Homofobik Medya Çocukları Linç Et!

Barış BAŞEL

Çocuğun yaşadıklarını göz ardı ederek cinsel yönelimini öne çıkaran ve cinsel suçun normalize edildiği hatta rızası ile tecavüze uğradığına veya bunu hak etti telkinine kadar varacak bir haber metninin verilmesi ayrıca yaşadığı yerin deşifre edilmesi haftanın en acı veren gelişmesiydi. Sonrasında bize özgü ilginç bir internet haberciliği anlayışı olarak düzeltme ihtiyacı duymadan kes-yapıştır olayı gerçekleşince bir anda haber sosyal medyada patladı ve çoğunluk farkında olarak veya olmayarak korkunç bir çocuk hakları ihlaline ortak edildi. Çok az sayıda ve köklü olan basın yayın organı dışında çocuk dostu yayıncılık ilkelerine dikkat eden kuruluş önceki olaylarda olduğu gibi maalesef yine karşımıza çıkmadı. İddialar üzerine kurgulandırılmış öyküler ile tüm özel hayatı gözler önüne serilen çocuğa trans kimlik kazandırılarak yaşadığı tecavüzlerin kurbanı olarak değil de sanki bu suçun faili gibi gösterecek şekilde haber yapmak ve  çocuk tecavüzcülerine fantazi malzemesi üretmek nasıl bir amaca hizmet eder diye sormadan paylaşılan yayınlar sonucu söz konusu çocuk medya tarafından linç edilmiş ve bir bakıma sistem tarafından defalarca tecavüze uğramıştır. Cinsiyetçi, homofobik, transfobi ve nefret dolu bakış açısı gözümüzü öylesine kör etti ki bu cehennemi yaşattığımızın bir çocuk olduğunu ve olayın suçlusu değil kurbanı olduğunu göremez hale geldik. Bıkmadan yılmadan doğadaki bir yaşam formu olarak ömrünü tamamlayıp  gitme kararlığında olan  herkese  yeniden anlatmalıyız; İNSAN dediğimiz her varlığın hakları vardır! Evrende yaşayan her canlının olduğu gibi.. Bu bakış açısını kazanamamış hiç bir kültürün uygarlık haline dönüşebildiğini tarihte kimseler görememiştir. Toplumların çağdaşlık derecesi sosyal adalet ile demokrasi ve insan haklarına verdiği önemle ölçülür. Unutmamalıyız ki haklara saygı bir yaşam biçimidir ve sadece eğitim düzeyi ile ölçülemez. Çocuk bedeni ve tecavüz haberi medya tarafından sömürülüyorken sessiz kalmak, paylaşımlara ortak olmak bu derece normal ise siz ne kadar gelişmiş bir toplum içerisinde yaşadığınıza kendiniz karar verin artık. Ancak bunu yaparken kendinize lütfen sorun: Gelişmişliğin önemli bir kriteri olarak biz gerçekten “çocuk dostu toplum” olmak sıfatını taşıyor muyuz?