Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in adanın doğal zenginliklerinin paylaşımının 4’e 1 nüfus oranı üzerinden yapılması teklifini değerlendirerek; bunun Rum tarafının uzlaşmaz tavrının bir göstergesi olduğunu kaydetti ve “Anastasiadis sadaka mı veriyor” dedi.
Hasipoğlu, yazılı açıklamasına, Kıbrıs Rum tarafının, doğal zenginliklerin konuşulması için bir komite kurulması ve anlaşmaya varılıncaya kadar her iki tarafın da denizlerde herhangi bir petrol faaliyetine bulunulmaması şeklindeki önerilerini reddettiğini kaydetti ve “şimdi tek taraflı olarak oran açıklaması Rum tarafının uzlaşmaz tavrının bir göstergesidir” dedi.
Hasipoğlu şunları dile getirdi:
“Müzakerelerde 2010 yılında varılan anlaşma üzerine ada etrafındaki petrol ve doğal gazın federal devlete ait olacağı, daha sonra 2014 yılında Eroğlu – Anastasiadis tarafında yapılan Ortak Açıklama metninde ise egemenliğin Kıbrıslı Türklerde ve Rumlardan eşit şekilde paylaşılacağı, hiçbir tarafın diğer üzerinde yetki ve otorite kullanma hakkı olmayacağı üzerinde anlaşma varken, işbu doğal kaynakların 4;1 oranında paylaşılacağının nereden çıktığını anlamak mümkün değildir.
Rum tarafı gerek Eroğlu zamanında gerekse Akıncı dönemlerinde yapılan bir Komite kurup bu konuyu konuşalım önerimize önce olumlu yanıt vermeli, daha sonra paylaşım oranı vermelidir. Rum tarafının Kıbrıs Türk tarafı için öngördüğü çözüm modeli, “eğer bir gün sizinle anlaşırsam, size payınızı veririm şeklindedir”, diğer bir ifadeyle varsayım üzerine pay vermedir. Aslında bu paylaşım mevcut müzakereler zemininde olabileceği gibi, anlaşamama ve iki ayrı devlet modelinde de oturup meseleyi müzakere edebiliriz. Ancak Kıbrıs Türk tarafının beklemeyeceği tek husus, Kıbrıs Rum tarafının bir gün çözüm olursa varsayımı üzerine bize bir pay verme önerisidir. Biz kimseden sadaka gibi bir pay beklememekteyiz!.
Rum tarafının karar vermesi gereken beraber mi kazdırıp paylaşalım, yoksa ayrı ayrı mı kazalım konusunda karar vermesidir. Yegane gerçek ise, adamız etrafındaki denizlerde Kıbrıslı Türklerin de Rumlar kadar payı olduğu ve bu paydan semere elde etmeyi Rum tarafının inisiyatifine ve varsayım senaryolarına bırakmayacağıdır. En azından bu konuda Türkiye Cumhuriyetinin kararlı duruşu ortadadır.”