Toplumumuz hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı bir yönetim anlayışının özlemi içerisindedir. Bu özlemi dün İskele Belediyesi tarafından gerçekleştirilen kaçak yapıların yıkılması işlemine gösterilen olumlu tepkiler göstermektedir. Kuşkusuz, mahkeme kararlarına uyan, mahkeme kararlarını uygulayan, uygulatan ve hukuka uygun hareket eden bir yöneticilik anlayışı ihtiyacımız olandır. Bu yönden İskele Belediyesi tarafından gerçekleştirilen yıkım işlemi 2003 yılında alınan bir kararın uygulanması açısından olumludur.
Ancak bu olumlu gelişme dahi hesap verebilirlik ve şeffaflık ilkeleri açısından cevaplandırılması gereken sorular içermektedir. Örneğin İskele Belediyesi, 2003 yılından alınan bir kararı neden 13 yıl sonar uygulamıştır? Bir an için 13 yılın tamamından İskele Belediyesi’nin şimdiki yönetiminin sorumluluğunda olmadığını kabul etsek dahi İskele Belediye Başkanı ve Belediye Meclisi görevde olduğu son 2 yıl içerisinde neden sözkonusu mahkeme kararını uygulamamışlardır? Öte yandan, yıkımın gerçekleştiği günü alınan bir ara emrinden bahsedilmektedir. Eğer bu doğruysa ortada başlatılan başka bir mahkeme süreci var demektir. İskele Belediyesi yönetiminin bu mahkeme sürecinin içeriği hakkında toplumu bilgilendirmesi gereklidir.
Toplum olarak ihtiyacımız olan; adil yönetim, dürüst siyaset ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin her kurum ve kademede etkin kılınması çok önemlidir. Bu kapsamda mahkeme kararlarının uygulanması en önemli gerekliliklerden biridir. Ancak kararların, ayrım yapılmadan, pazarlık veya tehdit konusu olmadan, zamanında ve yine hukuka uygun şekilde uygulanması önemlidir. Bu kapsamda, gerek İskele Belediyesi'nin gerekse diğer belediye ve kurumlarımızın hukuka uygun olmayan tüm konulara bu hassasiyetle yaklaşıp görevlerini yapmaları gerektiğine inanıyoruz.
Toparlanıyoruz Hareketi
(Temiz Toplum Derneği)