ROMA Katolik aleminin ruhani lideri Papa Franciscus tarafından bugün Vatikan’da kabul edilen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, görüşmenin ardından Türkiye’nin Vatikan Büyükelçiliği'nde Roma’daki Türk gazetecilerle bir araya geldi. Papa Franciscus’a yaptığı ziyaretin detaylarına ilişkin bilgi veren İhsanoğlu, “İlk defa teşkilatımızın tarihinde bir genel sekreter Papa’yla görüşüyor. Görüşme çok samimi, çok verimli, çok ufuk açıcıydı. Her şeyden önce bir Papa hazretleriyle ilk görüşme olduğu için önem teşkil ediyor” dedi. Papa’nın İslam’a yönelik müspet mesajları Papa’nın, göreve geldikten sonra İslam dünyasına karşı çok müspet mesajlar verdiğini ifade eden İhsanoğlu, “Bu mesajlarında tavrının çok dostane olduğunu ifade ettiler, İslam dünyasıyla münasebetleri geliştirmek istediklerini, diyaloğun ehemmiyetini vurguladı. Ben, bugünkü görüşmemde bunun ötesinde bir tavır gördüm. Yani konuşmasında diyaloğun ehemmiyetinden değil, mecburiyetinden bahsettiler. Tabii bizim için önemli bu” diye konuştu. “Tarihi uzlaşmanın zamanı gelmiştir” “Diyoruz ki diyalog, diyalog için değil, bunun bir hedefi olmalı, neticeye varmalı” diyen İhsanoğlu,1960’lı yıllardan bu yana değişik seviyelerde diyalog olduğunu ancak istenilen neticeye ulaşılamadığını aktardı. İhsanoğlu, 1960’lı yıllarda Hristiyanlıkla Yahudilik arasında tarihi bir uzlaşma olduğuna dikkati çekerek, “Ben de diyorum ki artık zaman gelmiştir. Bizim Müslümanlarla Hristiyanlar arasında tarihi bir uzlaşma. Bu teklifimi, Papa hazretlerine anlatınca bunu memnuniyetle karşıladı. Önemini idrak ettiler ve bu hususta nelerin yapılacağına ilişkin birtakım noktalar üzerinde anlaşmamız oldu” değerlendirmesinde bulundu. Tarihi uzlaşma için ne tür adımlar atılabileceği yönündeki soruya İİT Genel Sekreteri, “Tabii çok şey yapılacak, fakat muhatap bulmak lazım. Bugün bu iş muhatabını bulmuştur. Kendileri yakından ilgilendiler ve bunu, kültürlerarası bir çalışma olarak görüyorlar, biz de aynı kanaatteyiz” yanıtını verdi. “Sıkıntı dinlerarası değil, siyasi” Dünyada günümüzde yaşanan pek çok sıkıntının dinlerarasıymış gibi göründüğünü ama aslında böyle olmadığını dile getiren Ekmeleddin İhsanoğlu, “Eğer, Hristiyan dünyasının en büyük temsilcisi, Vatikan Kilisesi’nin başı ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın başı, bu gördüğünüz kavgaların dinlerarası değil siyasi olduğunu ifade ediyorlarsa bu müşterek kanaat çok önemlidir. Bence bu temeller üzerinde bizim bu problemlerle uğraşmamız gerektiğine inanıyorum. Yani din adına yapılan çatışmaların ötesindeki siyasi sebepleri iyi kavramak ve bunun üzerine gitmek ve böylece dini değerleri yine olduğu gibi yüce değerler olarak korumak lazım geldiğine inanıyoruz” ifadesini kullandı. “Kudüs ve Suriye sorununu da konuştuk” Papa ile Doğu Kudüs’teki mabetlerin durumu, Filistin ve Suriye meselesini de konuştuklarını ifade eden İhsanoğlu, “Bu hususta bir mutabakat var. Uluslararası teamüllere saygılı, Filistin halkının davasına destek veren ve işgali tanımayan bir durum olduğu açıktır. Suriye’yle ilgili de savaşın durdurulması, siyasi müzakerelerin yapılması, siyasi çözümün olması ve dış müdahale yapılmaması konusunda mutabakata vardık” dedi. Müslüman ülkelerdeki Hristiyanların durumu Papa’nın kısa bir zaman önce yaptığı “Müslüman ülkelerinde Hristiyan toplumunun güvenliğinin sağlanması gerektiği, Hristiyan ülkelerinde yaşayan Müslümanların sağlandığı gibi” sözlerini içeren açıklaması anımsatılan İhsanoğlu, “Bunu gayet normal karşılıyoruz. Çünkü bizim dini anlayışımız da budur. Yani İslamiyet’in doğuşundan bugüne kadar, bütün topraklarımızda sadece Türkiye’de değil bütün İslam dünyasında kiliseler, havralar, camilerin yanında olur” diye konuştu. İhsanoğlu, Papa’ya bu konuda örnekler içeren bir kitabını da sunduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bu, İslamiyet’in başlangıcından Osmanlı Devleti’nin sonuna kadar gayrimüslimlerin, bilhassa ehl-i kitap denilen Hristiyanlarla Musevilerin, İslam aleminde nasıl yaşadıklarını, dini hükümlerin ve onlara gösterilen saygının ne olduğunu, sonra Osmanlı döneminde millet sisteminin nasıl geliştiğini anlatan bir örnek. İşte bugün de yaşadığımız gibi kiliseler, havralar, camiler bir arada. İslamiyet’in anlayışı bu. Bunun dışında gördüğümüz bazı hadiseler, mesela Suriye’de, Irak’ta Hristiyanlara karşı yapılan kötü muamele… Bunların hepsini bizler de görüyoruz. Ben Genel Sekreter olarak bunları kınayan açıklamalar yaptım. Bunlar bizim misafirlerimiz değil, bunlar ev sahibi. Yani Suriye’deki Hristiyan o ülkede, Hz. İsa zamanından beri yaşıyor. Irak’taki Hristiyan orada 19. asırdan beri yaşıyor. Kimse onlara ‘siz buralı değilsiniz, kalkın gidin’ diyemez. Onların hakkıdır ve bu, İslam adına hiç yapılamaz. Biz, tamamen bunu reddediyoruz. Bu, İslamiyete aykırı bir davranıştır.” Papa’yı samimi buldunuz mu? İhsanoğlu, “Papa’yı samimi buldunuz mu” sorusuna ise “Görüşmemiz yarım saati aştı. Benim şahsi kanaatim Papa hakkında, çok samimi bir insan. Büyük bir ruhani lider, şüphesiz ve hakikaten çok mütevazı bir insan. Bu tevazu karşısında siz bunun gerçek bir mahviyetkar bir dini lider olduğunu, kendisini düşünmeyen, insanlığa karşı büyük bir sorumluluk içerisinde. Arjantin’den geliyor ve Osmanlı İmparatorluğu zamanında oraya gelmiş olan Lübnanlıları, Suriyelileri, Mısırlıları, Müslümanları tanıdığını ve bunlarla çok iyi ilişkiler içerisinde olduğu anlaşılıyor” yanıtını verdi. Görüşmede Papa’nın özel bir mesajı olup olmadığı sorusuna karşılık ise İhsanoğlu, “Söylediğim tespitleri, fikirleri kendisi de aynı şekilde söyledi. Ben şahsen bu kadar ahenkli bir görüşme yaptığımı hiç hatırlamıyorum. Bu, tahminimizin fevkinde geçti” dedi. Papa ile görüşmesinin nasıl gündeme geldiği sorulan İİT Genel Sekreteri, “Aslında böyle güzel bir tevaffuk oldu. Bizim Cenevre’deki, New York’taki ofislerimiz oradaki muhataplarıyla konuşurken böyle bir fikir doğdu. Bizim resmi talebimiz olmadı. Fakat tarihlerin tespitinde resmi temaslar geçti” diye konuştu. Arakan Müslümanları’nın durumu Bir gazetecinin Arakan Müslümanları’nın durumuna ilişkin sorusu üzerine İhsanoğlu, Myanmar Cumhurbaşkanı’na mektup yazdığını ve uzun bir görüşmeleri olduğu bilgisini vererek, Arakan vilayetinde bir meslek eğitim okulu, bir hastane, bir de Budizm ve İslam arasındaki tarihi münasebetleri aktaracak yer açılması kararlarını aldıklarını ve buna cevap beklediklerini söyledi. Abdulkadir Molla'nın idam edilmesi İhsanoğlu, Bangladeş Cemaat-i İslami Genel Sekreter Yardımcısı Abdülkadir Molla'nın idam edilmesiyle ilgili de “Cemaat-i İslami liderlerinin mahkemeye verilmesi, mahkum edilmesiyle ilgili iki seneden beri devam eden girişimlerimiz var. Başbakan Şeyh Hasina ve dışişleri bakanıyla bu meseleyi 8-10 defa konuştum ve bilinen gerekçeleri söyledim” dedi. Molla’nın idamı konusunda pek çok liderin ve ülkenin temaslarda ve ricalarda bulunduğunu aktaran İhsanoğlu, şunları kaydetti: “Biz uçağı binip buraya geldiğimizde idam olmuştu. Bu meselede sırf biz değil, birçok ülke, birçok siyasi lider temaslar yapıp, ricalarda bulunmuştur ama benim yaptığım en son teklif af kararının çıkması ve en azından seçimlerden sonra yapılması idi. Yakın tarihte parlamento seçimleri var, bu işin seçimlerden sonrasına bırakılmasıydı teklifim. Maalesef olmadı, çok üzülüyoruz. Bir taraftan mahkeme kararı var, kesinleşti. 90 küsür yaşındaki liderin durumu mevzubahisti. Bizim temennimiz, hukuki durum ne olursa olsun bunları insani bakımdan düşünmek lazım." Öte yandan, Ekmeleddin İhsanoğlu, Papa ile birebir görüşen ikinci Türk oldu. İhsanoğlu’ndan önce bir başka önemli uluslararası kuruluş olan Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün Türk Genel Direktörü Ahmet Üzümcü de Papa Franciscus ile Vatikan’da bir araya gelmişti.