22 yaşında Kazakistan uyruklu bir üniversite öğrencisi. Mağusa Polis Müdürlüğünde tutuklu. Hücresinde intihar ediyor, ve yaşamına son veriyor. Haberi okuyunca bir kez daha irkildim. Böyle birşey nasıl olabilir dedim kendi kendime. Devletin himayesinde, polisin koruması ve güvenliği altında insanlar nasıl olur da kendi canlarına kıyıyorlar. Olacak iş değil. Hatta ürkütücü. Düşünün ki tutuklusunuz. Suçunuz ya da itham edildiğiniz konu ne olursa olsun. Hiç farketmez. Orada, yani polis karakollarında, müdürlüklerinde bulunduğunuz süre içerisinde can güvenliğiniz devletin koruması altındadır. Dolayısı ile kimse kusura bakmasın ama devletin polisinin himayesinde hücresinde intihar ederek yaşamına son verdi diye bir izahı kabullenmek mümkün değildir. Bu ve benzeri hadiseler zaman zaman farklı şekillerde yaşanıyor polis karakollarında. Devletin güvencesi altında. İnsanın kendini en güvenli hissedeceği bir ortamda. Daha çok yok hatırlayacaksınız benzeri bir hadise de Lefkoşa Polis Müdürlüğünde yaşanmıştı. Orada tutuklu bulunan bir kişi polislerin arasında bir kattan diğerine çıkartılırken aniden kendini merdiven boşluklarına bırakmış ve hayatına son vermişti. O günkü açıklama bu şekildeydi. Şimdi ise Mağusa'da yaşanıyor bu felaket. Ve 22 yaşında bir genç hücresinde devletin himayesinde bir fırsatını buluyor ve intihar ederek yaşamına son veriyor. Akıl alır gibi değil. Düşünün ki bir şahıs zanlı olarak getiriliyor polis karakoluna. Mahkemeden de yasaların izin verdiği bir süre talep ederek tutuklanıyor. Sorgulama soruşturma yapıyorlar konuyu aydınlatmak için ve daha sağlam delillere ulaşabilmek için. Bu yasal bir prosedürdür. Ve uygulanır. Buraya kadar tamam. Peki tamam olmayan nedir? Sağlanamayan can güvenliğidir. Ama diyeceksiniz ki kimin aklına gelebilirdi pantolonunu çıkartarak boynuna dolayacak ve ölümüne sebep olan intiharı gerçekleştirecek. Gelecek arkadaş. Siz devletin kolluk güçlerisiniz. Halkın canını malını emniyet ettiği bir teşkilatın mensuplarısınız. En güvenilir kurumların başında geliyorsunuz. Her ihtimali düşünmekle mükellefsiniz. Var mı ötesi? Yok. Polis güvence demektir. Emniyet demektir. Huzur demektir. Polise güvenmeyip de kime güvenelim? Elbette polise güveneceğiz. Adaletine güveneceğiz. Ama yok da böyle.