“ÇALIŞANLARI KORUMAK, KAZA SONUCU ORTAYA ÇIKAN ZARARLARI TAZMİN ETMEKTEN DAHA İNSANCILDIR”
İSG-BİR, “çok basit tedbirler, basit talimatlar, kontrol ve denetimlerle iş kazalarının önüne geçmenin mümkün” olduğuna da dikkat çekerek, “İş kazalarının yüzde 98’i önlenebilir kazalardır” dedi.
Birlik başkanı Uğur Ergün yazılı açıklamasında, önceki gün Girne’de meydana gelen ölümlü iş kazasını değerlendirdi.
Ergün, iş kazasına yönelik; “Yine inşaat yine yüksekte çalışma, yine iş kazası” ifadeleriyle tepki koyarak, 27 yaşındaki Abdülhakim Bayraktar’ın “kayıt dışı olarak çalıştığı inşaatta” 16 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetmesinden çok büyük bir üzüntü duyduklarını kaydetti.
Ergün, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları Birliği olarak ısrarla ve önemle üzerinde durdukları; “risk değerlendirme raporunun, rapor gereği alınması gereken önlemlerin, çalışanlara verilmesi gereken eğitim, talimat, bilgilerin ve özellikle inşaat iş kolunda yüksekte çalışma” konusunun ne kadar hayati önem arz ettiğini bir kez daha çok acı bir kayıp ile gördüklerini belirtti.
Dünyanın her yerinde inşaat işkolunun en tehlikeli iş kollarından biri olduğuna işaret eden Ergün, dünyadan örnekler vererek, ülkede gerek inşaatlarda çalışanların, gerek işverenlerin gerekse devletin, çalışma koşullarına ilişkin olarak çok ciddi güvenlik tedbirleri almasının kaçınılmaz olduğunu kaydetti.
Denetimlerin sürekli ve planlı değil, kazalardan sonra veya ihbar sonrası yapıldığını savunan Ergün, konu ile ilgili şunları dile getirdi:
“Bu konuda Devlet tarafından kuralcı yaklaşım yerine önleyici yaklaşım esas alınmalıdır. En etkili önleyici yaklaşık çalışanların eğitilmesidir. Çalışanları korumak, eğitmek ve kazaları önlemek, kaza sonucu ortaya çıkan zararları tazmin etmekten daha kolay, ucuz ve insancıldır.
Çalışanlar ve işverenler ise bu çerçevede devleti beklemeden kendi iş sağlıkları, işletme ve can güvenlikleri için gerekli önlemleri almalı, İSG Uzmanlarının desteği ile işyerlerinde tehlikeleri analiz etmeli ve risk değerlendirme raporu hazırlamalı ve çalışanları eğitmelidirler.
Özellikle inşaat iş kolu ve yüksekte çalışma, özel eğitim, özel talimat ve özel kontrole tabi olarak yapılmalıdır. Yüksekte çalışmanın en önemli unsuru olan iskele sistemlerinin de bir standarda göre kurulması ve sürekli kontrol edilmesi gerekmektedir. Yüksekte çalışma tüm dünyada özel sağlık kontrollerinden geçen insanlar tarafından yapılmaktadır ancak ülkemizde ne yazık ki tehlikeli iş kollarında özel çalışma koşulları ve meslek hastalıklarına ilişkin hiçbir şart, sağlık raporu aranmamaktadır, hiçbir tedbir de alınmamaktadır.
Risk değerlendirme ve kontrol çalışmalarından beklenen olumlu gelişmenin sağlanabilmesi için katılımcı bir yaklaşımla hazırlanması gereklidir. Yönetim ve iş gücünün katılımı ile tehlike ve risklerin ortak algılama ile belirlendiği, çalışmanın gerekli ve işe yarar olduğu, istenmeyen durumları önlemede başarılı olunacağı fikri herkes tarafından kabul edilir hale gelebilecektir.
Çok basit tedbirler, basit talimatlar, kontrol ve denetimlerle bu ve diğer elim kazaların önüne geçmek mümkündür, şöyle ki iş kazalarının %98’i önlenebilir kazalardır ve olayın en vahim tarafı da bu acı gerçektir.”