KUDÜS İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun dün gece yabancı gazeteciler onuruna Convention Center'da verdiği resepsiyona davet edilen AA muhabirleri, maruz kaldıkları ayrımcılık nedeniyle toplantıyı terk etti. Başbakan Netanyahu'nun her yıl geleneksel olarak İsrail'de görev yapan yabancı gazeteciler onuruna verdiği resepsiyona davet edilen AA Kudüs Temsilcisi Taner Aydın ve foto muhabiri Salih Zeki Fazlıoğlu, önce İsrail iç istihbaratı Şabak'a bağlı görevlilerin engellemesiyle karşılaştı. İstihbarat görevlileri, AA muhabirlerini sebepsiz yere durdurarak beklemelerini istedi. AA Kudüs Temsilcisi Taner Aydın'ın, İsrailli yetkililere, diğer gazeteciler sorunsuz bir biçimde içeri alınırken kendilerine yapılan farklı uygulamanın nedenini sorması üzerine, güvenlik birimi yetkilileri, "Türk pasaportu taşıyan kişilerin İsrail için yüksek tehdit algısı taşıyan ülkeler arasında yer alması nedeniyle ekstra güvenlik araştırmasına tabi tutuldukları" yanıtını verdi. Basın bürosu müdürünün uygulamayı durdurma girişimi engellendi Resepsiyona gelen konukları kapıda karşılayan başbakanlık basın bürosu müdürü ve yardımcılarının yapılan ayrımcı uygulamayı durdurmaya yönelik girişimleri ise istihbarat görevlileri tarafından engellendi. Basın bürosu yetkilileri, 30 dakika süren bekletmenin ardından özür dileyerek, AA muhabirlerini resepsiyon salonuna davet etti. Resepsiyonun yapılacağı salona girerken X-Ray arama cihazından geçirilen foto muhabiri Fazlıoğlu'ndan “üst araması için pantolonunu çıkartması” istendi ve "çıplak elle bel altında arama yapılacağı" ifade edildi. Uygulamaya karşı çıkan AA Temsilcisi ve foto muhabiri, diğer gazetecilere yapılandan farklı bir arama ve muameleye izin vermeyeceklerini ifade etti. Arama konusunda güvenlik görevlilerinin ısrarcı olması ve aksi takdirde içeri alınmayacaklarının söylenmesi üzerine AA muhabirleri, bu şekilde bir aramaya izin vermeyeceklerini belirterek olay yerinden ayrıldı. Bu arada, El Cezire kameramanının X-Ray cihazının yanında bulunan küçük bir tente içinde pantolonunun çıkartılarak üst aramasının yapıldığı görüldü. "Tepki mektubu göndereceğiz" AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, olayın ardından yaptığı açıklamada, AA Temsilcisi Taner Aydın ile foto muhabiri Salih Zeki Fazlıoğlu'nun maruz kaldıkları bu uygulamayı şiddetle kınadıklarını söyledi. Yapılan bu ayrımcılığın gazetecilerin haber alma özgürlüğüne müdahale olduğunu vurgulayan Öztürk, "Arkadaşlarımızın karşılaştığı bu olayı kınıyorum. Bölgede görev yapan arkadaşlarımız, İsrail güvenlik görevlilerinin sık sık müdahaleleriyle karşılaşıyorlar. Ancak böyle çirkin bir durum ilk defa oluyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya mektup göndererek, olaya tepkimizi dile getireceğim. Ayrıca uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunacağım" dedi. Medya-İş'ten kınama Medya İşçileri Sendikası Genel Başkanı Gürsel Eser, İsrail'in gazetecileri aşağılayıcı uygulamasını kınadığını belirterek, "İsrailli yetkilileri, güvenlik bahanesiyle gazetecilere yönelik insanlık dışı uygulamalardan vazgeçmeye çağırıyoruz" ifadesini kullandı. Eser, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yabancı basın mensuplarına verdiği resepsiyona davet edilen sendika üyeleri, AA Kudüs temsilcisi Taner Aydın ve foto muhabiri Salih Zeki Fazlıoğlu'nun, güvenlik adı altında insanlık dışı uygulamaya tabi tutulduğunu belirtti. Davete katılmak için otele giden Aydın ve Fazlıoğlu'nun önce Türk pasaportu taşıdıkları için ayrımcı tutumla karşılaştıklarını bildiren Eser, şöyle devam etti: "Uzun süre bekletildikten sonra güvenlik kontrolünden geçirilen, malzemeleri sıkı sıkı aranan meslektaşlarımız, insan onurunu zedeleyici başka bir taleple karşılaşmışlardır. Güvenlik önlemlerine rağmen çıplak elle arama yapılacağı belirtilerek, pantolonlarını çıkarmaları istenen üyelerimiz, onur kırıcı bu tavır karşısında, olay yerini terk etmişlerdir." Eser, AA çalışanlarının yanı sıra El Cezire muhabirleri ve kadın çalışanların da benzer uygulamaya tabi tutulmalarının, gazetecilerin haber alma özgürlüğüne vurulan darbe olduğunu kaydetti. Uluslararası basın kuruluşları çalışanlarının, bir başbakanın katılacağı programda belli güvenlik kontrolleri yapılacağının bilincinde olduğunu vurgulayan Eser, "Davet sahibi tarafından "güvenlik kontrolü" adı altında gazetecileri pantolonlarını soymaya zorlamak, aşağılayıcı bir tutumdur. Basın özgürlüğüyle asla bağdaşmayan bu tutumu kınıyor, İsrailli yetkilileri, güvenlik bahanesiyle gazetecilere yönelik insanlık dışı bu tür uygulamalardan vazgeçmeye çağırıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.