Uzmanlara göre kış ayları kalp için yaz aylarından daha büyük bir tehdit oluşturuyor. Dolayısıyla soğuklarda kalp sağlığımıza dikkat etmemiz gerektiğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayça Türer Cabbar, ortaya çıkabilecek sorunları ve hayat kurtaran önerilerini şöyle sıraladı.
Hangi sorunlar yaşanır?
Kış aylarında hipertansiyon, ritim bozuklukları, kalp krizi, kalp yetmezliği ve kalp kökenli ani ölümlerin görülme sıklığı artar. Düşen ısının etkisiyle kalbi besleyen damarlarda kasılmanın uyarılması darlığa neden olabilir veya zaten darlığı olan hastalarda durumu ağırlaştırarak kalbin beslenmesini bozabilir. Bu da göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi şikayetlere yol açabilir ya da zaten var olan şikayetleri artırabilir. Ayrıca soğuk havalarda kalp, vücudun ısısını korumak için daha fazla kan pompalamaya çalışır. Bunun için kalp hızı artar, kan basıncı yükselir ve bu da kalp hastalarını olumsuz etkileyebilir. Kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirmek ve vücut direncinin düşmesi de birçok enfeksiyona maruziyeti artırır. Bu durumdan en çok etkilenen gruplardan biri de kalp hastalarıdır. Kış döneminde vücudumuz gibi ruh halimiz de etkilenerek depresyona yatkınlık artar. Stresle baş edememe söz konusu olabilir. Bütün bu nedenler kalp krizini tetikleyebilir, ritim bozuklukları oluşturabilir, kalp yetersizliği bulgularını ağırlaştırabilir. Ancak kışın kalbimizi bu tür etkilerden mümkün olduğunca korumak için bir şeyler yapabiliriz.
Bu şikayetleri göz ardı etmeyin
Her zaman önerildiği gibi soğuk havalarda da kendi kendimizin doktoru olmaya devam etmeliyiz. Vücudunuzun verdiği sinyallere duyarlı olup gerektiğinde de hastaneye başvurmalıyız. Göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, efor kapasitemizde azalma gibi şikayetler var ise mutlaka destek almalıyız. Kalp yetmezliği durumunda, özellikle günlük kilo takibinde ani artış varsa ve/veya yatarken kullandığınız yastık sayısında artış olması halinde bu durumu takip eden doktorumuz ile paylaşmalıyız.
Önlem alın
1 – Yalnız kalp hastaları, diyabeti olanlar ya da ileri yaştakiler değil herhangi bir şikayeti olmayanlar da soğuklar başlamadan kontrole gitmeli.
2 – Soğuktan korunacak şekilde kıyafet tercih etmeli, çok katlı giyinmeliyiz. Uzun süre bahçemizdeki ya da otomobilimizin üzerindeki karları temizlemeye çalışmamalıyız. Dışarı çıktığımızda göğsümüze soğuk havanın direkt gelmesini engelleyip, yürürken rüzgarı arkamıza almalıyız.
3 – Beslenmemize dikkat etmeliyiz. Tek yönlü beslenmemeliyiz. Mümkün olduğunca her besinden yeterli şeklide almaya çalışmalıyız. Tuzu, şekeri kısıtlayıp, doymuş ve trans yağlardan uzak durmalıyız.
4 – Kilo kontrolü için elimizden geleni yapmalıyız. Yatmadan iki saat önce yemek yememeliyiz. Akşam yemeklerini daha hafif tutmalıyız.
5 – Hareket etmeliyiz ama bunu yaparken de çok soğuk havalarda yapmamalıyız ya da soğuktan korunacak şekilde kıyafetler tercih etmeliyiz. Dışarı çıkamadığımız durumlarda evde egzersiz yapmalıyız.
6 – Kan basıncı takibini daha sık yaparak iyi seyrettiğinden emin olmalıyız.
7 – Enfeksiyonlardan korunmak için aşılarımızı yaptırmalıyız.
8 – Depresyondan korunmak için hobiler edinmeli, gereğinde profesyonel destek almalıyız.
9 – Doktor kontrolünde vitamin ve mineral takviyesi almalıyız. Son yıllarda, birçok çalışmada D vitamini eksikliğinin kalp yetmezliği ve inme gibi kalp damar hastalıklarında da risk faktörü olduğuna dair sonuçlar yayınladı. Özellikle kalp yetersizliği varsa demir eksikliği giderilmelidir.
10 – Uyku düzenimize dikkat etmeliyiz. Yatıp kalktığımız saati elimizden geldiğince sabit tutmalıyız. Yatmadan çay, kahve gibi uyarıcılardan uzak durmalıyız.
11 – Tütün ve tütün ürünlerinden kesinlikle kaçınmalıyız.