Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Beklentimiz, bu Yunan siyasilerin ve askeri şahısların iç politik amaçlarla, uzlaşmaz ve kışkırtıcı tavırlarından derhal vazgeçmeleri, problemlerin diyalog yoluyla çözümüne odaklanmaları ve tarihten özellikle de 9 Eylül 1922'de yaşananlardan ders almalarıdır. Ege ve Akdeniz'in dostluk denizi olması, tüm zenginliklerin adil bir şekilde paylaşılmasıdır." dedi.
Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, basın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya geldiği toplantıda bakanlığının yıllık faaliyetlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Küresel ve bölgesel düzeyde gelişmelerin hızlandığı, artan risk, tehdit ve tehlikelere bağlı olarak güvenlik kaygılarının en üst seviyeye çıktığı bir dönemden geçildiğini belirten Akar, bu hassas süreçte Türkiye'nin tüm gelişmeleri yakından takip ettiğini, proaktif davranarak savunma ve güvenlikle ilgili her türlü tedbiri almaya gayret gösterdiğini aktardı.
Ege ve Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri de değerlendiren Akar, Türkiye'nin tüm komşularının sınırlarına, hakkına, hukukuna saygılı olduğunu, tüm ilişkilerinde barış, dostluk, diyalog, iyi komşuluk ve iş birliği içinde olduğunu vurguladı.
"YUNANİSTAN TARİHTEN DERS ALMALI"
Hulusi Akar, bakanlığının yıllık faaliyetlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin tüm iyi niyetli, gerçekçi ve samimi yaklaşımlarına rağmen Yunanistan'ın gerginliği tırmandırıcı tahriklere, saldırgan eylem ve söylemler ile hukuk tanımaz tutumuna devam ettiğini ifade eden Akar, şunları söyledi:
"Yunanistan, planlı NATO tatbikatlarında görev yapan uçaklarımızı, önceden tüm müttefiklere bildirilmesine rağmen, son bir hafta içinde iki kez taciz etmiştir. Uçaklarımız her zamanki gibi gerekli karşılığı vermiş ve görevlerini başarıyla tamamlamıştır. Bu düşmanca tavır, Yunanistan'ın NATO'nun temel ilkelerini ve değerlerini hiçe sayacak boyutta küstahlaştığını göstermektedir. NATO'nun da bu şımarıklığa artık dur demesinin zamanı gelmiştir. Yunanistan'ın yaptığı her türlü haksız, hukuksuz eyleme diplomatik alanda ve sahada gerekli karşılık bugüne kadar verilmiştir, bundan sonra da verilecektir. Ülkesinin kaynaklarını ve halkının refahını başka ülkelerin çıkarlarına feda edenler, siyasi varlığını Türkiye düşmanlığı üzerine kuranlar, provokatif eylem ve söylemler ile yine sahnede. Komşumuz Yunan halkı da biz de onları yakından tanıyoruz. Beklentimiz, bu Yunan siyasilerin ve askeri şahısların iç politik amaçlarla uzlaşmaz ve kışkırtıcı tavırlarından derhal vazgeçmeleri, problemlerin diyalog yoluyla çözümüne odaklanmaları ve tarihten özellikle de 9 Eylül 1922'de yaşananlardan ders almalarıdır."
"KIBRIS BİZİM MİLLİ MESELEMİZDİR"
Akar, garanti ve İttifak anlaşmaları doğrultusunda geçmişte olduğu gibi bugün de Kıbrıs Türk halkının yanında olmaya devam edeceklerini belirterek, "Kıbrıs bizim milli meselemizdir. Kıbrıs konusunda egemen eşit, bağımsız iki devletten bahsediyoruz. Artık mesele bu devletin kurulması değil, kurulmuş olan bu devletin tanınması meselesidir." diye konuştu.