TAHRAN “Dayatmanın kalıcı olmadığına, başkalarına bedel ödeterek ilerleme kaydedilemeyeceğine veya beraber kazanıp ya da beraber kaybedeceğimize inanmalıyız” diyen Zarif, başarının sırrını “denge” olarak tanımladı. İran ile P5+1 ülkeleri arasında bugün başlayacak üçüncü tur müzakerelerin arefesinde yaptığı “İran’ın mesajı: İleriye doğru bir yol var” adlı paylaşımla dünyaya seslenen Zarif, şu ifadeleri kullandı: “Onur nedir? Saygı nedir? Bu kavramların müzakere edilmesine ihtiyaç var mıdır? Bu kavramlara değer biçilebilir mi? Herkesin yaptığı bir işi sizin yapmamanız gerektiğini düşünün. Diğerlerinin yapmasına izin verilen bir işten siz taviz verir miydiniz? Yoksa hakkınızda ısrarcı mı olursunuz? Kaderimizi belirlemede hepimiz özgür iradeye sahibiz. Bu, inat etmek veya diğerlerinin görüşlerini kabul etmemek anlamına gelmez. Özgür irade hepimizin doğasında vardır. İranlıların kolektif taleplerinin doğası son yüzyıl içerisinde oluştu. Zulme karşı durmak, irademizi özgürleştirmek ve saygı talep etmek... Zamanla ellerimizi kenetledik.” İranlıların, yerkürenin diğer yerlerinde bu haklara sahip insanlardan farkı olmadığını belirten Zarif, “Biz de onurumuza saygı gösterilmesini talep ediyoruz. Biz İranlılar için nükleer enerji özel bir klube üye olmak veya diğerleri için tehdit oluşturmak anlamını taşımıyor. Nükleer enerji bir dönüşümdür. Başkalarının bizim adımıza karar vermesi yerine kendi kaderimizi belirlemeye yönelik bir harekettir” dedi. “Nükleer enerji bizim için çocuklarımızın geleceğini garantilemek demektir. Ekonomimizde çeşitlilik oluşturmak, petrolümüzün boşa gitmesini engellemek ve temiz enerji üretmek anlamını taşır” ifadesini kullanan Dışişleri Bakanı Zarif, nükleer enerjinin diğer milletler için olduğu gibi İran halkı için de barış, ilerleme ve refah olarak tanımlanan modern dünyaya yönelik bir ilerleme hareketi olduğunu kaydetti. “Eğer size böyle bir seçeneğiniz olmadığı söylense ne yapardınız? Taviz mi verirdiniz?” sorusunu soran Zarif, hakkın verilmediğini, verilmediği için de tekelleştirilemeyeceğini söyledi. Bunun yine de çıkmaz sokağa girildiği anlamına gelmediğini hatırlatan Zarif, “İleriye doğru bir yol var. Barışı korumak, ilerlemek ve kendi kaderimizi belirlemede yapıcı bir yol. İleriye dönük bir yol. Tek seçenek teslim olmak yada karşı karşıya gelmek değil” ifadelerini kullandı. Zarif, konuşmasına şöyle devam etti: “Geçtiğimiz yaz halkımız seçim sandıklarında yapıcı etkileşime oy vererek dünyaya da mevcut gidişatı değiştirmek için tarihi bir fırsat verdi. Bu fırsatı kullanmak, eşit koşullar, karşılıklı saygıyı tercih etmek ve tüm insanların onurunu resmiyetle tanımak ve tüm bunlardan da önemlisi, hiçbir gücün, her ne kadar güçlü olursa olsun diğerlerinin kaderini belirleyemeyeceği gerçeğini kabul etmekle mümkündür. Bu noktada seçme şansımız yok, hepimiz ortak kaderimizi, ortak sorunlarımızı ve ortak fırsatlarımızı akıllıca idrak etmeliyiz. Dayatmanın kalıcı olmadığına, başkalarına bedel ödeterek ilerleme kaydedilemeyeceğine veya beraber kazanıp ya da beraber kaybedeceğimize inanmalıyız. Başarının sırrı dengededir. Dürüst bir diyalog ve gerçek güven eşit koşullar, karşılıklı saygı ve ortak çıkarlara ve her şeyden önce herkes için onur ilkesine bağlıdır. Biz kendi halkımıza ve dünyaya bu konuda söz verdik ve sözümüze her zaman sadık kalacağız. İran halkı bu yeni keşif yolunu sürdürmede kararlıdır. Gelin ve zarureti olmayan bu krizi sonlandırmada ve yeni ufuklar açmada birlik içinde olalım. Ben Cevad Zarif bu yolda varım ve bu, İran halkının mesajıdır.”