Antalya'da seminer yapma ayağı ile spor yazarlarına lüks tatil olanağı sağlama fikri eski başkan Ogün Genç Kaçmaz'ın başının altından çıkmıştı. Ondan aşağıda kalmamak adına; yeni başkan da üşenmemiş, gitmiş, Antalya-Lara'nın en güzel otellerinden birini ayarlamış. Tabi bunu bize şirin görünmek için değil, çeşidi görünce ne yiyeceğini şaşıran arkadaşlarımızın kilo alarak formdan düşmesi için yapmış! Günahı boynuna, bu arada gitmişken geçmişte başkanlığını yaptığı hakem arkadaşları için de 3-5 çeşit yemekten başka bir şey vermeyen bir otele rezervasyon yaparak onların formda kalmalarına katkıda bulunmuş olabilir. Bu nedenle kendisini kınıyorum!... Bize çektiği mesajla kat-kravat giyinmemizi isterken, konuşmacı spor yazarının ve doktorun kısa kollu tişörtle plaja gelir gibi kürsüye çıkması ile, onları nasıl mahcup ettiğinin de hakkını vererek övelim! Sadece o kadar mı? Doktor arkadaşlarımızdan futbolcu sakatlıklarının ameliyatla nasıl tedavi edildiğini de öğrendik. Kolon Hastanesi adına seminerlere katılan doktorları dinledikçe, spor yazarlığı ile birlikte artık ameliyatlarda kendilerine asistanlık yapabilecek düzeye gelebileceğiz. Kış olması nedeniyle haliyle otelde animasyon grubu yoktu ama yönetimin katkıları ile o sorunda çözülmüş oldu. Arkadaşlarımız çanta atma müsabakası yaptılar. Aslında güzel bir animasyon şekli olacaktı ama lobideki gürültüleri yanlış anlayan otel yönetimi kavga var sanıp şikayet edince, biraz mahcup olduk. Bir de TSYD'nin seminerine gidecek ekip konusunda maraza çıktı. Hatasını anlayan başkan özür dileyince, bu sorun da kolayca çözüldü. Bana "Aman n'olursun gel" bile deseler, gitmezdim. TSYD'nin yeni başkanı göreve gelir gelmez, eski yöneticilerin birinin 20 yıldır dernekte çalışan eşini ve daha yeni evlenmiş bir çalışanını işten çıkarmıştı. Bu yetmezmiş gibi bir de TSYD'nin logosundan Türk bayrağını çıkarması, pişmiş aşa su kattı. TSYD cadı kazanı gibi kaynıyor. Bu kafa ile giderse, ikinci dönem başkanlığı zor görür gibi geliyor bana. Özetle, dört gün boyunca yedik-içtik ve dinlendik. Sadece o mu? bol bol alış-veriş yaptık. Kale içine kadar gidip Antalya'yı turistik de yönden de fethettik. Artık bu moralle boş salon ve sahalarda eskisi gibi yorum yazmaya devam edebiliriz.