ABD merkezli yatırım bankası JP Morgan, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) bu ay politika faizini yüzde 25'e çıkarmasını bekliyor.
Reuters ajansındaki habere göre JP Morgan, yüzde 8,5 seviyesindeki politika faizinin ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında yüzde 25'e yükseltileceği tahmininde bulundu.
TCMB, 22 Haziran'da politika faizini belirlediği aylık Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını yapacak.
PPK ilk kez TCMB'nin yeni başkanı Hafize Gaye Erkan'ın başkanlığında toplanacak.
JP Morgan politika notunun yazarı Nicolaie Alexandru-Chidesciuc, "Yıl sonu politika faizi beklentimizi yüzde 30'da sabit tutuyoruz" ifadelerini kullandı.
Faizin bu orandan daha yüksek olma ihtimalini de göz önünde bulunduran JP Morgan, 2023'ün ikinci yarısında kredi koşullarının sıkılaşmasıyla birlikte Türkiye ekonomisinin resesyona gireceği tahmininde bulundu.
Resesyon ya da durgunluk, bir ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'nın (GSYİH) arka arkaya iki çeyrek boyunca azalması durumuna verilen isim.
Merkez Bankası'nın belirlediği politika faizi, başta ev kredisi faizleri olmak üzere, kredi kartları, banka kredileri ve otomobil kredileri gibi borçları etkiliyor.
Borç verenler, faiz oranlarının yükselmesini bekliyorlarsa oranlarını daha da yükseltmeye karar verebilir.
Zaten faiz, merkez bankalarının kullandığı bir araç olarak, yüksek enflasyonla bu şekilde mücadele ediyor.
Faiz oranları yükseldikçe borçlanma daha pahalı hale geliyor ve bu da enflasyonu kontrol etmeye yardımcı oluyor. Çünkü insanları daha az borç almaya, daha az harcamaya ve daha çok tasarruf etmeye teşvik ediyor.
Ancak, TCMB ekonomiyi çok fazla yavaşlatmak istemediği için bu zor bir dengeleme müdahalesi.
TCMB uzunca bir süredir düşük faiz, yüksek enflasyon politikası izliyor. Politika faizi yüzde 8,5 olmasına rağmen bankalardaki kredi ve mevduat faizleri bunun üç katı seviyesini bulabiliyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek görevi Nureddin Nebati'den devralırken, "Hükümetimizin temel hedefi, toplumsal refahı artırmaktır. Bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır. Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Kurala dayalı, öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi özlenen bir refaha ulaşmada anahtar olacaktır" demişti.
Şimşek, "orta vadede enflasyonun yeniden tek haneli rakamlara düşürülmesini" öncelikleri arasında sıralamıştı.