Referandumdaki teklifi destekleyenler, bu adım sayesinde İsviçre'nin sınırlarını koruyarak istemediği göçmenleri almama hakkına kavuşacağını söylüyordu.
Teklife karşı çıkanlar ise iyi durumdaki ekonominin resesyona gireceğini, diğer AB ülkelerinde yaşayan yüz binlerce İsviçrelinin bu hakkının ellerinden alınacağını vurguluyordu.
İsviçre Adalet Bakanı Karin Keller-Sutter, bunun Brexit'ten daha kötü bir sonucu olacağını belirtmişti.
AB üyesi olmayan İsviçre serbest dolaşımı neden sonlandırmak istiyor?
İsviçre AB üyesi olmamaya yıllar önce karar vermişti. Fakat ülke, AB içindeki serbest ticarete dahil olmak, Brüksel ile ulaşım, çevre, araştırma ve eğitim gibi alanlarda işbirliğinde yer almak istiyor.
Bunun bedeli ise AB'nin serbest dolaşım, Schengen anlaşması ve açık sınırlar gibi kurallarını kabul etmek.
AB, İsviçre'nin serbest dolaşımı sonlandırması durumunda ticaret anlaşmasının da biteceği yönünde uyarıda bulundu.
Neden şimdi?
Sağcı İsviçre Halk Partisi, 2014'te de AB'den gelecek göçmenlere bir kota koyan benzer bir referandum düzenlenmesini sağlamıştı.
Yüzde 50,33 ile kabul edilen referandumun ardından hükümet, AB'nin de kabul edeceği bir formül bulmak zorunda kalmıştı.
Sonunda İsviçre, işsizliğin yüksek olduğu sektörlerde yapılacak işe alımlarda ülkede yerleşik kişilere öncelik verme konusunda AB'yi ikna etti.
İsviçre Halk Partisi (SVP) ise bu anlaşmanın referandumda öngörülenden çok daha zayıf bir anlaşma olduğunu söyleyerek serbest dolaşımı tamamen sonlandıracak ikinci bir referandum çağrısında bulundu.
Avantajları ve dezavatajları nedir?
SVP serbest dolaşımdan çıkmanın "en kalifiye göçmenleri seçebilmek" ve "kira ve ev fiyatlarında spekülasyonu azaltmak" gibi avantajları olacağını savunuyordu.
SVP'den Thomas Aeschi, AB ile ticaretin azalacak olmasından endişelenmediğini, yalnızca "İsviçrelilerin daha az Fransız peyniri, Fransızların da daha az İsviçre peyniri yiyeceğini" söyledi.
Bazı İsviçreliler de ülkelerinin çok kalabalık hâle geldiğini söylüyor. Ülkenin nüfusu 30 yıl içinde 6,6 milyon dan 8,6 milyona çıktı. Ülkede yaşayan her dört kişiden biri göçmen ve göçmenlerin ucuz iş gücünün ülkedeki yüksek maaşları düşüreceğinden endişelenenler de var.
Fakat son dönemde İsviçre'ye net göç düşüyor.
Teklife karşı çıkan Operation Libero grubundan Stefan Manser-Egli da bu teklife 'Evet' demenin ekonomik sonuçlarından endişe ettiğini söylüyordu.
İsviçre AB dışındaki ülkelerle de ticaret yapıyor. Hatta Çin ile kendi ticaret anlaşmasını da yaptı. Fakat en büyük partneri AB. Yalnızca Almanya ile olan ticareti, Çin ve ABD ile ticaretinin toplamından fazla.
Manser-Egli referandum metninde, kabul edilmesi durumunda Brüksel ile müzakere için hükümete bir yıl süre tanınmasını "zaman ayarlı bir bomba" olarak niteliyor.
İsviçre'nin diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan yarım milyon vatandaşı bulunuyor.
Brüksel'de yüksek lisans eğitimine başlayan Carla Allenbach sonuçlardan önce"Şu an burada bir AB vatandaşıyla aynı haklara sahip olarak okuyabiliyorum. Buna 'Evet' denirse haklarımı kaybedeceğim" demişti.
Birleşik Krallık'taki Edinburgh Üniversitesi'nde 20 yıldan uzun süredir çalışan parçacık fiziği profesörü Franz Muheim, "İsviçre'nin geleceği tehdit altında. Dünya ilerliyor… Avrupa'da yaşıyorsak hepimiz Avrupalıyız, hangi ülkeden olduğumuzun önemi yok" dedi.
Anketler, yüzde 60 oranında 'Hayır' oyu öngörüyordu.
İsviçre ve AB: Entegrasyonun tarihi
1992: İsviçreliler AB üyeliğinin ilk adımı olarak görülen Avrupa Ekonomik Bölgesi'ne giriş için yapılan referandumda yüzde 50,3 ile 'hayır' dedi.
1992-2002: İsviçre AB ile ticaret anlaşması müzakere etti. 2000'deki oylama sonucu AB ile emeğin serbest dolaşımını kabul etti.
2005: İsviçre Schengen bölgesine katıldı ve 10 yeni AB ülkesiyle de serbest dolaşımı kabul etti
2009: AB'ye giren Bulgaristan ve Romanya da serbest dolaşıma dahil oldu.
2014: İsviçre AB vatandaşlarına kota referandumunda 'evet' dedi, serbest dolaşım kısmen de olsa kısıtlandı.