İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu ‘Yeni Bir Sabah’ programına katıldı.
Programda Küçükkaya’nın "Edindiğim izlenime göre Kılıçdaroğlu aday olmaya hevesli gibi görünüyor" şeklindeki sözlerinin ardından konuşan İmamoğlu, tüm CHP’lilerin adayının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu söyleyerek ardından "Bütün CHP’lilerin adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Ama günün sonunda kararı verecek olan Altılı Masa'dır" dedi.
"KAZANACAK KİŞİ ADAY OLMALIDIR"
"Adayın açıklanmasından ziyade öncelikli mesele süreç yönetimidir" diyen İmamoğlu, "Altılı masa derken elbette bunu genel başkanımız da dile getiriyor. Elbette kazanacak kişi aday olmalıdır. Adayın özelliklerini sıralıyor, her konuda uzman insanlardan faydalanacak, ‘Altılı Masa’nın fikrini alıp onlarla birlikte süreci yönetecek, proje üretecek, onlarla birlikte anayasa metni hazırlayacak. Adayın açıklamasından ziyade öncelikli mesele süreç yönetimidir" ifadelerine yer verdi.
Kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in altı yaşındaki kızı H.K.G.'yi müridiyle ‘evlendirmesi’ ve çocuğun yıllarca istismara maruz bırakılmasıyla gündeme oturan Hiranur Vakfı'na ilişkin değerlendirmelerde bulunan İmamoğlu, "Dini eğitim veren kurumların olması kadar doğal bir şey olamaz" diyerek konuşmasının şöyle sürdürdü:
"İlk dini eğitimimi Kuran kursunda aldım. Trabzon'da. İyi bir eğitim aldım örneğin. Rahmetli dedem de iyi eğitim verdiği için gıdasına, şusuna busuna destek olurdu. 5-6 yaşında başladık gitmeye. Bu işin kuralları var. Dini eğitim veren kurumların olması kadar doğal bir şey olamaz. Yasak diye bir şey olamaz. Bunun kuralları, kaideleri, sahaları ve burada başka bir şey, yapılanma. Devlet içinde yapılanmanın FETÖ'yü doğurduğunu bilmiyor muyuz?"
SOYLU'NUN 'TERÖRİST' İDDİALARINA YANIT
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun İBB'de 'terörist' çalıştırıldığı iddiları hakkında konuşan İmamoğlu, "Teröristi bulmak, yargılamak belediyenin görevlerinin içinde midir? İçişleri Bakanı'nın ortaya koyduğu o dil aslında bizim 1000 yıla yakın devlet geleneğimizi ne yazık ki eziyor. Diyor ki Emniyet sen işini yapmıyorsun. MİT sen de işini yapmıyorsun. Bir açıklama yapıyorsunuz ayakkabı numarasına kadar biliyorsunuz diyorsunuz aynı hafta sayı veriyorsunuz. Aradan bir iki hafta geçiyor Meclis’in kürsüsünde yere vura vura 557 terörist var İBB'de diyorsunuz. iBB’de 88 bin civarında kişi çalışıyor. 88 bin insanı zan altında bırakıyorsunuz. İBB’de çalışan nedir Ekrem İmamoğlu’nu lekelemek" şeklinde konuştu.
AHMAK DAVASI
31 Mart seçimlerinin iptal edilmesinin ardından yaptığı basın açıklamasında YSK başkan ve üyelerine hakaret ettiği iddiası hakkında açıklamalarda bulunan İmamoğlu, şunları söyledi:
"Bir önceki hakimin yaşadıklarını konuşarak başlamamız lazım. Bu mahkemede bu davaya bakmak üzere görevlendiriliyor. Bu kişi ile ilgili bizim aldığımız bilgiler iddialara baktığınızda, içinde her şey var kumpas var tehdit var, tüm bu şaibeli sürecini aydınlatmak lazım. 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin hakimi atanalı bir yıl olmuşken tahammüllere göre iki yıl daha burada kalması gerekirken 1 yıl daha kalarak bu görevinden uzaklaştırıldı? Üstelik eşinin de özel durumu var. Bu atamaya da karşı çıkıyor. İkinci soru; bu mahkemenin olduğu adliyedeki yüksek rütbeli başsavcı görevinde olan kişi gönderilen hakime ‘iki yıldan fazla ceza ver siyasi yasaklı olsun seni istediğin yerde ağır ceza reisi yapalım’ demiş midir, dememiş midir? Bir başka mahkeme başkanının da sürgününü örnek göstererek hakim tehdit edilmiş midir? Denileni yaparsan ödüllendirileceksin teklifinde bulunmuş mudur?
Bu şikâyetler yapıldı, avukatlar başvurdu, HSK tenezzül edip bu yaşananlarla ilgili soruşturma açmadı. Bu ahmak cümlesi ne zaman söylendi ta Kasım 2019’da. 7 ay sonra keyfim yerindeyken döneceğim ben YSK üyelerine hakaret edeceğim! Ya arkadaşlar ben 'lafa bakarım laf mı diye adama bakarım adam mı diye' diye cümleme başlayıp bana ahmak diyenin hakaretini iade ediyorum. İçişleri Bakanı bana ahmak dedi.
Ben de İçişleri Bakanı’na söyledim. Bunu defalarca dile getirdim. Ben ifade de bunu söyledim. O dönemde savcının tutumunu bana avukatım söylüyor ‘Bu işten bir şey çıkmaz’ falan diye. Daha acı bir şey söyleyeceğim; ben 4 Kasım’da bu sözü bakana iade ediyorum, dava ne zaman açılıyor biliyor musunuz? Tam 20 ay sonra! O gün de davayı iptal ettirenlerin kim olduğu belli. Siyasi irade. O hüngür hüngür ağladım diye anlatan bakan ve onun amiri, siyasi irade, bu davayı açtıran da siyasi irade."
İmamoğlu, Küçükkaya'nın "Sizi siyaseten yasaklı hale getirebilirler mi bu dava ile" sorsununa ise şu yanıtı verdi:
"Zaten kazanacağız ama milyonlarca fark atarız. Ben meselesi değil. Biz biriz. Millet İttifakı bir. Bugün Ekrem İmamoğlu'na bir ceza verilmesi ile bir başkasına ceza verilmesini bir farkı yok. yargının siyasetin aleti olduğuna inanan halk bunu gören halk öyle bir tokat atar ki bir daha yerden kalkamazlar. Aynısı olur misli misli olur. Ama istemiyorum. O oy oranı vesaire aynı 13 bin oyda söylediğim gibi böyle bir siyasi kazanımı tarafımca zerre istemiyorum."