İçişleri Bakanı Ala, katıldığı bir televizyonun canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bakan Ala, Ankara'daki canlı bomba saldırısıyla ilgili yeni bilgiler elde edilip edilmediğinin sorulması üzerine, "Kısa zamanda bu intihar eylemini gerçekleştiren kişi tespit edildi, kamuoyuna da açıklandı. Hemen arasından aracı getirenler, satanlar, teslim edenler yani bütün şebeke ortaya çıkarıldı. 25 kişi gözaltına alındı, bunlardan 15 kişi tutuklandı. Soruşturma devam ediyor. Başka tespitler de var onların da gereği yerine getirilecek" dedi.
Canlı bombanın kimliğiyle ilgili yaşanan tartışmalarla ilgili soruyu da yanıtlayan Ala, saldırgan teröristin fotoğrafını göstererek, şu ifadeleri kullandı:
"Kişi şu, parmak izleriyle Suriye’den girdiği, Amude doğumlu olduğu, kendi beyanı. Giriş tarihi, hepsi kendi beyanıyla kendi parmak iziyle resmiyle burada. Sonradan, terör örgütünün açıkladığı kişi de bu. Olay net ve berrak. Kendisini, başka isimle tanıtmış. İki terör örgütü de aynı terör örgütü, neyi tartışıyor Türkiye’deki bazı siyasiler anlamakta güçlük çekiyorum. Kişi, buradaki ismi, Van’da adı soyadı olan başka bir isim, Suriye’den girdiği zaman işte bu ismi söylüyor. Hep aynı kişi. Bu kişinin Türkiye’deki adı buymuş. Suriye’den girdiği zaman kendi beyanı parmak izi burada. Peki aynı kişi olduğundan tereddüt yok. Terör örgütleri farklı mı? Yani Suriye’nin kuzeyinde bugün PYD/YPG adı altında faaliyet gösteren, terör faaliyetlerinde bulanan ayrı örgütler mi? Bunu biz yıllardır söylüyoruz. Aynı, PKK’nın oradaki bölücü örgütün oradaki kolu. Dolayısıyla örgütte aynı örgüt, kişi de aynı kişi."
'MESELEYİ ÖRTMENİN ANLAMI YOK'
Bakan Ala, canlı bombanın Suriye’de eğitim gördüğünü, Türkiye’de tespit edilen şebekeyle işbirliği yaptığını ve daha sonra Ankara'daki saldırıyı gerçekleştirdiğini belirterek, "Bu YPG ile PKK’nın ne kadar iç içe olduğunu göstermez mi? Öyle gösteriyor" dedi. Ala, terör saldırıları karşısında, muhalefet partilerinin aldığı konumu eleştirerek, "2014’te, CHP Genel Başkanının bir beyanı okuyayım; 'bizim için YPG terör örgütü değildir.' Böyle bir beyanda bulunduktan sonra bunlar ortaya çıkınca büyük bir sorun. Bunları söyleyip, sonra kurnazca bir takım kelime oyunlarıyla meseleyi örtmenin anlamı yok. Bir terör örgütü terörist faaliyeti, ancaksız, amasız lanetlenmeli, karşısında durulmalı" ifadesini kullandı.
Siyasetçilerin terör olayına karşı ciddi bir duruş göstermesi gerektiğini vurgulayan Ala, "Terör olayında bile kendi partilerinin içindeki sorunları örtmek için terör olayını bile kullanmaya çalışıyorlar. Parti bütünlüklerini bunun üzerinden sağlamaya çalışıyorlar. Oysa burada ülke bütünlüğü söz konusu" değerlendirmesinde bulundu.
Terörle mücadelenin kararlı ve hukuk içinde yürütüldüğünü vurgulayan Ala, "Burada bir patlama olmuş, yapılacak şey; Sayın Bahçeli’nin yaptığı gibi devlet anlayışı içinde, ülke bütünlüğünü gözeten yaklaşımla terör örgütüne topyekun karşı durmaktır" dedi. Ala, gelişmiş demokrasilerde, seçimlerde başarısız olan siyasi partilerin liderlerinin istifa ettiğine işaret ederek, Türkiye’deki parti liderlerinin ise başarısızlıklarını örtmek için parti bütünlüğünü korumaya yönelik ülke bütünlüğünü ilgilendiren terör olaylarını bile kullandığını savundu.
'KURNAZCA DAVRANIŞLAR'
"Bizi başka politikalarda eleştirebilirsiniz, ülke bütünlüğü, terör söz konusu olunca o zaman eleştiremezsiniz, eleştirilmemeli. Ülke bütünlüğü için topyekun karşı durulmalı. Terör olayı olmuş, ama normal zamanda terör olayı yok elbette bizim terörle ilgili politikalarımızı da eleştirebilirsiniz" diyen Ala, şöyle devam etti:
"Mesele şu, yani böyle bir konuda siyaset topyekun karşı çıkmalı teröre. Eğer olmazsa ne olur? Terör örgütleriyle terörist faaliyetlerinin hükümet değiştirdiği bir yerde istikrar olur mu? İstikrar olmazsa Türkiye ne hale gelir? Burada dilim varmıyor söylemeye ama bunu kullanarak, yani 'sandıktan değiştiremedik, sokaktan değiştiremedik, terör örgütleri, terörist faaliyetlerde bulunsun, biz de buradan siyaseten devreye girelim ve hükümet değiştirelim' derseniz terörle ittifak yapmış olursunuz. Terörden beslenirsiniz, terörle ittifak yapmış olursunuz ve terörle ittifakla hükümetleri değiştirmek olmaz, kaos olur, kargaşa olur. Böyle bir şey olabilir mi? 'Terörist faaliyetlerinde bulunsunlar, bir kaç tane terör eylemi yapsınlar, sen de hükümete yüklen hükümet düşsün.' Böyle bir ortam, dünyanın neresinde, siyaset olarak tanımlanır, akıl olarak tanımlanır? Onun için bunlar, kendi partilerinin içinde düştükleri konumu memleket menfaatini hiçe sayarak gidermeye yönelik kurnazca davranışlardır."
Terör saldırılarının gerçekleştiği dönemlerde, "devlet nerede, devlet mekanizmasında güvenlik zafiyeti mi var, istihbarat alınamıyor mu gibi sorular soruluyor. Böyle bir zafiyet var mı" şeklindeki soru üzerine Ala, "Şu anda bunu söyleyenler, marjinal kesimler. Vatandaşa sorduğunuz zaman ne deniliyor, terörle ciddi mücadele ediliyor mu? Herkesin kanaati o değil mi?" yanıtını verdi.
'YILBAŞINDAN BU YANA 18 OLAYI ÖNLEDİK'
Bakan Ala, Ankara'daki saldırı öncesinde alınan önlemlerle ilgili bir hata yapılıp yapılmadığının ortaya çıkarılması için denetim de başlattıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"İçişleri Bakanlığı olarak, bütün emniyet olarak her tarafa 'bu tür konulara ilişkin bir takım faaliyet olabilir herkes teyakkuz halinde olsun' demişiz. Yılbaşından bugüne kadar, 18 tane olayı bu şekilde önlemiş bulunuyoruz. Dört tane böyle bir araçgetirmişler, biz 3'ünü yakalamışız. Geçen gün de birini Boğaziçi'nde yakaladık ve kişi de tutuklandı. Yılbaşından önce de yılbaşını kana bulamaya çalışan intihar bombacısı düzeneğiyle beraber yakalandı.
Önlediklerimizin çoğunu da söylemiyoruz, söylememek gerekir. Biz vatandaşın huzurunu sağlamak için çalışıyoruz. Bize düşen de şudur; burada yüzde bir hata bile varsa onu ortaya çıkarmak. Onun için ben mesela ben hemen denetim başlattım. Sistemde mi kişilerde mi hata var? Bunu biz bildirmişiz, yazmışız, MİT emniyet, istihbarat, diyor ki; 'buna benzer şu şu araçlara, kamu kurumlarına, askeri araçlara, emniyet araçlarına değişik yerlere saldırılar olabilir. Buna benzer yerlere dikkatli olun' diye. Şimdi bu spesifik bilgi değil, şurada şu olacak diye bir bilgi yok zaten olsa engellenir ama ona rağmen sistemde, nerede hata var, onların hepsini çıkarttıracağız. Onun için hemen denetim başlattık. Bize düşen budur. Yani bunu yüzde 1, binden 1, milyonda 1 bile eksiklik varsa onu ortaya çıkarmak gereğini yapmaktır biz bunu yapacağız, yapıyoruz."