncaya kadar ortaya çıkan tespitler bunu açık şekilde ortaya koyuyordu.
Ama ne oldu?
Lefkoşa Türk Belediyesini bu duruma düşürenler hakkında nasıl bir hukuki süreç yürütüldü?
Kim veyahut kimlerden bunun hesabı yasalar nezdinde soruldu?
Var mı bilen? Ya da duyan?
Yok.
Çünkü böyle bir süreç yaşanmadı.
Yaşanmasına da müsade edilmedi.
Raporlar hiç edildi, dosyalar kapatıldı.
O dönem geride kaldı haliyle.
Şimdi Lefkoşa Türk Belediyesi ayakta kalmaya çalışıyor yeni başkanı ve yöneticileri ile.
O günlerin faturasını öde öde bitiremiyorlar.
O enkazın altından çıkmak için canla başla çalışıyorlar.
Ha her şey tamam mı?
Değil.
Ama ortaya koydukları doğruları iyi niyetle icra ediyorlar.
Genç bir Başkan Mehmet Harmancı.
Ben bu işi yapabilirim deyip ortaya çıktı.
Lefkoşa’da yaşayan insanlar da ona inandı, güvendi oy verdi ve onu Lefkoşa Türk Belediye Başkanlığına seçtiler.
O gündür bugündür uğraşıp duruyor.
Çalışıyor, çabalıyor.
Batmış bir gemiyi yeniden yüzdürmeye çalışıyor.
Doğaldır ki belli bir dönem sıkıntılı ve hatta zaman zaman sancılı da olacak.
Nihayetinde gül bahçesi devralmadı Mehmet Harmancı.
Dilim söylemeye varmıyor ama bir enkazı devraldı.
Çalışanlarının maaşlarını ödeyemeyen, boğazına kadar borca batmış, prestijini yitirmiş, milyarlarca lira zarara sokulmuş süistimale uğramış bir kurum devraldı.
Şimdi bu genç adamı hedef tahtası yapmaya çalışıyorlar.
Lefkoşa Türk Belediyesini zamanı ile batırıp onu yerin 7 kat yerin dibine sokandan değil de elini taşın altına sokmakta bir dakika bile tereddüt etmeyen iyi niyetli bu arkadaşımızı yıpratmaya çalışıyorlar.
Yazık.
Anlıyorum ki Harmancı ve türevleri bu ülkeye çok.
İyi niyetle çalışmak ve doğru işleri ortaya koymak bu ülkenin tabiatına aykırı.
Başka bir genç arkadaşımız da Mehmetçik’te mücadele ediyor.
Cemil Sarıçizmeli.
Belediyenin çar çur ettiği kaynaklarını toparlamaya çalışıyor bu göreve geldi geleli.
Dağın başında ki bayrağın ışıklandırılmasını gereksiz bulup tasarruf yapmaya çalışınca vatan haini ilan edildi.
Tabi neden?
Doğru işler yapmaya çalıştığı için.
Sarıçizmeli’den önceki Başkan yamacın tepesindeki bayrağı ışıklandırmıştı ama elektrik parasını onca zaman ödememişti KIB-TEK’e.
O borcu ödemek yeni Başkan Sarıçizmeli ve ekibine kalmıştı.
Oysa Mehmetçik gibi bir belediyenin o kadar yapması gereken iş varken ve bu işlerin icrası için onca kaynağa ihtiyaç duyulurken, Başkan Sarıçizmeli’nin iyi niyetle ortaya koyduğu çalışmaları siyasete alet edip onu hedef tahtası haline getirmek de bu toprakların yıllardır gördüğü hamaset sarmalının bir ürünüydü elbette.
Zamanı ile belediyenin kaynaklarını enerjisini popülist yaklaşımlarla çar çur edene sorulmayan hesap, şimdi vatan haini yakıştırması ile fütursuzca Başkan Cemil Sarıçizmeli’ye yapılmaya çalışılıyor.
Geri adım atmadı Cemil Başkan.
Bildiği doğruları söylemeye yapmaya devam etti.
Ve bundan sonra da edeceğe benziyor, tekrar seçilir miyim gailesi olmadan.