Uzun yıllar Kıbrıs’ın Kuzeyinde mandıra düzeninde yaşayan Kıbrıslı Türkler, dünyadan koparılmış, milliyetçi söylemlerle yıllarca uyutulmuş, yasaklar, antidemokratik uygulamalarla adeta tecrit edilmişlerdir.Annan planının gündeme geldiği dönemde ezilen Kıbrıslı Türkler için CTP bir ümit ışığı ve özlemdi. Yediden yetmişe herkes sokaklardaydı. Bir an önce Kıbrıs’ta bir çözüm, dünyayla bütünleşme umuduyla yaşadık.2003-2009 yılları arasında CTP-BG hükümet oldu. Fakat hepimiz maalesef hayal kırıklığına uğradık, güvendiğimiz dağlara kar yağma durumundan beter olduk. Halkın büyük çoğunluğunun desteğiyle halkın önünü açma, Kıbrıs’ta hemen bir çözümle, uluslararası hukuk şemsiyesi altına girme iddiasıyla iktidar oldum hevesine kapılan CTP, bir anda kendini sistemin, rejimin çarkı içinde buldu. Makamlar, koltuklar, unvanlar, CTP’lilerin başını döndürdü. Halkın beklentilerini unutturdu. Makamlarda, koltuklarda, Egemen güçlerin senaryolarında rol almak CTP’yi sanırım hiç rahatsız etmedi, sahte gündemlerle halkın gündemini değiştirmeye yeltenenlere adeta ön ayak oldu.Ekonomiyi düzelteceğiz, halkı refaha ulaştıracağız gibi söylemlerle makam ve koltuklarda oturmanın karşılığında Kıbrıs’ın çözümsüzlüğünü kalıcılaştırmaya katkı yaptıklarının farkında bile olmadılar. Kim derdi ki toplumlar arası görüşmeler CTP zamanında çökecek, CTP’li yetkililer diğer şovenler gibi demeçler, beyanatlar verecek . 2009 yılına kadar hükümette kalıp, bu yılda yapılan genel seçim sonuçlarına göre de başarısız olan CTP-BG, bu başarısızlığının sonucunda topluma yeni bir UBP dönemi bahşetmiştir. Hem de o kadar ki, bir çırpıda hem hükümet, hem Cumhurbaşkanlığı UBP’ye adeta ikram edilmiştir. CTP-BG bu noktadan sonra kendi içerisine dönmüş, zaman zaman içe ve dışa dönük bir değerlendirme sürecine girdiğini halk ile paylaşmıştır. Ancak bütün bu değerlendirmeler sonrası ‘’kol kırılır yen içinde kalır’’ felsefesiyle hareket edilmiş ve ‘’Biz gerekli değerlendirmeyi yapıp nerelerde hata yaptığımızı tespit ettik’’ söylemi ile yeni bir vizyon oluşturdukları iddiasıyla ‘’AKIL KİTABI’’ diye adlandırdıkları bir seçim bildirgesi ile 2013 seçimlerinde halkın karşısına çıkmışlardır. Halk bu değerlendirmelerin sonunda yeniden eski hatalar yapılmayacağı noktasından hareket ederek CTP-BG’yi yeniden devamlı ortağı DPUG ile Hükümete taşımıştır. Hazırlanan Hükümet protokolüne göre bölümler halinde kısa ve uzun vadede yapılacaklar sıralanmış, ancak geçen zaman içinde ne kısa, ne de uzun vadede yapılacakların hiçbiri yapılmamıştır. Hazırlanan Hükümet protokolüne göre bölümler halinde kısa ve uzun vadede yapılacaklar sıralanmış, ancak geçen zaman içinde ne kısa, ne de uzun vadede yapılacakların hiçbiri yapılmamıştır Şimdi CTP kurultayında başkan olan Mehmet Ali Talat’ın dillendirdiği bir hükümet,CTP-BG ile UBP hükümeti ,kendi ifadelerine göre 39 milletvekili bulunan bir reform hükümeti hükümettedir.Bir çok takvimlendirilmiş protokol maddeleri vardır. Ancak hükümetin kurulmasının ardından icraat yerine meclisi tatile çıkarmışlardır. Geçen hafta tatilden dönen vekiller meclisi toplamış ama bu toplantılardan da reform yerine sürprizler çıkmıştır. 1- KTHY’nin batışını araştıracak komite 2 yılda 6 kez toplandı.Bir karara varamadı ve görevi sonlandırıldı. 2- Kimi iddialara göre 10-15 milyon TL olan ve bir iletişim şirketine yapılan stopaj vergisi uygulamasını araştırmak için kurulan komite de 2 yılda 8 kez toplanarak çalışmalarını da sonlandırmayarak faaliyetini durdurmuştur. Yani KTHY için yapılanlar artık soruşturulmayacak Herkes aklandı..Stopaj vergisi uygulaması yapan Maliye bakanı da aklandı. Hayırlısı yenilerine. Herhalde bu hükümet soruşturmaları aklama reformlarını gerçekleştirecek..