Prof. Dr. Canan Karatay'ın son zamanlarda zehirler listesine bir tane daha eklendi: Kola! Diğer yandan da önerisi Fındık!
Kolanın eroin gibi olduğunu belirten Karatay, kolaya çok dikkat edilmesi gerektiğini ve kolanın vücutta 90 dakikada bıraktığı etkiyi şöyle anlattı:
"Bir kutu kola içildiğinde ilk 10 dakikada günlük ihtiyacın 100 şeker geçer. 20'nci. dakikada kan şekeri aniden yükselir, buna karşılık insülin hormonu artar.
40'ıncı dakikadan sonra kafeinin tümü kana geçer ve kan basıncını yükseltir. 45'inci dakikadan sonra beyinde mutluluk hormonu yapımı artar. Bu beyinde eroine benzer bir etki oluşturur. 60-90 dakika sonra ani halsizlik hissi, acıkma ve huzursuzluk artar. Bu durum göbek yağlanmasına neden olur. Kola içerseniz hayatınız kısalır" dedi.
Fındık yiyenler diyabet olmaz!
"Fındık doğanın vitamin ve mineral kaynağıdır. Özellikle sınav öncesi çocuklara fındık yedirilmesini öneriyoruz. Çünkü fındık tüketildiğinde insanları zinde tutar. Ben her zaman söylüyorum, fındık fıstık çıtır çıtır, hem kan yapar hem ısıtır. Fındığın içerisinde demir, fosfor, magnezyum, omega 3 ve omega 6 vardır. Fındığın yağı da çok faydalıdır. Vatandaşlarımız yağlı olduğu için sakın yememezlik etmesin ya da çocuklarına yedirmemezlik etmesin. Mutlaka her fırsatta fındık tüketsin."
Fındığın fazla tüketilmesinin asla zararının olmayacağını vurgulayan Karatay, "İsteğiniz gibi doyana kadar yiyebilirsiniz. Sabah kahvaltıda tüketilebilir. Peynirin yerine, ekmeğin yanına çok yakışır. Öğle yemeğinde etin yerine yenilebilir. Ara öğün yapanlar yoğurdun içerisine katarak yiyebilir. Gece yatmadan, 20.00'den önce de yenilirse çok güzel uyunur"diye konuştu.
Fındık tüketenlerin şeker hastalığına yakalanmadığını yapılan bir çalışmada ortaya konulduğunun da altını çizen Karatay, "Haftada beş sefer fındık yiyen insanlarda şeker hastalığının çok azaldığı Harvard Üniversitesinde yapılan çalışmada tespit edildi. Ama hiç fındık yemeyenlerde ise şeker hastalığına yakalandığı gösterildi. Bu açıdan baktığımızda fındığın faydaları bir kez daha ortaya çıkmaktadır" ifadesini kullandı.
Canan Karatay kimdir?
Canan Efendigil Karatay, (d. 1943, Elazığ), Kalp ve İç Hastalıkları Profesörü, İstanbul Bilim Üniversitesi eski rektörü ve İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Ana Bilim Dalları öğretim üyesi, kalp ve iç hastalıkları uzmanı.
Lise eğitimini 1961 yılında Üsküdar Amerikan Lisesi'nde tamamlayan Karatay, 1967 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. 1972 yılında İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniği'nde iç hastalıkları uzmanlık eğitimini tamamladı. 1972-1974 yılları arasında kazandığı İngiliz hükümeti bursu ile Liverpool Regional Cardiac Center'da kardiyoloji alanında uzmanlık eğitimine başladı. 1974-1976 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniği'nde baş asistan olarak çalıştı. Karatay, görevini Grup Florence Nightingale Hastanesi'nde sürdürmektedir. Canan Efendigil Karatay Türkiye'de ilk kez uyluk atar damarı yoluyla koroner anjiografi yapan cerrahtır.
İlk kitabı Nisan 2011'de "Karatay Diyeti" ismiyle çıkmıştır. Bu en çok konuşulan kitabı da olmuştur. Daha sonra Kasım 2011 "Karatay Diyetiyle Yaşam Boyu Sağlık", Mayıs 2012 "Karatay Mutfağı", Şubat 2013 "Karatay Diyetiyle Obezite ve Diyabete Çözüm Var!" ve son olarak Ekim 2013'de "Karatay Diyetiyle Beslenme Tuzaklarından Kurtuluş Rehberi" isimli kitapları yayınlanmıştır.
Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü kurucularından olan ve halen Onursal Öğretim Üyesi sıfatıyla ders vermekte olan Ali Karatay'la evlidir.
Karatay'ın ortaya koyduğu gebelikte şeker yüklemesi testinin zararlı olduğu, D vitamininin diyabet hastalığından koruduğu, çocuklara türk kahvesi içerilmesinin yararlı olduğu gibi tıbbi tavsiyeler medyada tartışma konusu olmuş, Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği şeker yüklemesi ile ilgili beyanatları nedeniyle Karatay hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuş, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ile İstanbul Tabipler Odası’na tıbbi deontolojli ve hekimlik meslek etiğini ihlal ettiği gerekçesiyle şikayet etmiştir. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu bu konularda açıklama yaparak Karatay'ın beyanatlarının aksini savunmuştur.