Can ve mal güvenliğimizin kalmadığını uzun zamandır konuşuyoruz…
Gün geçmiyor ki yeni bir olay bir yurttaşımızı aramızdan almasın, bir ocağı söndürmesin…
“Toplumsal huzur ihtiyacı”nın zirve yaptığını, kaçınılmaz olarak bazı önlemler almak gerektiğini anlamak için daha hangi kötü olayları hangi yoğunlukta yaşamamız gerekiyor?
Kumar, fuhuş, kadın ticareti, uyuşturucu ve mafya hesaplaşmaları, trafik ve iş güvenliği cinayetleri, çocuk ve kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüz olayları, hırsızlık, yolsuzluk, dolandırıcılık ve adi suçlarda yaşanan patlama ile bugüne kadar yaşanan soygun ve cinayet olayları önlem almamız için gerekli uyarıcı mesajları vermedi mi hala?
Bugüne kadar gerekli uyarıyı ya da önlemleri almamış olmak bu durumunun ilelebet böyle devam edeceği anlamına gelmiyor…
Her yeni gün, her yeni olay yeni bir adım için bir başlangıç olabilir…
Ülkesinin refahı ve huzuru icin yüreği yanan yurtsever bir iş insanı idi Gökhan Naim …
Canice planlanmış bir soygun ve cinayet sonrasında aramızdan ebediyen ayrıldı…
Gökhan Naim, “bu son olsun” dedirtecek “yeni bir başlangıç” için bir fırsat, bir ışık olabilir…
Hükümet bu olay nedeniyle “Huzur ve Güvenlik” başlığı altında bir gündem oluşturabilir…
Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere Bakanlar Kurulu, bir haftalığına diğer bütün işleri bir yana bırakıp bunun üzerinde yoğunlaşabilir…
Herşeyin en iyisini biz biliriz havasından arınarak, bu konularda katkı koyabilecek ilgili ve bilgili kadroları ve sivil toplum örgütlerini da bu sürece katabilir…
Halkımızı huzursuz eden, can ve mal güvenliğimizi tehdit eden tüm olaylar çözüm önlemleri ile birlikte çok kısa sürede ve süratli bir çalışma ile ele alınabilir…
Bu konularda ummadıkları sayıda yaratıcı insanı yanlarında bulacaklarından ve ummadıkları kadar çok sayıda uygulanabilir pratik önlemin tesbit edilebileceğinden zerre kadar kuşkum yok...
Yasal önlemlerin ivediliği için Meclisin desteği sağlanabilir…
Bu bir kampanyaya dönüştürebilir ve basın yayın organları ile onların yetkililerinden ve yazarlarından destek talep edilebilir…
Huzur ve güvenlik konusunda pek çok kısa, orta ve uzun vadeli önlem alınabilir…
Kısa vadeli önlemler beklemeden hayata geçirebilir…
Özellikle para istemeyen bir yığın önlem derhal uygulayamaya konabilir…
Ülkedeki sorunlar o kadar yoğun ve o kadar büyük boyutlara ulaştı ki hükümet edenlerin mevcut sorunları “rutin program ve takvim anlayışı” içinde çözmesi mümkün değildir.
Hal böyle olunca hükümet ne kadar iyi niyetli olursa olsun halkımızın hayal kırıklıkları sürgit yaşanacaktır.
Kısacası 4’lu koalisyon hükümeti rutinin dışına çıkarak yeni ve ivedi yöntemlerle ve halkın tüm kesimleri ile işbirliği ve güçbirliği içinde sorunların çözümünü sağlamayı başarmak görevi ile karşı karşıyadır…
Huzur ve Güvenlik konusu bu çalışmaların ilk adımı olabilir...
Gökhan Naim olayı, bu adımların atılması için kaçırılmaması gereken bir fırsat penceresi yaratmıştır…