İngiltere’nin başkenti ve dünyanın en büyük finans merkezi Londra’da yılda toplam hacmi 100 milyar sterlini aşan kara paranın aklandığı tahmin ediliyor.
Londra’nın küresel kara para aklama faaliyetlerindeki rolüne ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Uluslararası Şeffaflık Örgütü İngiltere yapılanması kıdemli araştırmacısı Ben Cowdock, “İngiliz Ulusal Suçlarla Mücadele Kurumu’na (NCA) göre her yıl 100 milyar sterlinin üzerinde para İngiltere üzerinden aklanıyor. Bu paralar dünyanın dört bir yanından geliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Küresel para aklama faaliyetlerinin ağırlıklı olarak Londra’da üzerinden yapıldığının altını çizen Cowdock, “Londra, her yıl trilyonlarca sterlinin içinden geçtiği bir küresel finans merkezi. Kara para aklayanlar için yasa dışı kaynaklardan elde edilen parayı diğer kaynakların arasında saklamak ve aklamak kolay. Londra aynı zamanda kara paranın aklanmasına yardımcı olan profesyonellere sahip.” değerlendirmesinde bulundu.
İngiltere’de her yıl toplam değeri 4,4 milyar sterlini bulan gayrimenkulün kara para aklama amacıyla satın alındığını belirten Cowdock, bu satın alımların yaklaşık beşte birinin sadece Rus zenginler tarafından gerçekleştirildiğini öne sürdü.
Danske Bank skandalındaki İngiliz şirketlerin rolü
Cowdock’un açıklamaları son dönemde yakın tarihin en önemli kara para aklama skandalını hatırlatması açısından da önemli. Bu skandalda da İngiliz şirketlerin rol oynadığı düşünülüyor.
Dankse Bank’ın eski yöneticilerinden Howard Wilkinson, yakında zamanda 2007-2015'te Danske Bank’ın Estonya’daki şubesi üzerinden geçen yaklaşık 200 milyar avro hacmindeki kara paranın üç muhabir bankaya transfer edilerek aklandığını açıklamıştı.
Uluslararası bir haber ajansının 21 Kasım’daki haberinde ise bu üç bankanın Deutsche Bank, JPMorgan ve Bank of America olduğu belirtilmişti.
Otoriterlerle iş birliği yaparak bu zamana kadar bilinen en büyük kara para aklama operasyonunu gün yüzüne çıkaran Wilkinson 21 Kasım’da Avrupa Birliği Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada skandalda Londra’nın rolünü bir kez daha vurguladı.
Wilkinson, “İngiltere’nin rolü tam bir rezalet. Sınırlı yükümlülük bazlı ortaklıklar uzun yıllardır suistimal ediliyor.” şeklinde konuştu.
Wilkonson’ın son açıklamalarını değerlendiren Uluslararası Şeffaflık Örgütü İngiltere Kıdemli Araştırmacısı Ben Cowdock ise İngiliz şirketlerin skandaldaki rolüne işaret ederek, “İngiltere’de şirketler uzun zamandır kara para aklayanlar tarafından kullanılıyor. İngiltere’de toplam hacmi 80 milyar sterlini bulan kara para aklama faaliyetine karışmış 766 şirket belirledik. Halihazırda İngiltere’de kara para aklayanlar için İngiltere’de şirketlere erişim sağlamak çok kolay.” değerlendirmesinde bulundu.
"İngiltere kilit önemde"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü İngiltere yapılanmasının direktörü Robert Barrington ise İngiltere’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Chatham House için mayıs ayında kaleme aldığı makalede, “İngiltere küresel para aklama faaliyetlerinde bulunanlar için kilit önemde bir destinasyon. Dikkate değer seviyede para aklanıyor. Bu işte aracılık yapanlar var.” ifadelerini kullanmıştı.
İngiliz Ulusal Suçlarla Mücadele Kurumu'nun (NCA) resmi sitesinde ise "Uluslararası boyutta kara para aklama faaliyetlerinin hacmine ilişkin eldeki en iyi tahmin, 2009 yılında küresel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 2,7'sine eşit olduğu, yani 1,6 trilyon ABD dolarına eşit olduğu yönünde. NCA yüzlerce milyar İngiliz sterlinin İngiltere'deki bankalar ve iştirakleri üzerinden aklandığını değerlendirmektedir." ifadelerine yer veriliyor.