İsrail'in Lübnan'a saldırısında 50'si çocuk 560'tan fazla kişi öldü

İsrail ordusunun Pazartesi günü Lübnan’daki Hizbullah hedeflerine yönelik başlattığı son yılların en kapsamlı hava saldırısı devam ediyor. 50'si çocuk 560'tan fazla kişi hayatını kaybederken, ülkenin güneyinde on binlerce kişi evlerini terk etti.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda liderlerin İsrail'e saldırıları durdurma çağrısı yaptığı sıralarda, saldırılar sürdü.

ABD Başkanı Joe Biden, New York'taki BM Genel Kurulu'na topyekün bir çatışmanın "kimsenin çıkarına olmadığını" söyledi ve "diplomatik bir çözümün hala mümkün olduğunu" vurguladı.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise, "Lübnan'ın bir başka Gazze olmasını dünyanın kaldıramayacağını” kaydetti.

Lübnan Sağlık Bakanı, can kaybınının 560'ı aştığını, yaralı sayısının da 2 bine yaklaştığını duyurdu.

Ölenler arasında 50 çocuk olduğu kaydedildi.

Dr. Firass Abiad, hayatını kaybedenlerin çoğunluğunun siviller olduğunun "açık olduğunu" dile getirdi.

İsrail, Hizbullah'ın sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını, mühimmatını halkın arasında sakladığını ve bu nedenle Beyrut gibi kalabalık şehirleri vurduklarını savunuyor.

Bakan Abiad saldırıların olduğu bölgelerden binlerce ailenin tahliye edildiğini de ekledi.

BBC'ye konuşan güneyden kaçan halk Beyrut'a olan yolcuklarının 17 saat sürdüğünü aktarıyor.

Beyrut'ta da bugün İsrail ordusunun "hedefli" tanımı yaptığı bir saldırı daha gerçekleşti. İsrail ordusu bu saldırıda İbrahim Muhammed Kubeysi'nin öldürüldüğünü duyurdu.

Kubeysi'nin örgütün roket ve füze sistemlerinin başında olduğu da kaydedildi.

Hizbullah da Kubeysi'nin ölümünü doğruladı.

Lübnan Sağlık Bakanlığı bu saldırıda toplam altı kişinin öldürüldüğünü duyurdu.

Birçok havayolu şirketi Beyrut'a uçuşlarını durdurmuş durumda.

İsrail ülkenin güneyinde belirlediği hedefleri de vuruyor. Bekaa Vadisi, kuzeyde Suriye sınırındaki bazı bölgeler havadan vurulurken Hizbullah, roket saldırılarıyla karşılık verdiğini söylüyor.

İsrail ordusu 1.600'den fazla 'Hizbullah hedefinin' vurulduğunu savunuyor.

Hizbullah'ın İsrail'in kuzeyine fırlattığı roketlerin ise imha edildiği veya açık araziye düştüğü belirtildi.

Ordu, Lübnan'daki operasyonunda bir sonraki aşama için hazırlandığını açıklamıştı.

İsrail'in Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi konuyla ilgili açıklamasında, "Hizbullah'ın son 20 yıldır geliştirdiği muharebe altyapısını hedefliyoruz. Bu çok önemli. Hedefleri vuruyor ve sonraki aşamalar için hazırlanıyoruz" dedi.

İsrail ordusu Beyrut'a "hedefli bir hava saldırısı" düzenledi.

Reuters haber ajansına göre saldırının hedefinde Hizbullah'ın güney cephesinden sorumlu kıdemli lideri Ali Karaki vardı.

Hizbullah, Karaki'nin durumunun iyi olduğunu açıkladı.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Savunma Bakanlığı (Pentagon) Orta Doğu'ya "sınırlı sayıda" takviye birlik göndereceğini açıkladı.

Pentagon Sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder, "Orta Doğu'da artan gerilim ışığında, yüksek ihtiyat adımı olarak bölgede bulunan kuvvetlerimizi güçlendirmek için az sayıda takviye ABD askeri personeli gönderiyoruz" dedi.

Ryder, "herhangi bir saldırı olması durumunda kuvvetlerimizi savunabileceğiz" diye ekledi.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer Lübnan’daki İngilizlere ülkeyi terk etme çağrısı yaptı, Savunma Bakanlığımuhtemel bir tahliye operasyonunun hazırlıklarını yürütmeleri için Kıbrıs’a 700 asker gönderileceğini açıkladı.

"Sabah 6'da bomba sesleriyle uyandım"

BBC’nin Beyrut’taki muhabirleri Orla Guerin, Nafiseh Kohnavard ve Carine Torbey, ülkenin güneyinden kaçanlarla konuştu.

Nebatiye kasabasında öğrenci olan Zahra Sawli, “Sabah 6'da bomba sesleriyle uyandım. Öğlene doğru saldırılar yoğunlaşmaya başladı ve çok sayıda patlama gördüm” diye Pazartesi sabahı yaşadıklarını anlattı.

Gün ortasına doğru, Beyrut'a doğru kuzeye giden yollar oluşan trafikle tıkandı. Altı şeritli sahil yolunun her şeridinde başkente doğru giden araçlar vardı.

BBC, Beyrut'a tek bir motosikletle gelen beş kişilik bir aileyle konuştu.

Güneydeki bir köyden, kuzeydeki Trablus'a gidiyorlardı. Bitkin düşmüşlerdi.

Baba, "Ne dememizi istiyorsunuz? Sadece kaçmak zorundaydık” diye durumlarını anlattı.

Okullar, güneyden kuzeye sivil akını için aceleyle sığınaklara dönüştürüldü. Hükümet emriyle, Beyrut ve Trablus ile ve Lübnan’ın doğusundaki okullar sığınak olarak kullanılacak.

Başkentteki Hizbullah'ın kalesi olarak bilinen Dahiye mahallesinde yaşayan 57 yaşındaki Muhammed, BBC'ye "1975'ten beri tüm savaşlardan sağ çıktığını" ve durumun artık kendisi için normal olduğunu söylüyor ve "Ayrılmayacağım, evimde olacağım" diyor.

BBC TÜRKÇE