İşte mülteci gerçeği

Umuda yolculuk diye isimlendirilen mültecilerin ulaşımında en önemli transit noktaları arasında olan ülkemizde halen bir mülteci yasası yok. Dünyada sayısı 50 milyonu bulan mültecilerin hikayeleri ise maalesef trajik toplu ölümler, devrilen tekneler ve ölü çocuk resimleri ile akıllara geliyor.
SARSAN GÖRÜNTÜLER: Türkiye’de Muğla'nın Bodrum ilçesinde göçmenleri taşıyan iki ayrı bot batması sonucu 12 kişinin hayatını kaybetmesi ve sahile vuran çocuk cesetleri sonrasında gözler bir kez daha mültecilere döndü. Tüm dünyanın dikkatini çeken bu facia ile birlikte Akdeniz’de yaşanan bu insanlık dramı Kıbrıs’ın kuzeyinde neler yapılabileceği sorusunu akıllara getirdi.
UMUDA YOLCULUK: Daha iyi koşullarda yaşamak ümidi ile çıkılan yolculuk birçok mülteci için kötü sonla tamamlanıyor. Nereye varılacağı bile bilinmeden çıkılan yolda insan kaçakçılarının insafında, pamuk ipliğine bağlı umut yolculuğu her geçen saniyede devam ediyor. İnsanların en çok savaş veya zulüm dolayısıyla, evlerinden, yerlerinden oldukları bir dönemde, ülkemizde meclis komitesinde bekletilen ve Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası değişikliğinin bir an önce yasalaşması ve mülteciler ile ilgili adım atılması gerekiyor.

Barışcan Şekerci

Dünyada sayısı 50 milyonun üzerine çıkan mülteciler ile ilgili ülkemizde halen bir yasa bulunmuyor. Mülteciler en çok savaş veya zulüm dolayısıyla, evlerini, yerlerinden oldukları bir dönemdeyiz ve mültecileri özellikle toplu ölümlerde, devrilen teknelerde, sahile vuran cesetlerde ve kamyonet dorsesinde havasızlıktan ölümlerini duyunca anımsıyoruz.

Ülkemiz bilinenin çok ötesinde bir mülteci geçiş noktası konumunda bulunuyor. Yasadışı yollar ile Kıbrıs’ın kuzeyine gelen birçok mülteci, sınırın diğer yakasına geçip AB’de özgürlüğe kavuşmayı arzuluyor. Mülteci Hakları Derneği (MHD), bugünlerde yaşanan mülteci krizinin 2. Dünya Savaşı’nın sona ermesinden bu yana yaşanan en büyük ve en kötü kriz olduğunu vurgulayarak, mülteciler için dayanışma çağrısında bulundu ve yapılabilecekleri duyurdu.

Denek yaptığı açıklamada “Hemen şimdi değilse ‎sorumluluk ne zaman‬?” ifadesi ile mülteci gerçeğine dikkat çekti. Açıklamada 2 hafta önce Libya açıklarında bir gemide 51 ceset bulunduğunu, bundan iki gün sonra Avusturya’da terk edilmiş bir kamyonun içerisinden 71 ölü insan çıktığını vurguladı. Türkiye’de bedeni kıyıya vuran ölü çocuk fotoğraflarının sosyal medyada iki gündür yürekleri dağladığı da ifade edildi.

Mülteci Hakları Derneği “Bu olanlar karşısında sormamız gereken soru neden o bedenlerin tırlarda, güvensiz taşıtlarda bulunduğudur. Bu yıl, Ağustos ayı sonu itibariyle Akdeniz’i yaklaşık 340,000 insan güvenli olmayan yollarla geçmeye çalıştı. BMMYK’ne göre Akdeniz’i bu şekilde geçmeye çalışan kişilerin büyük bir çoğunluğu savaşlardan, çatışmalardan veya zulümden kaçan kişiler. Bu sebeple de karşı karşıya olduğumuz kriz başlıca bir mülteci krizi.

Peki, neden ‘diğerleri’ gibi, ‘biz’ler gibi bir yerden başka yere gitmek isteyen insanların ‘biz’im gibi bir bilet alıp feribota, uçağa veya otobüse binip istedikleri yere gidemiyorlar?

Bunu deneyenlere ne oluyor?” diye sordu.

Dernek ülkemizdeki mülteci gerçeğine de dikkat çekti. Dernek açıklamasında “KKTC’ye giriş kapılarından, Girne Limanı’ndan, Ercan Havaalanı’ndan hemen hemen her gün ülkemize yasaların ön gördüğü ve güvenli olan yollardan girmeye çalışan onlarca çocuk, yetişkin, yaşlı, kadın ve erkek geri gönderiliyor. Bu durum, uluslararası hukuka göre savaştan, zulümden kaçtığı iddiasında olan hiç kimsenin başvurusunun yetkili merciler tarafında değerlendirilmeden geri gönderilemeyeceği ilkesi ihlal edilerek yapılıyor.

İlk varış ülkelerinde hayatlarını idame ettiremeyen, yasal yollarla seyahat etmelerine olanak tanınmayan bu kişilere daha güvensiz yollarla diğer yerlere seyahat etmekten başka bir yol kalmıyor.

İçerisinde bulunduğumuz günlerde yaşadığımız mülteci krizi, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana yaşanan en büyük ve en kötü kriz!” yorumunu yaptı.

NE YAPABİLİRSİNİZ ?

Mülteci Hakları Derneği yapılabilecekleri de maddeler şeklinde sıraladı;

• Kıbrıs’ın kuzeyinde olan mültecilere 2009’dan beri sosyal, psikolojik ve hukuki destek sağlayan ve BMMYK’nin Kıbrıs’ın kuzeyindeki uygulayıcı ortağı olan Mülteci Hakları Derneği’nin Türk Bankası Merkez Kurumsal Şube 2000055320 numaralı TL hesabına gönlünüzden ne koparsa para yardımıyla destek olabilirsiniz!

• Kıbrıs’ın kuzeyinde olan mültecilerin temel ihtiyaçlarının karşılanması için, bizimle 0392 22 84910 numaralı telefondan veya rracyprus@gmail.com e-posta adresinden iletişime geçip, madde bağışında bulunabilirsiniz!

• Mültecilerle tanışmak, hikâyelerine ortak olmak, hem onların hayatlarında fark yaratıp hem de onlardan öğrenmenin en güzel yolu MHD gönüllüsü olmak! Mültecilere ayıracak birkaç saatiniz varsa bize ulaşabilirsiniz!

• Kıbrıs'ın kuzeyinde çalışan etkin bir sığınma mekanizması olmaması sebebiyle mülteci hakları sistematik olarak ihlal edilmektedir. MHD'nin hazırladığı Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası'na önerdiği değişiklikleri, Meclis’te temsil edilen partilerden vekillerin önerisiyle şu an Hukuk Komitesi’nde görüşülmekte. http://mhdkibris.org/ adresindeki bağlantıdan imza kampanyasına katılıp destekleyerek Kıbrıs'ın kuzeyinde mülteci haklarının korunması için atılacak ilk adıma taraf olabilirsiniz!

MÜLTECİ KİMDİR?

Ülkesinde ırk, din, sosyal konum, siyasal düşünce ya da ulusal kimliği nedeniyle kendisini baskı altında hissederek kendi devletine olan güvenini kaybeden, kendi devletinin ona tarafsız davranmayacağını düşüncesi ile ülkesini terk edip, başka bir ülkeye sığınma talebinde bulunan ve bu talebi o ülke tarafından kabul edilen kişilere mülteci denmektedir.

ÜLKEMİZDEKİ DURUM

Savaş, çatışma ve zulümden kaçarak ülkemize sığınmak isteyen sığınmacılara, suçlu muamelesi yapılarak, sınır dışı edildikleri vurgulanıyor. Sınır dışı edilen sığınmacıların, memleketlerinde zulüm görme veya öldürülme riski ile karşı karşıya bırakıldıklarına dikkat çekiliyor. Dünyanın birçok yerinde savaş, çatışma ve zulüm yaşandığını ve milyonlarca insanın katledildiği, işkence gördüğü, haksız tutuklamalara ve insanlık dışı muameleye maruz kaldığı bilinirken, her gün onlarca sığınmacı Kuzey Kıbrıs’a da sığınmaya çalışıyor. Mülteci sorunu ile ilgili yasa değişikliği meclis komitesinde bekletilirken yasa değişiklik önerisinin bir an önce yasalaşması gerekiyor.

O çocuğun hikayesi

İki kez organizatörlere para veren ancak Kos’a ulaşamayan baba Abdullah Kurdi, bu kez kendi olanaklarla yola çıkmaya karar vermiş

Türkiye’den Yunanistan’a gitmeye çalışan iki botun alabora olması sonucunda eşini ve iki çocuğunu kaybeden Abdullah Kurdi, “Eşimin ellerinden tutuyordum. Çocuklarım ellerimin arasından kaydı” dedi. Oğulları

Bodrum’da yaşanan faciada eşi 27 yaşındaki Zahim Kurdi, oğulları 2 yaşındaki Aylan Kurdi ile 3 yaşındaki Galip Kurdi’yi yitiren ve kendisi bitkin halde sahile ulaşan baba Abdullah Kurdi ifadesinde şunları anlattı:

“Daha önce iki kez organizatörlere para vermiş ve İstanköy Adası’na geçmek istemiştik. Birisinde Sahil Güvenlik ekipleri bizi yakaladı. Serbest kaldık. Diğerinde organizatörler sözünde durmadı ve botu getirmedi. Bu kez kendi olanaklarımız ile botu temin ederek kürek çekerek geçmeye çalıştık. Sahilden 500 metre kadar açıldıktan kısa bir süre sonra bot su almaya başladı. Ayaklarımız ıslanıyordu. Su arttıkça panik başladı. Ayağa kalkınca olanlar oldu. Can yeleklerimiz vardı ama ayağa kalkanlar nedeniyle bot birden alabora olup ters döndü. Eşimin ellerinden tutuyordum. Çocuklarım ellerimin arasından kaydı. Bota tutunmaya çalıştık. Havası gittikçe söndü. Gecenin karanlığında herkes bağırıyordu. Bu nedenle sesimi çocuklarıma ve eşime duyuramıyordum. Herkes çığlık çığlığaydı. Işıklara bakarak karaya doğru yüzmeye çalıştım. Karaya çıktığımızda eşimi ve çocuklarımı aradım bulamadım. Korkudan kaçtıklarını düşündüm, Bodrum’a geldik. Sonra şehirde buluştuğumuz noktaya gelmediklerini görünce hastaneye giderek acı haberi aldım.”

Baba Kurdi’nin Muğla Adli Tıp Kurumu’nda bulunan iki çocuğu ile eşinin cenazesinin alacağı ve Suriye’nin Türkiye sınırındaki Kobani kentine götürerek toprağa vereceği kaydedildi.