NASA’nın Hubble Uzay Teleskobu tarafından tespit edilen bu yeni keşfi, o kadar uzakta ki ışığının Dünya’ya ulaşması 12.9 milyar yıl sürdü.
Normalde, Earendel kadar parlak bir yıldızı Dünya’dan görmek imkansızdı. Daha önce, bu kadar uzak mesafeden görülen en küçük nesneler, erken galaksilerin içine gömülü yıldız kümeleriydi. Bilim insanları, Earendel’i de Dünya ile yeni keşfedilen yıldız arasında duran devasa bir galaksi kümesi olan WHL0137-08’in yardımıyla tespit ettiler.
Baltimore’daki Johns Hopkins Üniversitesi’nde astrofizikçi olan Brian Welch, “Bu bulgu bize erken evrendeki bir yıldızı ayrıntılı olarak inceleme fırsatı veriyor” dedi.
Welch, Earendel’in bilim insanlarının şimdiye kadar keşfettiği en uzak nesne olmadığını vurguladı. “Hubble, galaksileri daha uzak mesafelerde gözlemledi. Ancak, milyonlarca yıldızdan gelen ışığın hepsinin birbirine karıştığını görüyoruz. Bu, tek bir yıldızdan gelen ışığı tanımlayabildiğimiz en uzak nesne.”
UZAK AMA YAŞLI DEĞİL
Ayrıca bu yıldızın uzak olduğunu ancak yaşlı olmadığını da kaydetti. Welch, “Yıldızı 12,8 milyar yıl önceki haliyle görüyoruz, ancak bu, yıldızın 12,8 milyar yaşında olduğu anlamına gelmiyor” dedi.
Earendel’in kütlesi, parlaklığı, sıcaklığı ve türü gibi birçok ayrıntı belirsizliğini koruyor. Bilim insanları, Earendel’in bir veya iki yıldız olup olmadığından henüz emin değiller. Earendel’in kütlesindeki çoğu yıldızın genellikle daha küçük, daha sönük bir arkadaşı olduğu ve Earendel’in eşini gölgede bırakmasının olası olduğunu belirtiyorlar.
ERKEN EVRENE AÇILAN BİR PENCERE
Bilim insanları, Earendel’in kızılötesi ışığını analiz etmek ve birçok özelliğini tespit etmek için NASA’nın yakın zamanda piyasaya sürdüğü James Webb Uzay Teleskobu ile takip gözlemleri yapmayı planlıyor.
Welch, “Bence bu sonuçla ilgili en heyecan verici şeylerden biri, erken evrene yeni bir pencere açması. Tipik olarak bu mesafelerde, tüm galaksileri küçük, bulanık nesneler olarak görürüz ve daha sonra içlerindeki yıldızların toplam ışıklarından ayrıntılar çıkartırız” dedi.