Dün facebook hatırlattı, bundan dört yıl önce yine bir köşe yazım da UBP hükümeti döneminde size Zübük kelimesinin anlamını yazmıştım. Yine aynı kelimenin anlamını son bir ay içerisinde yaşadığımız elektrik hadisesi ile bağdaştırarak aktarma ihtiyacı duydum. Öncelikle ” ZÜBÜĞÜN” sözlük anlamını açıklayım size değerli dostlar. Zübük kelimesinin anlamı, kendi çıkarları için her yolu mubah sayan, sözünde durmayan, üç kağıtçı, egoist, düzenbaz, ahlaksız, namussuz, palavracı, dönek” demektir. Son bir aydır Ulusal Birlik Partisi ile Demokrat Parti azınlık hükümetinin, Elektrik konusunda yaptığı açıklamalar, söylemler ve basın açıklamalarını izliyoruz ve dinliyoruz. Ben bu açıklamaları dinledik sonra, resmen saçlarım diken, diken oluyor. Nedeni ise ortada, son bir aydır, köşe yazısı yazmaya başlayalı, en çok sizin de bildiğiniz gibi, bu konuyu işledim yazılarımda. Şimdi tekrardan durup yazmayacağım hepsini, ancak Elektrik Mühendisleri Odasının raporunu yanlış anlaşıldığını söyleyen, oda başkanı sn. Girgen’in dünkü televizyon programında, açıkladıkları raporun yanlış anlaşıldığını söylemesinden, yola çıkarak bir şeyler söyleyeceğim ve aktaracağım. Sn. Mert Girgen, Yardımcı Doçent Doktor Hasan Ulaş Altıok ile çıktığı televizyon programında aynen şunları söyledi. Açıklamış oldukları raporun teknik olduğunu ve hazırlanan raporun, dünyadaki uygulamaları inceleyerek, araştırarak yaptıklarını kaydetti. Sn. Girgen, yine aynı televizyon programında, iletim kısmına kadar olan maliyeti hesapladık kaydetti. Ancak bu hazırlanan raporun, İletim, dağıtım, kayıp, kaçak maliyetini hesaplamadıklarını söyledi. Kablo geldiği zamansa elektrik fiyatının, şuan satın aldığımız miktar ile kısmen aynı fiyatta olacağını söyledi. Yani bu demektir ki, bizim kaç gündür yazdığımız, çizdiğimiz ve bas, bas bağırmamız haklı çıktı. Yani başta da söylediğim gibi, bu antlaşmaya imza koymak zübüklüktür.
Mustafa dayı ile Siddiga abadan, mesajınız var!
Siddiga aba: Duydun be herif?
Musdafa dayı: Neyi be hanım amma genem?
Siddiga aba: Aha yahu bu ceyran hadisesini noldu.
Musdafa dayı: Haa duydum yahu imzalamışlar.
Siddiga aba: Yok yahu onu değil be herif.
Musdafa dayı: Neyi yahu amma?
Siddiga aba: Aha yahu şu ceyran odası şu açıkladıydı raporu.
Musdafa dayı: Eee nolmuş yani rapora?
Siddiga aba: Nolacağı varmı yahu o çucuk şu odanın başkanıdır bizim Hasancıknan aynı fikirdeymiş onu söyledi televizyonda.
Musdafa dayı: E ben saa demediydim be hanım, bizim Hasancık doğru gonuşur hem bilir bu işe eyi.
Siddiga aba: Doğrudur dediydin be herif.
Günün sözü:
“Ne cenneti merak ediyorum, ne de cehennemi. Çünkü ben annemi, gülerken de gördüm, ağlarken de gördüm.” Özdemir Asaf