İİT Enformasyon Bakanları toplanıyor: Ana gündem Filistin

İslam İşbirliği Teşkilatı Enformasyon Bakanları Olağanüstü Toplantısı yarın İstanbul'da gerçekleştirilecek. Teşkilat tarihindeki sektörel bazda yapılan ilk olağanüstü toplantı olma niteliği taşıyan organizasyonun ana gündem maddesi ise Filistin.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın ev sahipliğinde yapılacak toplantıda, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana işgal ettiği Filistin topraklarında dünya kamuoyuna yönelik dezenformasyon faaliyetleri ve gazetecilere yönelik saldırıları ele alınacak.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkelerin enformasyon bakanları, iletişim ve medyadan sorumlu kurum başkanları toplantıya katılacak.

Toplantının açılışını İİT Enformasyon Bakanları Dönem Başkanlığı görevini yürüten İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha gerçekleştirecek.

Toplantıda, ana gündem maddesi Filistin'de yaşanan katliam olacak. Gazze'de 30 bine yakın sivilin yanı sıra 130 gazetecinin de ölümüne neden olan İsrail yönetiminin saldırıları ile dünya kamuoyunu yanıltan yalan haber ve dezenformasyon faaliyetleri detaylı şekilde görüşülecek.

Türkiye, Gazze saldırıları sırasında dünya kamuoyunu yanlış yönlendirmeye çalışan İsrail’e karşı yaptığı çalışmaları da katılımcılarla paylaşacak.

Gazze ve Dezeneformasyon

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, İsrail’in Gazze saldırıları sırasında yaydığı yanlış ve eksik bilgilerle etkili şekilde mücadele ediyor.

İsrail'in Gazze'ye saldırılarıyla ilgili sosyal medyada gerçeği yansıtmayan taraflı içeriklerin paylaşımı ilk günden bugüne sürüyor. İletişim Başkanlığı, doğru bilgileri de paylaşarak kamuoyunu aydınlatıyor.

Filistin’e özel "dezenformasyon" bülteni

Öte yandan İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi bültenlerinin 97’inci sayısını Filistin’e ayırdı.

"Filistin" özel sayısı olarak yayımlanan bültende, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına ilişkin iddialara yer verildi ve birçok bilgi kanıtlarıyla ortaya koyuldu.
Bunların en önemlisi İsrail'in, "Gazze'de beyaz fosfor bombası kullanmadık" iddiasıydı.

Bültende, bölgedeki gazetecilerin ardından İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün de İsrail'in Gazze ve Lübnan'da beyaz fosfor bombası kullandığını doğruladığı belirtildi. "Uluslararası Af Örgütü de İsrail ordusunun 16 Ekim'de Lübnan'ın güneyindeki Dhayra kasabasına düzenlenen bir saldırıda, gelişigüzel beyaz fosfor bombası kullandığını ve bu konunun savaş suçu olarak soruşturulması gerektiğini açıklamıştır" ifadesi kullanıldı.

200’den fazla dezenformasyon deşifre edildi

Anadolu Ajansı (AA) tarafından AAtölye'de düzenlenen "Gazze'de Soykırım: Yeni Kanıtlar" paneline katılan İletişim Başkanı Fahrettin Altun da konuyla ilgili detaylı bilgiler paylaştı.
 



Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesindeki Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin İsrail'in dezenformasyonlarını, yalanlarını tek tek tespit ettiğini, uluslararası kamuoyuyla doğruları paylaştığını anlatan Altun, "Dezenformasyonla Mücadele Merkezimiz 7 Ekim'den bugüne kadar İsrail'in 200'e yakın dezenformasyonu deşifre etti" dedi.

Altun, Gazze'deki el-Ehli Baptist Hastanesi bombalandığında İsrailli yetkililer, İsrailli medya kuruluşları ve sosyal medya kullanıcılarının "Saldırıyı İsrail değil Hamas yaptı" yalanını ortaya attığını ama Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin iddiayla beraber paylaşılan görüntülerin 2022 yılına ait olduğunu saptadığını hatırlattı.

"Merkezimiz ayrıca İsrail Başbakanı'nın eski dijital medya sorumlusu olan şahsın, İsrail ordusunun Gazze'de hastane bombaladığına ilişkin önce adeta zafer paylaşımı yaptığını, bir süre sonra bu paylaşımını silerek saldırının Hamas tarafından yapıldığına ilişkin ikinci bir paylaşım yaptığını ortaya çıkardı" diye konuştu.

Gazeteciler hedefte

İİT Enformasyon Bakanları Toplantısı’nda gündeme gelmesi beklenen diğer konu ise Gazze’de yaşanan katliamları dünyaya duyurmaya çalışan gazeteciler olacak.
Zira İsrail saldırılarında gazetecileri özellikle hedef alıyor. Yapılan katliamların dünya tarafından bilinmesini istemeyen İsrail, gazetecileri tehdit ederek haber yapmalarını engellemeye çalışıyor.
 



Bugüne kadar 130 gazeteciyi doğrudan hedef alarak öldüren İsrail’e uluslararası basın kuruluşlarından da etkili bir tepki verilebilmiş değil.

İletişim Başkanı Altun, İsrail'in bölgede hakikati duyurmaya çalışan gazetecileri de doğrudan hedef alıp katlettiğini anımsatarak, "2023'te öldürülen gazetecilerin yüzde 75'inin Gazze'de can vermiş olması tesadüf olamaz. Bugüne kadar 130 gazeteci görevleri başında, orada olanı biteni, hakikati dünyaya duyurmak için görev yaptıkları esnada İsrail tarafından katledildi. Anadolu Ajansı kameramanı Muntasır es-Savvaf da onlar arasındaydı. Allah hepsine gani gani rahmet eylesin" dedi.

İsrail'in hakikati perdelemeye, gerçeği tahrif etmeye yönelik faaliyetlerinin başarısızlığa uğraması için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerine vurgu yapan Altun, "Bugün ne yazık ki Batı medyasının hatırı sayılır bir kısmı, İsrail'in yaptığı katliamları görünmez kılmaya çalışmak için yoğun bir çaba gösteriyor. Batılı medya organlarının birçoğunda yaşanan çatışmalar İsrail'in bakış açısı ile aktarılıyor, Gazze'de yaşanan trajedi ve soykırım gizlenmeye çalışılıyor" değerlendirmesinde bulundu.

İsrail’in savaş suçları: Kanıt

Anadolu Ajansı, İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçlarını gösteren bir fotoğraf ile dünya kamuoyunun karşısına çıktı. Öyle ki İsrail'in kadın ve çocuk ayrımı gözetmeksizin düzenlediği saldırılara başta Batılı ülkeler olmak üzere çoğu ülke sessiz kalırken bazı ülkeler ise katliamlar için "delil yetersizliği" tezini ileri sürüyordu.
 



Söz konusu iddialar üzerine AA, saldırıların başından bu yana önemli bir görev üstlenen foto muhabirleri ve kameramanların görüntülerini, uluslararası kamuoyu ile paylaştı.

AA fotoğraflarının toplandığı “Kanıt” isimli kitap, Uluslararası Adalet Divanı başta olmak üzere İsrail’in saldırılarına delil isteyen her kuruma sunuldu.

Kanıt'ta, İsrail'in Gazze'de işlediği insanlık suçları belge niteliğindeki fotoğraflarla gözler önüne seriliyor.

BM Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi'ne göre kullanılması suç olan ve İsrail ordusunun Gazze'nin yoğun nüfuslu sivil bölgelerinde kullandığı beyaz fosforlu top mermilerinin fotoğrafları da kitapta yer alıyor.

Kitapta ayrıca, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde Filistinli mağdurları savunan Fransız avukat Gilles Devers'in giriş yazısı bulunuyor.