Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı Kıbrıslı Türkler ile yabancı kişilerin evliliklerinden doğan çocukların yaşadıkları kimlik sorunu ile ilgili sosyal medya hesabından bir video yayımladı.
Niyazi Kızılyürek, Dilekçe Komitesi’nde yapılan Kıbrıslı Türkler’in karma evlilikten doğan çocuklarının hakları ile ilgili başvurularının kabul gördüğünü ve dosyanın açıldığını dile getirdi.
Kızılyürek, karma evlilikten doğan çocukların sorunlarının son derece insani olduğunu ifade ederek, “bu çocukları Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığından mahrum bırakarak Avrupa birliği yurttaşlığından da mahrum bırakmak kabul edilebilecek bir durum değildir” dedi.
Buna Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasının da uluslar arası hukukun da müsait olmadığını kaydeden Kızılyürek, “Bu uygulamalar temel insan haklarını ihlal ediyorsa o zaman ortada bir sorun var demektir” şeklinde konuştu.
Kızılyürek, Dilekçe Komitesinde bu görüşlerini dile getirdiklerini ifade ederek “Sonunda bu dilekçenin kabul görmesi ve dosyanın açık kalması konusunda bir karar çıktı” dedi.
Kıbrıs cumhuriyetine yazılı bir mektupla da bu sorunu gündeme taşıma kararının da çıktığını ifade eden Kızılyürek, Bu dilekçeye katılan 650’den fazla Kıbrıslı Türk olduğunun da altını çizdi.
Kızılyürek son olarak, “Bu hak mücadelesini hep birlikte sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek’in tam konuşması şu şekilde:
“Önemli bir gün benim için, dilekçe Komitesi‘ne yapılan Kıbrıslı Türkler’in karma evlilikten doğan çocuklarının hakları ile ilgili başvurumuzun kabul görmesi ve dosyanın açılması beni çok mutlu etti. Bugün o toplantıda yaptığımız müdahale ile de eğer bu gelişmeye bir nebze de olsun katkıda bulunmuşsak bu beni ayrıca mutlu ediyor.
Bu son derece önemli bir sorun insani bir mesele bir hak meselesi. Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlarının kendi çocuklarına karma evliliklerinden doğan çocuklarına yurttaş hakları verememeleri bu çocukları Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığından mahrum bırakarak Avrupa birliği yurttaşlığından da mahrum bırakmak kabul edilebilecek bir durum değildir.
Buna ne Kıbrıs anayasası müsaittir, ne uluslar arası hukuk müsaittir. Elbette Avrupa Birliği üye devletleri kendi yurttaşlık yasalarını düzenlemekle mükelleftirler böyle bir hakları vardır ve genel olarak da Avrupa birliği ve parlamentosu bu konulara müdahale edemez ama eğer bu uygulamalar temel insan haklarını ihlal ediyorsa o zaman ortada bir sorun var demektir.
Nitekim bugün yaptığımız konuşmada dilekçe komitesinde de bu görüşleri dile getirdik ve sonunda bu dilekçenin kabul görmesi ve dosyanın açık kalması konusunda bir karar çıktı.
Ayrıca Kıbrıs cumhuriyetine yazılı bir mektupla da bu sorunu gündeme taşıma kararı da çıktı, bu beni ayrıca mutlu etti.
Bu dilekçeye katılan 650’den fazla Kıbrıslı Türk vardı, Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşı vardı çok iyi bir iş yaptılar bunun arkası gelmesi lazım bu hak mücadelesini hep birlikte sürdürmeye devam edeceğiz.”