Hükümetin devir teslim ayıbı

Oshan SABIRLI

Hükümet krizlerinden geçtiğimiz bir dönemdi.

Ulusal Birlik Partisi (UBP) İrsen Küçük Başkanlığı’nda ve başbakanlığında ülkeyi yönetmişti. Şimdi hafızamı zorladığımda hükümet nasıl düşmüştü? Neden geçiş hükümetine ihtiyaç duyulmuştu? Ortaya nasıl bir teknokrat kabine çıkmıştı? İşte bu soruları es geçerek, 10 teknokrat bakan ve başbakan Sibel Siber’in 2013 yılında göreve nasıl başladığı ve devir teslim anomalisi aradan geçen 3 yıl sonrasında beni yeniden rahatsız etti hafta sonunda.

UBP’li bakanlar adeta bakanlıkları terk etmişti.

Kibir, öfke ve makama saygısızlık tavan yapmıştı.

15 Mayıs 2010 tarihinde kurulan İrsen Küçük Hükümeti 4 kez evrildikten sonra, 6 Haziran 2013 tarihinde, yani 3 yıl 1 ay 19 gün sonra, görevi yeni hükümete devretme gereği duymadan görevden ayrılmıştı.

Benim bakan olarak seçtiğim, tümü milletvekillerinden oluşan UBP’li kabine, siyasi yenilgiyi hazmedemeyerek makamlarından ayrılmıştı.

UBP Genel Başkanı Başbakan İrsen Küçük, 6 Haziran’da Cumhurbaşkanı Eroğlu’na hükümetin istifasını sundu. Aradan tam 1 hafta geçti ve Cumhurbaşkanı hükümeti kurma görevini Sibel Siber’e verdi ve tarih 13 Haziran’ı gösterdiğinde Siber, 10 teknokrat bakandan oluşan kabineyi Cumhurbaşkanı’na sundu. Ayni gün kabine meclisin gündemine getirildi ve devir teslimlerinin 14 Haziran’da yapılacağı ifade edildi.

Ama olmadı.

İlk fire başbakanlıkta yaşandı, İrsen Küçük bu ülkenin başbakanı olarak görevi yeni başbakana vermeyi tercih etmedi.

Kaçtı.

Siber “hepimize hayırlı olsun. Gönül arzu ederdi ki Sayın Küçük de burada olsun ve bir teslim yaşayalım birlikte. Ama çok önemli bir mazareti çıkmıştır diye düşünüyorum. Buradan kendisine saygılarımı iletiyorum” demekle yetindi.

Ardından Dışişleri Bakanı Kutlay Erk görevine başladı. Bu kez ise Eski Dışişleri Bakanı yani bugün UBP’nin başında olan ülkenin başbakanı konumuna geçen Hüseyin Özgürgün’de bakanlığa gitmediği için herhangi bir devir teslim töreni gerçekleştirilemedi.

Erk ise “Maalesef devreden yok. Devredenin  olmadığı bir şekilde bu bakanlığı devralıyorum, sağlık olsun ” diyebildi.

Sırasıyla Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Asım İdris, Mutlu Atasayan’dan,  Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı İsmail Başarır, Hamza Ersan Saner’den, Ekonomi ve Enerji Bakanığı Atay Ahmet Raşit, Sunat Atun’dan görevi devralamadı. Durum diğer bakanlıklar için de ayni oldu.  Sağlık Bakan Nuri Gökşin, Ertuğrul Hasipoğlu’ndan, Turizm Çevre ve Kültür Bakanı Mehmet Harmancı, Ünal Üstel’den, İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Gülsün Yücel, Nazım Çavuşoğlu’ndan, Maliye Bakan Zeren Mungan, Ersin Tatar’dan, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Sami Dayıoğlu, Ali Çetin Amcaoğlu’ndan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar ise Şerife Ünverdi’den görevi teslim alamadı.

Ülkede seçilmişlerin makama saygısızlığından başka bir şey değildi bu yapılan. Şimdi yeni bir hükümet kuruldu. O gün, o kara lekenin mimarı bakanların birçoğu bugünde yine bakan olarak görevde. Hüseyin Özgürgün, Hamza Ersan Saner, Nazım Çavuşoğlu ve Sunat Atun yine makama geçti. Kendilerinin yaptığı gibi yapılmadı. Devir teslimler gerçekleşti. Bu kez kocaman tebessümler vardı yeniden bakan olan vekillerin suratlarında.

Acaba devir teslimlerde kendi yaptıkları ayıbı anımsadılar mı?

Acaba utandılar mı tam 3 yıl önce yaptıkları çocukluktan.

Acaba tüm partileri, tüm halkı kucaklamayı bu kez becerebilecekler mi?

İşte bu sorular hafta sonunda bolca aklımı kurcaladı. Bu soruları bugün mecliste ilgili bakanlara soran olur mu bilmiyorum ama devlette devamlılık şart. Yeni hükümet hayırlı ve uğurlu olsun.