Kuruluş asgari ücretin 1300 TL'ye yükseltilmesinin tüketimi destekleyeceğini ifade etti ve düşük petrol fiyatlarının yanı sıra Euro Bölgesi'ndeki kademeli toparlanmanın tüm Doğu Avrupa ekonomileri gibi Türkiye'ye de olumlu yansıyacağını öngördü.
Türkiye ekonomisi 2015'i yüzde 4'lük büyümeyle, beklentilerin üzerinde tamamlamıştı.
IMF enflasyon tarafındaysa bir miktar bozulma bekliyor.
Geçen yıl Ekim ayında Türkiye'de 12 aylık ortalama enflasyonun 2016'da yüzde 7 olacağını öngören IMF, yeni raporunda tahminini yüzde 9,8'e revize etti ve bu oranın yüzde 5'lik enflasyon hedefinin neredeyse iki katı olduğunu hatırlattı.
Kurum 2017'de ise enflasyonun yüzde 8,8'e gerilemesini öngörüyor.
Mali disiplin alanında Orta Vadeli Program'da belirlenen hedeflerin tutturulacağını ve bütçe açığının beklentileri aşmayacağını düşünen IMF, cari açık konusunda da iyileşme bekliyor.
Cari açığın milli gelire oranının 2016'da yüzde 4'ün altına gerileyeceğini bekleyen IMF, geçen yıl bu oranın yüzde 4,7 olacağını öngörmüştü.
Küresel ekonomi kırılgan
IMF'nin küresel ekonomi için tahminleri ise Türkiye tahminlerine kıyasla daha karamsar.
Dünya ekonomisinde toparlanmanın devam etmesine karşın toparlanma hızının giderek yavaşladığını söyleyen IMF, aynı zamanda ekonomik dengenin giderek daha kırılgan hale geldiği uyarısını da yapıyor.
IMF dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 3,2, gelecek yılsa yüzde 3,5 büyümesini öngörüyor.
Ekonomilerin hız kesmesinin yanı sıra, ekonomik temellerin dışında kalan faktörlerin de küresel büyümeyi sekteye uğratabileceğini söyleyen IMF, gelecek 2 yıl için öngördüğü riskleri şöyle sıralıyor:
- Tüketici güveninin kaybolması ve bunun üretime yanısması
- Gelişen ülke para birimlerinin daha da değer kaybetmesi
- Çin'deki yavaşlamanın diğer gelişen ülkelere yayılması
- Yatırımların hız kesmesi
- Terör saldırısı tehditleri
- İngiltere'nin AB'den ayrılma olasılığı