Teknolojik yeniliklerden kopmak, dünyadan kopmak anlamına geliyor. Son zamanlarda Internet hayatın her alanına entegre olmuş durumda. Hatta yenilikleri çok yakından takip eden birisi olarak ben bile zaman zaman yetişemiyorum. Bir dönem internet yalnızca Facook’tan ibaretti. Oysa Internet ile neredeyse ulaşamayacağımız bilgi yok gibi. Oysa zaman zaman telefonumu kapayıp kapsam alanı dışında kalmayı çok özlüyorum. Kıbrıs’ın güneyine geçtiğim zamanlarda garip bir huzursuzluk, adeta çıplak hissediyorum. Hele Kıbrıs’ın güneyine kimseye haber vermeden geçmişsem, kuzeye adım atar atmaz “neredeydin”, “başına bir şey mi geldi?” “kayboldun” şeklinde bir çok mesaj geliyor. Üstelik SMS, Twitter hatta Facebook üzerinden bile eş zamanlı bir çok kişi ortadan kaybolmamı sorguluyor. Dost sohbetlerinde akıllı telefonlar ile sürekli birileri hep farklı bir oyalantı yaşıyor. Daha eski jenerasyon ise bu garip tutkuyu/alışkanlığı anlamıyor. Bugün yine kapmsama alanı dışında olacağım. Bana ulaşamayanlar dert etmesin. Telefonlarımı kapayıp kendime ve aileme zaman ayıracağım. Bugün dünyayı kurtaramayacağım için üzgünüm. Bana ulaşamayacaksınız. *** Harem gece kulübünde yaşanan cinayet olayı ile ilgili olarak dün bir elektronik posta aldım. Bu elektronik postada cinayete farklı bir yorum getirildi. Bana yazan okuyucumuzun ismi bizde saklı. Yorumsuz olarak aktarıyorum; Merhaba Oshan Bey; Cinayet zanlısı yakınım olur. Yazınızı okudum elinizden geldiğince tarafsız yaklaştığınızı ve niyetinizin gerçekten iyi olduğunu bildiğim için yazma gereği hissettim. Fas asıllı konsomatris K binlerce lira borca sokmuştur kendisine kredi çekmesini istemiştir. Aylardır bunun sıkıntısı içindeydi, ailesine bu altından kalkamadığı borcu söyleyemiyordu. İçinden çıkamadığı bu durumdan kurtulmanın, tek çözümün sevdiği kızı alıp kaçmak olduğunu düşünmüş olabilir. Bunun üzerine bu cinayet gerçekleşmiş bence. Ben cinayetin haklı bir tarafının olamayacağının farkındayım ama bu cinnet haline sürüklenen askerimiz aylarca tanıdığı bu kadın tarafından aşk oyunlarıyla kandırılıyordu. Biz borcu olduğunu biliyorduk ama kimine ev aldım diyordu kimisine kumar borcu diyordu. İşin gerçeğini maalesef olaylardan sonra duyabildik. K, karakter olarak kimseye yanlışı olmayacak, sevecen iyi kalpli bir insan. Onun bunları yapmış olması onun benim bakışımdan psikolojisinin ne kadar bozulduğunu gösteriyor. Yazınızla ilgili bide bu açıdan bir yorumunuz bence daha kaliteli bir gazeteci olduğunuzu sergileyecektir. Teşekkürler…
GÖZE ÇARPANLAR Sayın Mustafa Arabacıoğlu, Doğu Akdeniz Doğa İlkokulu ile ilgili sizin çözebileceğiniz fakat çözmekten kaçındığınızı düşündüğümüz bazı sorunlar kulağımıza ulaşıyor. Benim bildiğim Dr. Mustafa Arabacıoğlu o ince ruhunda vatandaşın sorunlarına duyarsız kalmazdı. Sizden ilgi bekliyoruz. Sayın Bugu Sümen Çohar, 1990’lı yıllarda Mağusa’dan Lefkoşa’ya öğrenciyken yine DAÜ’den yürünmüştü. Bu kez sizin Mağusa’dan Lefkoşa’ya yürüyeceğinizi görüyoruz. Yolunuz açık, şansınız bol olsun. Sayın Kutlay Erk, “Münhal” başlığı ile CTP’nin hedef alındığını görmek bizi üzdü. Öte yandan münhal bekleyen CTP üyelerinin yanı sıra diğer vatandaşlar zaten bu işi beceremediğinizi düşünüyor. Biz söyleyenlerin yalancısıyız. Sayın Ali Özmen Safa, Nazmi Pınar ile el sıkışmanız bir çok kesimde şok etkisi yarattı. Biz şaşırdığımızı maalesef söyleyemiyoruz. Sizin Nazmi’ye ve Nazmi’nin de size açtığını/açacağını söylediği davaların akıbetini de merak ettik. Bu arada Star Kıbrıs’ın internet sayfalarındaki Nazmi Pınar hakkında yaptırdığınız haberleri de sildirseniz iyi olacak. Sayın Fikri Toros, Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı ve Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer ile Brüksel'de temaslarda bulunduğunuzu ve bol tarafından midye yediğinizi duyduk. Umarız diğer iki örgütü daha sık Brüksel’e götürürsünüz.
GÜNÜN RESMİ [caption id="attachment_33262" align="alignleft" width="231"]
GÜNÜN RESMİ
[caption id="attachment_33261" align="alignright" width="246"]
