İşte mutluluk reçeteniz: İstikamet ‘’sen’’ eczanesi

Melin ULUÇ

“Her şeyden vazgeçtikten sonra hayattan çok daha fazla keyif almaya başladım, çok daha fazla tatmin oluyorum.”

Daha sağlıklı, verimli, kaliteli ve güzel bir yaşam için en önemli detay “mutluluk’’ Peki ne kadar umursuyoruz bize mutlu hissetmemiz için bahşedilen onca şeyi? Bedenimizi, doğayı, evlat sevgisini, aşkı, sevgiyi, yürüyebilmeyi, sarılabilmeyi? Şelaleler akarken biz neden damla damla mutluluğu kendimize layık görüyoruz? Üzücü. Hakikaten en büyük haksızlığı biz kendimize yapıyoruz. Mark Twain’in bu konuya ilişkin bir sözünü paylaşmadan geçemeyeceğim; "Bundan 20 yıl sonra yapmadığın şeylerden, yaptıklarından daha fazla pişmanlık duyacaksın.Bu yüzden halatlarını söküp at.Güvende olduğun limandan ayrıl.Yelkenlerini rüzgarla doldur.Araştır.Hayal et.Keşfet!" . Belki de o halatlar beynimizdedir ve bizim hayatımızı zehir ediyordur kim bilir. ‘’Mutluluk günümüzde her zamankinden daha fazla sosyoekonomik bir hedef, kültürel bir öncelik ve bilimsel araştırmaların temel materyali haline geldi. ’’ İyi  de oldu, mutluluk herşeydir. Mutluluk bağışıklık sistemini çalıştırıyor, kan dolaşımı üzerinde olumlu etkiler yapıyor. Mutluysanız daha enerjik, daha yaratıcı ve her anlamda dahaların öncüsü konumunda oluyorsunuz.’’

Daha sade bir hayat mümkün ve daha rahat

Mutluluğun kabuğun içindeki kırılmaz esareti artık pek yok, sürekli yeni şeyler, yeni hazlar peşindeyiz. Tatmin hiç uğramıyor yüreğimize. Halbuki herşey kararına sahip olmak bizi bir tüy kadar hafif ve rahat kılacaktır. Tıpkı milyonlarla oynayan bir Hollywood yönetmeni Tom Shadyac, bir gün 15 odalı devasa evinde kendisi için çalışan insanların, kendisinden ve diğer zengin arkadaşlarından daha mutlu olduğunu fark ettiği gibi... Kendi sonsuz serveti ve yoksul insanların sahip oldukları karşısında hayrete düşen Shadyac parasının büyük bir kısmını hayır işi için harcadı ve Virginia’da bir evsizler barınağı açıp, Malibu’da bir karavan parkına taşındı. Yeni hayatı için size ilham vereceğine inandığım yorumu ise şu şekilde oldu: “Her şeyden vazgeçtikten sonra hayattan çok daha fazla keyif almaya başladım, çok daha fazla tatmin oluyorum.” Sevin hayatı öylece sevin, sadece bundan ibaret olsun hayata yüklediğiniz anlam. Fazlası zararlı ve yorucu... İnanın!

Çemberinizde mutlu insanlar olsun

Bilim yanılıyor olamaz. İnsanlar bir şeyi birlikte başardıkları zaman tek başlarına başardıkları zamankine kıyasla daha mutlular. Ancak kendi hayatınızla başkalarınınkini kıyaslama fikri çok kötü bir fikir. Mutluluk, gereksiz ve işlevsiz şeyleri gözü kapalı biriktirmekle ortaya çıkmaz. Mutluluk, yanınızda oturan insana, sizin onunla empati kurmanıza ve iletişim gücünüze bağlıdır. Mutluluk kitabı yazarı Stefan Klein’ın sözü hayat mottonuz olsun: “Artık mutluluğun bulaşıcı olduğunu biliyoruz, mutlu insanlarla bir arada olmak seni de mutlu eder; bir salgın gibi.’’ Unutmayın mutluluk bulaşıcıdır, gülen bir insana bakınca hissettiğiniz gülme hissi size bu yöndeki iddialarımı ispatlayacaktır.

Rengarenk bir zihniniz, rengarenk bir eviniz olsun

Çoğu zaman sadece varlığı bilinen ama herhangi bir etkinliğinin olduğuna inanılmayan bir kategoridedir renkler. Oysaki hepsinin bir mesajı vardır. Belli başlı renkler beyinde belli başlı kimyasalların salgılanmasına etki ediyor ve döngü başlıyor. Kırmızı nabzı hızlandırıyor, sizi daha enerjik ve iştahı açık birisi haline getiriyor, mavi huzurlu hissettirirken, lila ve mor kreatif yönünüze omuz veriyor. Yeşil rahatlatıyor, pembe daha sakin biri olmanıza kapı aralıyor, turuncu ise sıcaklık anlamına geliyor ve iletişim yeteneklerinizi besliyor. Ancak araştırmacılar optimistik olmayı teşvik eden, umut ve neşeyle dolmanızı sağlayan rengin sarı olduğu noktasında uygun adım ilerliyor. O halde gününüzü sarıya boyayın ve daha mutlu olun.

Bitki yetiştirin

Yeşilin rahatlatıcı etkisinden bahsetmiştik. Peki ya vücut bulmuş hali? Hele ki sizin emeğinizse?  Çalışma alanınızda ya da sürekli bulunduğunuz ortamda yetiştirdiğiniz bir bitki mutluluğunuzu ve verimliliğinizi artıracaktır. Amerika’da yürütülen birçok araştırmada huzur evlerinde bitki yetiştiren yaşlıların sadece daha mutlu değil aynı zamanda daha sağlıklı ve aktif bireyler oldukları sonucunu bilim dünyasına sundu. Küçük yeşil bir çiçeğin kime zararı dokunmuş ki? Üstelik masrafsız, üstelik doğal mutluluk kaynağı…

Hiçbir Şeyden Pişman Olmayın

‘’Geride hiçbir pişmanlık bırakmamak için, ‘azıcık aşım kaygısız başım’fikriyle yaşayarak, korktuğumuz şeylerden kaçmaktansa istediğimiz şeylere cesurca yaklaşmalıyız. Geride hiçbir pişmanlık bırakmamak için hayatın önümüze getirdiği hayal kırıklıklarını aşmalıyız.” demiştir ünlü eğitimci, konuşmacı ve yazar Dr. John Izzo. Pişmanlık en çok biz insanoğlunun en korktuğuşeydir; hayatımıza geri dönüp, bazı şeyleri farklı yapmayı dileyebiliriz ancak bu kendimizi paralamaktan başka bir şey değildir. Korkmayın sonu felaket değil ya yeni bir hayat doğacak ya da bir tecrübe edineceksiniz.

Harekete geçin, potansiyeliniz kadar spor yapın, göreceksiniz hem potansiyeliniz hem özgüveniniz artacaktır

Rahat koltuğunuzda stresten uzak, en sevdiğiniz diziyi yudumlarken oldukça mutlu olduğunuzu düşünebilirsiniz ama maalesef öyle değil. Beyniniz sizden başka şeyler istiyor. Yaşınızı küçümsemeden evinizin etrafında kısacık bir yürüyüş yapmak bile beyin ile beden arasındaki köprüyü sağlamlaştıracaktır. Egzersizler modunuzu yükseltir ve özgüven deponuza farklı aromalar ekler. Kaslar gevşeyip kasılırken vücut serotonin hormonu püskürtmeye başlar ve mutluluk bardağınızı sürpriz bir şekilde doldurur. Egzersiz adeta doğal bir antidepresandır.

Mutlu olmak için hala bir şeylerin olmasını, başlamasını ya da bitmesini mi bekliyorsunuz? Üzgünüm ama daha çok bekleyeceksiniz. Beklediğiniz şeyler gerçekleşse bile ancak anlık mutluluklar yakalayacaksınız ve sahte şişirilmiş mutluluk balonunuz çok çabuk ‘pısssss’ diye sönüverecek.Çok uzun süre mutluluğunu başkalarına ya da bir şeylere bağlayan insanlar zamanla nasıl mutlu olduklarını bile unutabiliyorlar. Çünkü artık mutsuzluk onların alışkanlığı olmuş oluyor. Mutluluğu yakalamak çok kolay çünkü içinizde onu farketmeden yedinizJ