Önümüzdeki aylarda seçim var! Toplum liderimizi seçeceğiz kısmet olursa… Seçim reklamları da başladı. Reklamcılar sıraya girdiler, ellerini ovuşturuyorlar. Milyarlar sokağa atılacak. Yurt dışında okuyan öğrencilere bir Osmanlı kuruşu yok! Her gün seçim olsa, reklamcıların ve paraya tapan medyamızın bir itirazı olmaz! Bayan adayımız işe hızlı başladı. Gazete sayfalarında kendi kendinin reklamını yapıyor! Yaşlı neneleri, dedeleri de kullanarak; “ bakın onlar beni destekliyorlar, sizde bu kervana katılın” demeye getiriyor. İyi mi? Reklamın kötüsü mü olurmuş? Sonuçta kendini halka beğendirme işi. Halk adayına bakacak; Saçı başı, Gözü kaşı, Endamı nasıl? Pantolonu ütülü mü, kravatı güzel mi? Eteği mini mi, maksi mi? Ağır başlı, sabırlı mı? Bakışları sevecen mi, güleç yüzlü mü? Bilgili mi, bilgisiz mi? Aldanmayacak, aldatılamayacak kadar açıkgöz mü? Cesur mu? “ İşimiz kimseden sorulmamıştır” diyebilir mi? BM’de konuşulan altı resmi dilden birini olsun “ ana dili” gibi biliyor mu? Siyasi makamlara aday olanlar, biyografilerinin sonunda genellikle “ iyi derecede İngilizce bilir” diye yazarlar! “ What is this? Yes it is demek, iyi dereceden sayılır mı? Adaylara şöyle bir soru yöneltsek: “ BM bünyesinde çalışan kuruluşlardan biri olan ICAO’nun açılımı nedir? Bu soruya gözünü kırpmadan, kekelemeden hangi aday cevap verebilir dersiniz? Sakın aldanmayın; Ve siz siz olun, para ile reklam yaptıran, halkın parasını; alın terini, elinin emeğini reklamcılara, köşede tilki kurnazlığı ile bekleyen çıkarcılara yediren adaylara sakın oy vermeyin! Bu küçük ülkede kırk derviş bile değiliz ve bir birimizi iyi bilmişiz. Paralı reklamlara ihtiyacı olan adayların ciddi eksiklikleri var demektir. Önümüzdeki toplum liderliği seçimleri, on yıllardır kaderi değişmeyen bu dövülmüş, ezilmiş, kakılmış toplumun ya geleceğini karartacak, ya da aydınlığa çıkaracak! Cahit Külebi’nin aşağıdaki dizelerini yüksek sesle okuyabilecek bir tek aday vardır. ‘’biz biliriz bizim işlerimizi işimiz kimseden sorulmamıştır. kılıçla, mızrakla, topla, tüfekle başımız yere eğilmemiştir’’ Mustafa Akıncı aday olmasa, diğerleri ne kadar rahat olurdu, bilir misiniz?