Bir gazeteci olarak cesaret edip televizyonu açamıyorum. Hatta sosyal medyadan bile kopmaya çalışıyorum. Biliyorum lüks bu istek ama direniyorum. Internette yine parçalanmış insan bedenleri var. Her yan kan, her yan ceset dolu. Üstelik defalarca gittiğim, dolandığım mekanlarda yaşanıyor bu dram. Artık Ankara’ya her gidişimde, o meydandan her geçişimde ölü bedenler, ruhlar ve bomba sesleri yaşamımın parçası olacak. Oysa ya ölenlere ne demeli? Ya onların ailelerine? Barışa sıkılan bir kurşun… Azrail’in insan bedenine girmiş şeklinde bu hakin saldırılar iç savaş değil de nedir? Dediğim gibi ölü sayısının artmasından endişe ediyorum. Sanki bu habere ulaşmayı ertelesem duymasam, umursamıyorum gibi yapsam daha az insan yaşamını kaybedecekmiş gibi geliyor. İlk açıklamada bir çok ölü, sonrasında çok sayıda, 35 - 40 kişi diye diye sayı en az 86 oldu. Pazar sabahının haberlerinde ise ölü sayısı 95’e çıktı. Ben bu yazıyı yazarken CNN International 100 civarında diye veriyordu ölü sayısını. Adeta soykırım gibi bir saldırı yaşandı Türkiye’de. Değil Türk devletlerinde tüm dünyanın bayraklarını yarıya indirsek ne fark eder? Acı büyük, kalpler suskun. Dün Ankara’dan bir çok dostumu aradım. Uzun zamandan sonra hal hatır sordum. Onlar da biliyordu arama nedenimi. Ne mutlu ki “biz iyiyiz, ama şoktayız” diyordu tümü.. İşin daha da acı yanı dünkü gösteriye katılanların tümü barış sevdalısıydı. Tümü çocuklar, kadınlar, insanlar ölmesin istiyordu. Tümünün ortak hedefi çatışmalar bitsindi. Patlama sonrasında şimdi belirsizlik, farklı suçlamalar ve iddialar var. Ancak önemli olan yitip giden onlarca can… Türkiye sandığa gidecek ve yeni parlamentosunu seçecek. Oysa bir iç savaş yaşanıyor Türkiye’de. Aylar öncesinden “ben geliyorum” diyordu bu iç savaş. Arap baharında yitip giden onlarca can, Tunus, Mısır gibi… Suriye’de yaşamını kaybeden binlercesi gibi. Şimdi sıra Türkiye’de. Uluslar arası analizciler süreci incelerken 2 noktaya dikkat çekiyor. 1’ncisi bu trajedi Türkiye'deki 14 milyon Kürt ile Türk çoğunluk arasındaki çatışmayı alevlendirecek. 2’ncisi Recep Tayyip Erdoğan, ülkenin güçlü ve İslam eğilimli cumhurbaşkanı bu saldırıyı Kürt yanlısı muhalefetin itibarını zedelemek için kullanacak. Fotoğraf oldukça net şekilde karşımızda duruyor. Şimdi kim üstlenirse üstlensin bu saldırıyı artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.