Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurul Görüşmeleri için New York'ta bulunan İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly, Anadolu Ajansı muhabirinin sorularını yanıtladı.
Ukrayna'nın doğusunda toprak kaybının ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in seferberlik ilan etmesini değerlendiren Cleverly, ''Seferberlik ilanı savaşın (Putin için) planlandığı gibi gitmediğini gösteriyor.'' ifadesini kullandı.
''Putin birkaç hafta içinde Ukrayna'nın tamamını işgal etmeyi umuyordu ama şimdi aylar sonra Ukrayna güçlerinin Rus güçlerini Ukrayna'nın doğusunun büyük bir bölümünde geri ittiğini görüyoruz.'' diyen Cleverly, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Vladimir Putin'e mesajımız bu yasa dışı ve tahrik edilmemiş savaşın yanlış olduğu. Putin'in yapabileceği en iyi şey, birliklerini geri çekmek, Ukraynalıların ülkelerinin kontrolünü tekrar ele almasına ve ekonomilerini yeniden inşa etmesine izin vermek olur. Bu çağrımıza ve Ukrayna halkına destek vermeye devam edeceğiz.''
Cleverly, Rusya'nın işgali altındaki bazı bölgelerin yeniden Ukrayna'ya geçmesinin ardından, ''(Ukrayna'nın doğusunda)Buralarda yapılacak her türlü sahte referandum özgür, adil veya meşru olmayacak ve Ukrayna'nın doğusundaki insanların gerçek arzusunu, iradesini yansıtmayacak. Rusya'nın yapması gereken bu anlamsız referandumlarla zaman ve enerji harcamaktansa askerlerini geri çekmektir.'' değerlendirmesinde bulundu.
NATO, RUSYA'YA KARŞI BİR TEHDİT DEĞİL
Putin'in nükleer silah kullanma tehdidine ilişkin ise Cleverly, şunları kaydetti:
''Vladimir Putin'in gerginliği tırmandıran agresif söylemini gördük. (Putin'in) anlaması gereken, dünyanın anlaması gereken şey, Ukraynalılarla omuz omuza duracağımızdır çünkü onlar ülkelerini savunuyor. NATO Putin'e karşı hiçbir zaman tehdit teşkil etmedi. Bu savaş bir seçim ve Putin ordusunu geri çekmeyi seçebilir.''
Rusya'nın Ukrayna'ya başlattığı savaşının özellikle güneyde gıda güvenliği konusundaki sıkıntıları artırdığına dikkati çeken Cleverly, ''Gıda sıkıntısı çekenlerin şunu bilmesi gerek, gıda ihracatına yaptırım yok, gübre ihracatına yaptırım yok, amonyum nitrat ihracatına yaptırım yok. Putin açlığı bir savaş silahı olarak kullanıyor ve bunu yapması ahlaksızca ve yanlış.'' dedi.
"TÜRKİYE'NİN MONTRÖ SÖZLEŞMESİ'Nİ KORUMASI ÇOK DEĞERLİ"
Türkiye'nin NATO üyesi bir ülke olarak Ukrayna ve Rusya arasındaki arabuluculuk çabalarını da değerlendiren Cleverly, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin Karadeniz'den tahıl ihracatı anlaşmasının müzakeresinde oynadığı role ve Montrö Sözleşmesi'ni korumak için yaptığı çalışmalara son derece değer veriyoruz. Ama nihayetinde (savaşı bitirmek) Rusya'nın sorumluluğu...Hem Türkiye'nin hem diğer ülkelerin katkıları bizim için değerli.''
"GARANTÖR ÜLKE İNGİLTERE'NİN KIBRIS POZİSYONU DEĞİŞMEDİ"
İngiltere'nin garantör ülkelerden biri olarak Kıbrıs'taki soruna nasıl bir çözüm önerdiği ve KKTC'yi bağımsız bir devlet olarak tanıyıp tanımayacağı sorusuna ise Cleverly şu yanıtı verdi:
''Kıbrıs konusundaki tutumumuz gayet iyi biliniyor ve tutarlılığını koruyor. Çözüm görmek istiyoruz. Tabii bir taraftan da hem Türkiye hem Yunanistan hem de Kıbrıs ile harika bir ilişkimiz var. İngiltere olarak biz tabii ki sorunun çözülmesini istiyoruz, tutumumuz ise uzun süredir aynı ve değişmedi.''
"BM'NİN EVRİLMESİ GEREK"
Clevery, BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinden biri olan İngiltere'nin giderek artan reform çağrıları konusundaki tutumunu ise şöyle değerlendirdi:
''BM'nin dünya sahnesinde etkili bir ses olmaya devam etmesini istiyoruz. Etkili olabilmesi için de elbette tüm kurumların evrilmesi gerekiyor. BM reformunu destekliyoruz ve bunu elbette uluslararası toplumla birlikte yapmak istiyoruz. Şimdi daha fazla ayrıntıya girmem doğru olmaz ama tabii ki bu kurumun gelecekte de etkili olmaya devam etmesini sağlamamız gerek ve reformlar önemli.''
MİLLİ MUHARİP UÇAK İÇİN TÜRKİYE-ROLLS ROYCE ORTAKLIĞI
İngiliz uçak ve motor üreticisi Rolls Royce'un Türk milli muharip uçağı için motor üretmesi konusunda İngiliz hükümetinin tutumu ve bir çabası ya da itirazı olup olmadığı sorusuna ise Cleverly şöyle cevap verdi:
''Türkiye bir NATO ülkesi Rolls Royce da bir İngiliz şirketi ve bununla gururla duyuyoruz. Bu tür müzakereler taraflar arasında oluyor ama biz İngiltere olarak teknoloji ve mühendislik mirasımızdan gurur duyuyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki dostlarımızın da bu harika şirketlerle çalışmasını görmekten mutluyum.''