Kanser neden bu kadar yaygın

‘Kansere sadece sağlıksız beslenme, sigara, alkol, hareketsizlik ve viral hastalıklar neden olmuyor’ diyen Erk, hayatımızda sıkça yer alan kimyasallara ve radyasyona karşı uyardı…

Çağımızın en önemli sağlık sorunlarından biri kanser dünyada ve ülkemizde artmaya devam ediyor.

‘Sık görülen kanser türlerinin potansiyel olarak kontrol edilebilen dış faktörlere bağlı olduğu kesin olarak bilinmektedir' diyen İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, risk faktörlerini ve hastalıktan korunma yollarını şöyle anlattı:

Artış hiç şaşırtıcı değil!

Son yıllarda kanser nedeni olarak sigaraya, alkole, kötü beslenmeye, viral hastalıklara ve hareketsizliğe odaklanılır. Ancak kimyasalların, tarım ilaçlarının, gıda katkı maddelerinin ve radyasyonun etkilerinin de göz ardı edilmemesi gerekir.

Günlük hayatta yüz binden fazla kimyasalla karşı karşıya kalabileceğimiz gerçeği unutulmamalıdır. Her sene yeni 1500-2000 kimyasal insanların kullanımına sunulmaktadır. Son 30 yılda 70 bin kimyasal madde, 12 bin gıda katkı maddesi, 1000 tarım kimyasalı ve kozmetik sanayiinde kullanılmak üzere 12 bin kimyasal bileşen kullanıma girmiştir. Tüm bu faktörler bir arada değerlendirildiğinde kanserdeki artış kesinlikle şaşırtıcı değildir.

Tarım kimyasalları her yerde

Modern endüstriyel tarım kimyasalları birçok üründe kansere yol açan kalıntılar bırakır. Avrupa Birliği ülkelerinde tüketilen sebze, meyve ve tahılların üçte birinde en az iki tarım kimyasalı kalıntısının bulunduğu tespit edilmiştir. Tarım kimyasalları böceklere, haşerelere, bitlere ve yabancı otlara karşı kullanılır. Ayrıca hayvan yemlerine ve doğrudan hayvanların üzerine de uygulanabilir. Sebze ve meyveler, buğday dolayısıyla ekmek tarım kimyasalları içerebilir. Avrupa Birliği ülkeleri ve Rusya tarafından tarım kimyasalları kalıntıları bulunarak, tekrar geriye iade edilen tarım ürünlerimiz her zaman gündemdedir. Türkiye'de kullanılan tarım kimyasalı sayısı her sene değişmekle beraber 350 civarındadır. Diğer ülkelere göre daha az tarım kimyasalı kullanılmasına rağmen bilinçsiz uygulama nedeniyle ihraç edilen besinlerde daha fazla tarım kimyasalı saptanmaktadır.

İnsan vücudu onlara yabancıdır

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kimya endüstrisi hızlı gelişmiş, kimyasalların güvenirliliği test edilmeden canlılar ve insanlar adeta denek olarak kullanılmıştır. Çevresel ve mesleki olarak maruz kalınan kimyasalların, gıda katkı maddelerinin kısa ve uzun vadede tek başlarına veya bir arada nasıl bir etki gösterecekleri test edilmemiş fakat onaylanmıştır. İnsan vücudu bu kimyasallara yabancıdır ve onlarla nasıl başa çıkacağı konusunda donanımsızdır. Özellikle ‘pestisitler' (tarım ilaçları), ‘plastikler', ‘parfümler' ve ‘petrol atıkları' kanserojen birçok kimyasal madde içerir. Bunun dışında günlük yaşamda ve hastanelerde tetkik-tedavi işlemleri için sık maruz kalınan ‘radyasyon' da önemli bir kanser nedenidir.

İşte çözüm önerileri

Tarım ilaçları; henüz daha doğmamış bebeklerin amniyon sıvısında, yeni doğan bebeklerin kordon kanında, annenin meme dokusunda, sütünde, insanların kan ve yağ dokularında geniş ölçüde bulunur. Sağlıklı nesiller için anne adaylarının hamile kalmadan önce ve hamilelik süresince tarım kimyasallarına kesinlikle maruz kalmamaları gerekir. Özellikle tarım kimyasallarından korunmak için güvenli organik besinler tercih edilmelidir.

Ayrıca gün içinde cep telefonu kısıtlı kullanılmalı, yatak odamızda frekans yayıcı elektromanyetik cihazlar bulundurmamalı ya da bu cihazlar uyurken kapatılmalıdır. İyonize radyasyondan (tomografi, röntgen), plastiklerden, genetiği değiştirilmiş ürünlerden, gereksiz ilaç tüketiminden, aşırı deterjan ve kozmetik ürünlerden de mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.