Hepsimizi Allah acısın!..

Taner ULUTAŞ

Türkiye’de hatırladığım kadarıyla Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanlığı sırasındaydı. Cumhurbaşkanı Necdet Sezer’in,  zamanın Başbakanı Bülent Ecevit’e Milli Güvenlik toplantısında fırlattığı kitap dövizi tetiklemiş ve dolar zamanın rekorunu kırmıştı. Tarih tekerrürden ibaret der büyüklerimiz. Günümüzde de TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu kez TC Merkez Bankası Genel Müdürüne fırlattığı laflar ile doların önlenemez yükselişi başladı ve rekor üstüne rekor kıran süreç başladı. Dövizdeki bu yükseliş Türkiye’de yaşayan soydaşların yanı sıra bizleri de korkutuyor. Sterlinin 4 TL’ye Dolar’ın 2,6’lara yükseldiği bu dönemde sterlin ile araba ve ev alanları Allah acısın. Parası Türk Lirası olan bir ülkede araba, ev ile birçok eşyanın döviz bazında satın alınması da tartışılmalıdır kanaatindeyim. Bir araba parçası almak istersiniz, satıcı elinde hesap makinesi 120 Sterlin eder bu kadar Türk Lirası diye şak diye faturayı alnınıza dayar. Ev almak istersiniz 40,50 veya 60 bin sterlin diye karşınıza çıkarlar. Üretici malını satar Türk Lirası alırken ülke dışından bir şey alacak olsa karşısına dolar, Euro ve Sterlin para birimlerinden birisi çıkar. Yıllardır düşe düşe başı kevgire dönen Türk Lirası bizim de başımıza düştüğü için kafatasımızda kırılmadık taraf bırakmadı. Zaman büyük bir öğretmendir. Ne yazık ki tüm öğrencilerini öldürür der ünlü düşünür Curt Goetz. Zaman bize Türk Lirasından stabil para birimine geçmemizi öğretti. Ancak bir türlü bizi yönetenler öğrenemediği için hepsimiz sürekli düşüş gösteren Türk Lirası altında ezdirdi. Acaba bizi yönetenler artık stabil para birimine nasıl geçileceğini öğrenseler nasıl olur dersiniz? Ancak ilginçtir. Asıl konuşması  demesi gereken ezilen halk suskun.  Buna karşılık susması gereken siyasiler sürekli olarak konuşuyor. Hoş, bunca boş konuşan insanın arasında, dilsiz olmak bence engel değil, devrimdir. Yalnız devrim tamamlandı. Ve sıra sanırım artık konuşmaya geldi. ** Çevre Bakanı Hakan Dinçyürek çevreyi düşünerek mazot ithalini yasaklamalı ve Euro Dizel’e geçmeliyiz dedi. Vallahi dilin kemiği yok sayın bakan der mi der. Çevreyi bu kadar çok düşünmesi beni duygulandırdı. Hassasiyetine inanarak acaba şu Bafra bölgesindeki arıtma tesisine de el atsa ve denize hergün 1000 ton atık akıtılmasına son verse diyoruz. Ama bir hatırlatma yapalım bunu yaparken ustası ona kızabilir o konuya dikkat etsin diyorum. Neyse o iş onlar arasındadır ama şu mazot işi de bizim işimizdir. Mazottan Euro Dizel’e geçişe ben hemen okey derim ama bir şartla. Euro Dizel’i de mazot fiyatına indirin hemen dakikasına transferi yapalım. Çiftçi, hayvancı, iş sahipleri araçları gereçleri için hep mazot kullanıyor. Arada bayağı da fark var. Euro Dizel’e geçelim derken acaba Sayın Bakan aradaki fark için ne düşünüyor?  Üretici, çiftçi, iş adamı ve esnaf aradaki farkı fiyatlara yansıtınca enflasyon canavarını uyandırmayacak mı? Peki, ortaya çıkan pahalılığı Maliye Bakanı Zeren Mungan maaş farkı vererek mi giderecek dersiniz?  Euro Dizel’in fiyatını Mazota indirgeyeceğim derseniz bakın ona da inanmak çok zor. Çünkü Başbakanın üzerinde de Başbakan olan Zeren Mungan’ın bunu kabul edeceğine inanmak anasından öpücük istemek ile eş anlam taşır. Sayın Bakan ünlü düşünür, Montaigne, gideceği limanı bilmeyene hiçbir rüzgârdan yardım gelmez der. Bu nedenle siz Mercan Kayalıklarına doğru gideceğinize rotanızı salim limanlara doğru çevirseniz sanırım çok daha iyi olacak. ***** Kaldırımda ‘Gecekondu’ tuvalet Dünyanın hiçbir ülkesinde benzerine rastlanmasına imkân ve ihtimal olmayan görüntüler KKTC’de artık normal hale geldi. K.Kaymaklı Bölgesinde Üner Ulutuğ sokakta bir binanın inşaatını yapmakta olan işçiler için kaldırım üzerine inşa edilen tuvalet görenleri hayrete düşürüyor. İnşaatta çalışırken tuvalet ihtiyacını gidermek için kaldırım üzerine inşa edilen tuvalete Lefkoşa Türk Belediyesi dâhil hiçbir yetkili kurumun müdahale etmemesi de dikkat çekti. İnşaat tahtalarından derme çatma olarak kaldırım üzerine inşa edilen ‘Gecekondu cinsi’ tuvalet gündüz saatlerinde işçilerin tuvalet ihtiyacını giderme aracı olarak kullanılırken insan sağlığını da ciddi şekilde risk altına sokuyor. Bölgede sakin bir vatandaş yaptığı açıklamada, yani bu kadarına pes dememek elde değil. Bölgede ikamet eden bizlerin sağlığını bıraktık. Ama kaldırım üzerine inşa edilen bu derme çatma tuvalet hem sağlık hemde görüntü açısından da son derece sakıncalı. Kadınlarımız kızlarımız bu yolu kullanıyor. Bu tuvaletin önünden geçerken her tarafı açık olan ve içerisi görünen bu gecekondu tipi tuvaleti görüp müdahale edecek bir makam yokmu? Bu kadarı da olmaz dedi.   [caption id="attachment_54973" align="alignleft" width="640"] Günün Fotoğrafı[/caption]