Agos gazetesinin haberine göre, duruşmada ilk olarak sanıklar Hüseyin Ateş ve Ersin Başkan'a söz verildi. Ersin Başkan, gönderilerinin tepki amaçlı olduğunu öne sürerek beraatini istedi.
Hüseyin Ateş de Karabağ ile ilgili izlediği videolar yüzünden sarsıldığını, ne yaptığını bilmediğini, internette açıklamalara rastladığını, Hrant Dink Vakfı'nı bilgilendirmek için vakfı aradığını, telefonu kimsenin açmadığını, bunun üzerine mail yazdığını öne sürdü.
Hüseyin Ateş psikiyatrik ilaç kullandığını da ifade etti. İki sanık da tahliyelerine istediler.
Müşteki avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, Hrant Dink Cinayeti öncesinde de benzer tehditler geldiğini, bir atmosfer oluşturulduğunu belirterek sanıklardan şikayetçi olduklarını ifade etti. Diğer müşteki avukatları da sanıklardan şikayetçi olduklarını beyan ettiler.
Sanıklardan Hüseyin Ateş cezaevinde Hrant Dink Vakfı'nın güzel işler yaptığını öğrendiğini, özür dilemeye hazır olduğunu, ayrıca Fethiye Çetin'e de özür mektupları yazdığını söyledi.
Mahkeme müşteki avukatlarının katılımına, sanıkların ise tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar verdi. Mahkeme bir tehdit davası olduğundan dosyanın uzlaştırmaya gönderilmesine de karar verdi.
Sanıkların ruh sağlığının yerinde olup olmadığını tespiti için Adli Tıp Kurumu’na yazı yazılmasına hükmeden hakim duruşmayı 24 Şubat saat 14.30'a erteledi.
Tutuklu şüpheli Hüseyin Ateş'in 27-28 Mayıs'ta Hrant Dink Vakfı’na yönelik gönderdiği 2 e-posta ile Instagram paylaşımına yaptığı yorumda tehdit mesajlarının yer aldığı belirtilen iddianamede, diğer tutuklu şüpheli Ersin Başkan'ın da 30 Mayıs'ta Hrant Dink Vakfı’na yönelik e-posta yoluyla tehdit mesajları gönderdiği ifade edilmişti.