ABD, Çin'in, Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde muhalif medya lideri ve çalışanlarının "Ulusal Güvenlik Yasası'nı ihlal ettikleri ve yabancı ülkelerle gizli iş birliği yaptıkları" şüphesiyle gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien, yaptığı yazılı açıklamada, "Hong Konglu iş adamı, yayıncı ve demokrasi savunucu Jimmy Lai'nin gözaltına alınmasından dolayı rahatsızlık duyduk." ifadesini kullandı.
Jimmy Lai'nin iki oğlu ve medya şirketinin bazı yöneticilerinin de Ulusal Güvenlik Yasası'nı ihlal ettiklerinin öne sürüldüğünü vurgulayan O'Brien, "Jimmy ve meslektaşları, Pekin'in Hong Kong halkına söz verdiği ancak şu anda sistematik bir şekilde saldırdığı temel hak ve özgürlüklerinin güçlü sesleriydi." değerlendirmesinde bulundu.
Ulusal Güvenlik Yasası'nın Hong Kong halkının temel hak ve özgürlüklerini yok saydığını ayrıca Çin'in Hong Kong'un iç işleri üzerindeki etkisini artırdığını belirten O'Brien, Hong Kong'da Yasama Konseyi seçimlerinin ertelenmesine de tepki gösterdi.
O'Brien, "Jimmy Lai, oğulları ve meslektaşlarının yanındayız. Pekin yönetimini de acilen Ulusal Güvenlik Yasası'nı feshetmeye ve Hong Kong'da hukukun üstünlüğünü yeniden sağlamaya davet ediyoruz." çağrısında bulundu.
HONG KONG’DA YÜRÜRLÜĞE GİREN YENİ GÜVENLİK KANUNU
Çin'in en üst düzey yasama organı Ulusal Halk Kongresi (UHK) Daimi Komitesinde 30 Haziran'da oy birliğiyle kabul edilen yasa, Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından da imzalamıştı.
Devleti yıkmaya teşebbüs, vatana ihanet ve ulusal güvenliği tehlikeye atan eylemleri yasaklayan yasa, Çin hükümetinin onayı sonrasında Hong Kong yerel hükümetinin resmi gazetesinde yayımlanarak yürürlüğe girmişti.
Yasa, içeriği itibarıyla asıl olarak Haziran 2019'da suçluların Çin'e iadesini öngören yasa tasarısına karşı başlatılan ve yıl sonuna kadar yoğun kitle protestolarıyla sürdürülen hükümet karşıtı protesto hareketini hedef alıyor.
Yasa ile Çin medyası tarafından "Hong Kong’un vatan hainleri" olarak yansıtılan muhalif gazeteciler, iş adamları ve aktivistlerin ulusal güvenlik gerekçesiyle yargılanmalarının önü açılırken, bu kapsamda yasaklanan suçları işleyenlere 3 yıldan müebbete kadar hapis cezası verileceği belirtiliyor.