TAHRAN İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ülkesinin nükleer programına ilişkin müzakerelerin ardından 5+1 ülkeleriyle imzaladığı anlaşmaya ilişkin, "Dünya’daki büyük güçler, İran’ın nükleer faaliyet hakkını resmen tanıdı" dedi. Devlet televizyonunda halka seslenen Cumhurbaşkanı Ruhani, dünyanın müzakerelerde İran halkına saygı duymanın olumlu sonuç getireceğini, yaptırım ve tehditlerin hiçbir işlevinin olmadığını hissettiğini söyledi. "10 yılın ardından ilk defa bu seviyede bir anlaşma yapılmasından memnunuz. Bu anlaşma, nükleer yolundaki ilk adımdır" diyen Ruhani, müzakerelerin eşit koşullarda ve karşılıklı saygı içerisinde sürdürülmesi durumunda ileriye doğru hareket etmeye devam edeceklerini ifade etti. Anlaşmanın en önemli getirisinin, 5+1 ülkeleri ile dünyanın diğer önemli güçlerinin İran’ın nükleer faaliyet hakkını resmen tanıması olduğuna işaret eden Ruhani, "Elbette bu İran’ın zaten Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi (NPT) Anlaşması çerçevesinde sahip olduğu bir haktı. Anlaşmanın ikinci getirisi, İran’ın kendi toprakları içerisinde uranyum zenginleştirme hakkının resmen kabul edilmesidir" diye konuştu. Ruhani, "İran halkına uranyum zenginleştirme faaliyetleri ile Natanz, Fordo, Erak, İsfahan ve Benderabbas’ın faaliyetlerine devam edeceğini alenen ilan ediyorum" dedi ve yaptırımların sırasıyla kaldırılması maddesini ise anlaşmanın en önemli üçüncü getirisi olarak sıraladı. Tüm yaptırımların sırasıyla kaldırılacağını belirten Ruhani, "Bazılarının hoşuna gitsin ya da gitmesin bu anlaşmayla birlikte yaptırım politikaları artık yenilgiye uğramıştır. Dün gece yaptırım politikaları çatlamaya başladı ve zamanla bu çatlaklar daha da derinleşecektir" diye konuştu. Ruhani, "Bugün elde edilen başarıyı, liderimizin (dini lider Ayetullah Ali Hamaney) rehberliğine, büyük İran halkının sonsuz desteğine, diplomatlarımızın özverili çalışmaları ve şehitlerimize, özellikle de şehit olan nükleer uzmanlarımıza borçluyuz" ifadesini kullandı. İran halkının hiçbir zaman nükleer silah peşinde olmadığını belirten Ruhani, "Kapsamlı müzakereler ve nihai anlaşmanın ardından kimse çıkıp 'İran’ın nükleer silah elde etmesini engelledik' demesin. Bu tarihi gülünç şakalardan başka bir şey değildir. İran, hiçbir zaman nükleer silah peşinde olmadı. Bunu sadece ben değil, İran’ın nükleer faaliyetlerini denetleyen Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı da belirtiyor" şeklinde konuştu. İran basını anlaşmayı "diplomasi başarısı" olarak değerlendirdi İran ile 5+1 ülkeleri arasında imzalanan anlaşma, yerel basında İran’ın diplomasi başarısı olarak değerlendirildi. İranlı haber ajansları, İran’ın uranyum zenginleştirme hakkının tanınmasını, anlaşmanın en büyük başarısı olarak değerlendirdi. Bununla birlikte Natanz ve Fordo nükleer tesislerinin faaliyetlerine devam etmesiyle İran’a uygulanan yatırımlarda hafifletmeye gidilecek olması, basında Tahran’ın diplomasi başarısı olarak yer buldu. İran resmi haber ajansı IRNA, anlaşma haberini “İlk 100 günde nükleer anlaşma” başlığıyla duyurdu. Cumhurbaşkanı Ruhani’nin seçimleri kazanmasının ardından vadettiği ’İlk 100 günlük faaliyet programına’ atıfta bulunulan haberde, nükleer anlaşmanın en önemli neticesinin İran’ın uranyum zenginleştirme hakkının resmen tanınması olduğu belirtildi. İran Devrim Muhafızları Ordusu’na yakınlığıyla bilinen Fars Haber Ajansı, internet sayfasında ABD Temsilciler Meclisi Çoğunluk Lideri Eric Cantor’un İran ile 5+1 arasında imzalanan anlaşma hakkındaki “Anlaşmanın Tahran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini yeteri ölçüde kısıtlamadığı konusunda endişeliyiz. Anlaşma, İran’a resmen uranyum zenginleştirme hakkı tanıyor” açıklamasını ana sayfaya taşıyarak, anlaşmayı İran’ın ABD ve Batı karşısındaki diplomasi zaferi olarak değerlendirdi. Yarı resmi Mehr Haber Ajansı, “İsrail feryat etti ama kimse sesini duymadı” başlığıyla verdiği haberde, İsrail’in anlaşmadan duyduğu rahatsızlığa değindi. Kerry’nin açıklamaları tepkilere neden oldu Öte yandan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ile ABD’li mevkidaşı Kerry’nin anlaşma metni hakkındaki tezat açıklamaları ülkede gerginliğe neden oldu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Merziye Afham, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin anlaşmanın İran’a uranyum zenginleştirme hakkı tanımadığı yönündeki açıklamalarına ilişkin, “Anlaşma metni hakkında bizim için geçerli olan, Sayın Dışişleri Bakanımız Zarif’in Cenevre’de yaptığı basın toplantısındaki açıklamalarıdır” sözleriyle duruma açıklık getirdi. İran Milli Güvenlik Komisyonu Başkanı Alaaddin Burucerdi de Kerry’nin sözlerinin daha çok ABD hükümetindeki muhafazakarları sakinleştirmek için yapılmış bir açıklama olduğunu, bu anlaşma ile artık herkesin İran’ın uranyum zenginleştirme hakkına sahip olduğunu kabul ettiğini ifade etti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun açıklamalarına da değinen Burucerdi, “Siyonist rejim ve Suudi Arabistan’ın öfkesi, anlaşmanın önemi ve etkisinin göstergesidir” değerlendirmesinde bulundu. İtalya anlaşmadan memnun İtalya Dışişleri Bakanı Emma Bonino ise, İran’ın nükleer programıyla ilgili İsviçre’nin Cenevre kentinde varılan anlaşma için yaptığı yazılı açıklamada, 5+1 ülkeleriyle İranlı yetkililer arasında varılan anlaşmadan dolayı oldukça memnunum” dedi. İtalyan diplomasisinin bir numarası, geçiş olarak nitelediği bu aşamanın İran’ın nükleer programı konusunda uluslararası topluma güven vermesi konusunda önemli olduğunu belirtti. Çok bilinmeyenli müzakere sürecinin henüz başında olduklarını, bununla birlikte varılan anlaşmanın Ortadoğu bölgesinde barış için yeni ufuklar açabileceğini kaydeden Bonino, geçmişte birçok yanlış adımlar gördüklerini ve bu sefer daha dikkatli olunması gerekliliğini dile getirdi. Bölge ülkeleri de anlaşmayı memnuniyetle karşıladı Irak Başbakanı Nuri el-Maliki'nin ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İran ile 5+1 ülkeleri arasında varılan anlaşmadan memnuniyet duyulduğu belirtilerek, sözkonusu mutabakatın, bölgede güvenlik, istikrar ve kalkınma alanlarında yeni bir döneme vesile olması umudu dile getirildi. Suriye yönetimi de, "tarihi" olarak nitelendirdiği anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını bildirdi. Suriye Dışişleri Bakanılığı'ndan bir yetkili, resmi haber ajansı SANA'da yer alan açıklamasında, anlaşmayla "İran'ın bölge istikrarı ve güvenliğindeki rolünün teyit edildiğini" belirterek, "Suriye, bu tarihi kazanımı dolayısıyla kardeş İran halkı ve basiretli liderlerini kutlamaktadır" dedi. Öte yandan Filistin yönetimi, Cenevre'de taraflar arasında varılan mutabakattan duyulan memnuniyeti ifade ederek aynı uluslararası iradenin Filistin konusunda da gösterilmesi çağrısında bulundu. AA muhabirine açıklama yapan Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyna, “Biz nükleer silahlardan arındırılmış Ortadoğu'dan yanayız. Bölgede ve dünyada barış ve istikrarın sağlanmasının tek yolu bu" dedi. Cenevre’de yürütülen müzakerelerin siyasette yeni bir dönem açtığını vurgulayan Rudeyna, "Şüphesiz ihtilafların çözümünün en kolay yolu ortak uluslararası çabalardır" diye konuştu. Rudeyna, Rusya, ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği'nden (AB) oluşan Ortadoğu Dörtlüsü'nün de aynı iradeyi göstererek İsrail-Filistin ihtilafının çözülmesi konusunda daha aktif bir rol üstlenmesi çağrısında bulundu.