CTP / BG – DP / UG koalisyon hükümetinin Kanun Hükmündeki Kararnamesi ile hayata geçirdiği kayıttan düşen arabaların yeniden kayıt altına alınması çalışmaları bugün sona eriyor.
İŞ YÜKÜ ALTINDA EZİLDİLER
Araç Kayıt Dairesi, seyrüsefer ruhsatları 3 yıl süre ile ödenmediği gerekçesi ile kayıttan düşen arabaları yeniden kayıt altına almak için mesai mevhumu gözetmeden çalışması dairede görev yapan az sayıdaki memuru iş yükü altında ezilirken zaman darlığı nedeni ile birçok vatandaş yeniden kayıt işlemini gerçekleştiremedi. Kanun gücündeki kararnamenin son günü olan dün Araç Muayene birimi önünde uzun kuyruklar oluşurken, hem vatandaşlar hemde görevli memurlar artan iş yükü nedeniyle bu yoğunluğun altında ezildi.
BÜYÜK KALABALIĞA SAHNE OLDU
Bugün sona eren, ancak araçların yeniden değerlendirme işleminin bugün de devam etmesine olanak sağlayan kanun gücündeki kararnamenin bitmesine az bir süre kalmasını gören vatandaşlar dün sabahın erken saatlerinden itibaren Lefkoşa Araç İstasyonu önünde araçları ile uzun kuyruklar oluşturdu. Araç Kayıt Dairesinde de büyük kalabalıkların oluşmasına da neden olundu.
POLİSLERİN İŞİ DE ÇOK ZOR
Araç Muayene biriminin önünden Lefkoşa Sanayi Bölgesinin içine kadar uzun kuyruklar oluşturan araçları az sayıdaki Polisin kontrol etmesi kontrol yapmakla görevli Polislerin iş yükü altında ezilmesine neden olurken, trafik akışının da olumsuz yönde etkilenmesine neden oldu.
HÜKÜMET İNAT UZATMAM DİYOR
Geçtiğimiz gün ve dün oluşan uzun araç kuyrukları Sanayi Bölgesindeki trafiğin de aksaması ve özellikle Sanayiye giriş ve çıkışların zorlaşmasına neden oldu. Müracaatın büyük oranda olması nedeni ile kanun gücündeki kararnamenin uzatılması gerektiğini belirten vatandaşlar, bunun hükümet tarafından kabul edilmemesine de tepki gösteriyor.
HEM ARAÇ KAYIT DAİRESİ HEM ARAÇ MUAYENE ANA BABA GÜNÜ
Lefkoşa araç muayene istasyonu dün ana-baba gününe dönüşürken, Araç Kayıt Dairesindeki memurların iş yükü altında ezildiğini gören duyarlı vatandaşlar da yaptıkları açıklamalarda Siyasi iktidarın beceriksizliğini hem memur hemde vatandaş cefa çekerek ödüyor. Hükümet araçların yeniden Kayıt işlemini bir süre daha uzatsa halk cefa çekmez devlette zaman darlığından kayıt yaptıramayacak olanları da kayıt altına alacağı için daha çok para kazanırdı. Ancak Nuh diyen hükümetin bir türlü Peygamber dememesini de anlayamadık diyor. **** Sahibine Mesajlar Sayın Mehmetali Talat, Detay Gazetesinden Rana Sarro’ya verdiğiniz mülakatta hükümet olmak CTP’ye yaramıyor dediniz. Peki sayın başkan, dışı yeşil, içi kırmızı olması gereken ‘Karpuz’un gabaktan bozma yani gabak çekirdeğinden yetişme olması nedeniyle içinin sarımtrak olması ve tad vermemesi vatandaşın beğenisini kazanır mı? Sizin ve sizden önceki devirlerde için ‘Gan Kırmızı ‘ çıkan karpuz şimdi nerde? *** Sayın Abbas Sınay, senin istifa işi maydanozlu köfteler hikayesine döndü. Doktorum benim bildiğim istifa müessesi tek taraflı çalışan bir kurumdur. Çift şeritli yol gibi bir gidişi bir gelişi yoktur. Tek şerit olarak görev yapar ve ucunda One Way yani ‘Tek Yol’ yazar. Bakıyorum papatya falı gibi istifa ettim. Yok istifa etmedim tekerlemeleri Arabın yalellisi gibi uzayıp gidiyor. Şimdi bir ayağını yukarı kaldırmadan yemin et. Ettin mi etmedin mi? *** Sayın Tamay Soysan, Telefon Dairesinin özelleştirilmemesi için uğraş verip duruyorsunuz. Güzel ancak özelleştirilmesin dediğiniz kurumun da artık kendisine çeki düzen vermesi sanırım kaçınılmazdır. 6 ayda bir arızanın giderilemediği, ADSL sisteminin iki günde bir ben oynamam deyip küstüğü, teknisyeninin ben dışarıda yaptığım işten cebime ne kadar para gireceğine bakarım deyip işi savsakladığı bir kurum sanırım kurum olmaktan çıkar. Artık evinizin içine çeki düzen vererek kapınızın önünü süpürseniz ve bahçenizin de al benisini yükseltseniz diyorum. *** Sayın Ali Asaf Yorgancıoğlu O zavallı hayvanı arabanızın arkasına bağlayarak çektiğiniz için millet sizin için sakız çiğniyor. Sizin için küfürlü hicaz faslından güfte hazırlanırken, sansürlü sövme makamından da beste düzenliyorlar. Vicdandan girip, insafsızlar yokuşunu soluk almadan çıkıyorlar. Aman dikkat et o senin için sakız çiğneyenlerden birileri seni görürse tükürük okyanusunda boğulabilirsin. Bizden söylemesi. *** Sayın Temel Bulut, nasılsınız? Umarım sıhhat ve afiyettesiniz. Siz sıhhat ve afiyette olurken sizden daire alan müşterileriniz sizden afiyet ile yediklerini söyledikleri kazıktan sıhhatlerini kaybettiklerini ve yeşil altlı mum ile afiyet hanımı aradıklarını söylüyorlar. Cek ve Cak ile başlayıp biten açıklamalarınız sonrasında bankalardan aldıkları kredileri geri ödemede Cek ve Cak’ların tedavülden kaldırıldığını, artık geçmediğini bu nedenle bankalar ile salya sümük kavga ettiklerini söylüyorlar. Türkiye semalarından KKTC’ye gelen Bulut buralara ‘Bereket’ yağdıracak diye beklerken, yağmur Bulut’u olduğunu sandıkları Bulut’tan yağa yağa sıkıntı ve sorun yağdığını dile getiriyorlar. Ve bu Bulut’a da ‘Umutsuzluk Bulut’u adını taktık diyorlar. *** Sayın Feza Güzeloğlu, ezan sesi beni rahatsız ediyor sözlerinizden sonra imamı üfürükçü olarak nitelendirmeniz gündeme bomba gibi düştü. Hele hele "Ezan kutsal değildir gürültü kirliliğine son, Arap bağırtılarını duymak istemiyoruz" şeklindeki paylaşımının yankıları 7.7 şiddetinde deprem etkisi yarattı. Vallahi ne diyeyim. Sözlerin ve paylaşımların ile Feza’ya çıkan roket gibi bir anda Stratosfere kadar yükseldin Feza’cığım. Ama dikkat et o yükseklik pek kabul edilebilir bir yükseklik değildir. Muhafazakârlar sana beddua ederse ‘Ozon’ Tabakası delinir O yükseklikten burun üstü yere çakılırsın. Dikkat et. [caption id="attachment_37734" align="alignleft" width="800"]