Johns Hopkins Üniversitesi Fizik ve Astronomi Bölümü'nde profesör olan başyazar Joseph Silk, bu keşfin galaksilerin nasıl oluştuğuna dair teorileri değiştirebileceğini açıkladı.
Astrophysical Letters dergisinde yayımlanan çalışmada, Webb teleskobu aracılığıyla gözlemlenen erken evrendeki uzak galaksileri incelendi.
Bu galaksiler, beklenenden çok daha parlaktı ve olağandışı yüksek sayıda genç yıldız ve süper kütleli kara delik içeriyordu.
KARA DELİK VE GALAKSİLER İLK 100 MİLYON YIL BOYUNCA BİR ARADA
Bulgular, kara deliklerin süper kütleli yıldızların çöküşünden sonra oluştuğu ve galaksilerin ilk yıldızların ortaya çıkmasından sonra oluştuğu yönündeki geleneksel düşünceye karşı çıkıyor.
Bunun yerine, kara deliklerin ve galaksilerin evrenin ilk 100 milyon yılı boyunca bir arada var olduğunu ve birbirlerinin gelişimini etkilediğini öne sürüyor.
YILDIZ OLUŞUMUNU HIZLANDIRDI
Silk'in ekibi kara deliklerden yüksek hızlı çıkışların evrenin erken dönemlerinde yıldız oluşumunu hızlandırdığını iddia ediyor.
Kara deliklerin etrafındaki güçlü manyetik alanlar tarafından üretilen bu çıkışların yakındaki gaz bulutlarını ezerek onları daha önce düşünülenden çok daha hızlı bir şekilde yıldızlara dönüştürdüğü ortaya koyuldu.
ERKEN EVRENİN İKİ AŞAMASI
Ekip, erken evrenin iki aşaması olduğunu düşünüyor.
İlk aşamada kara delik çıkışları yıldız oluşumunu hızlandırdı ve ikinci aşamada çıkışlar yavaşladı.
Gaz bulutları, süper kütleli kara deliklerden gelen manyetik fırtınalar nedeniyle çöktü ve hızlı bir şekilde yeni yıldızların oluşmasına yol açtı.
Jamess Webb Uzay Teleskobu ile gelecekte yapılacak gözlemlerin bu hesaplamaları doğrulaması ve evrenin evrimi hakkında daha fazla bilgi sağlaması bekleniyor