Geçenlerde bir arkadaşa rastladım.
Sakalları öyle uzamış ki, nerdeyse tanıyamayacaktım.
Bildiğiniz gerici hacı,hoca sakalı.
Aslında çok çağdaş ve gericilikle savaşan birisi.
O yüzden de çok şaşırdım doğrusu.
“Bu ne hal ?” sorusuna, esprili “ zamana ayak uydurdum. İşler böyle yürüyor artık” yanıtını aldım.
Doğru, bizi yönetenlerde artık ne hak ne adalet ne de eşitlik duygusu var.
İşler ahbap ,çavuş ilişkisi ve partizanlıkla yürütülüyor.
Yalakalık hat safhada.
Ama arkadaşa da dediğim gibi ,kafa uymadıktan sonra ayak uysa ne olacak.
Fikir, zihniyet, yaşam tarzı uymadıktan sonra sadece ayak uydurmak, olsa olsa onursuzluktan başka bir şey olmaz.
Ve ne yazık ki artık bizi yönetenlerin bir çoğu onursuz bir siyaseti yürüttükleri yetmiyormuş gibi, insanları da iş ve aş kaygısıyla onursuz davranmaya mecbur ediyorlar.
Kim daha yalakaysa , kim daha torpilliyse onun işleri hal olunuyor.
Aslında arkadaşın hicivli yanıtı da bu yüzdendi.
Saklının sebebi cildinde oluşan sağlık sorunuydu ama esprili bir dille toplumsal bir yaraya duyarsız kalmamıştı yine.
Nasıl kalsın ki, bizi yönetenlerin yaptıkları açıklamalar karşısında sinirden adeta saçlarımız saygı duruşuna kalkarcasına dikiliyor havaya.
Seçilme kaygısından mıdır, yoksa koltuk sevdasından mıdır bilmem ama TC yetkililerinin “gözüne gireceğim” diye adeta yarışıyorlar.
Bırakın kendilerinin ve bulundukları mevkilerin onurunu, halkı ayaklar altına alıyorlar.
Öyle ki, söylediklerinin içeriğine dahi bakmıyorlar.
Düşünebiliyor musunuz bir ülkenin Eğitim Bakanı,
"Kıbrıslı Türklerin 1571'den bu yana eğitim müfredatları TC ile uyumlu oldu" diyecek kadar kendisinden geçebiliyor.
Bir Eğitim Bakanının söylediği tarihte daha Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmamış olduğunu bilmesinden daha ayıp bir şey olabilir mi?
Hele ki, bir Cumhuriyetin Eğitim bakanı olup “Cumhuriyete” sığınarak fethin, savaşın ve cihadın hakim olduğu bir dönemi çağdaş bir eğitim dönemiymiş gibi göstermesinin çelişkisi nasıl açıklanabilir.
Böyle bir ifadenin mantıklı bir açıklaması yok.
Öyleyse Sn. Bakanın bu cümleleri kurmaktaki amacı neydi?
Türkiye’de uygulanması hedeflenen “fetih, cihat ve şeriat” temelli müfredatı onaylayıp KKTC’de de uygulanacak olmasına zemin hazırlamak mı yoksa sadece TC yöneticilerine şirin gözükmek mi?
Amaç ne olursa olsun bu halkın kafası bu zihniyete uymaz .
O yüzden de siz ne kadar düzene ayak uydurursanız uydurun bu halk “ayak nereye kafa oraya” demez Sn. Bakan.
Bu halk yüreğinin götürdüğü yere gider.
Dilerim siz de 1571 den kurtulup, bu halka yetişirsiniz.
Geriye ayak uydurup, kafası ilerlemeyle uyumlu halkınızdan kopmazsınız.
Zira bu halk köleliği değil Atatürk’ün kendilerine emanet ettiği çağdaş bir yaşamı hak ediyor.