Büyük ihtimalle gelmiş geçmiş en işbirlikçi hükümet olarak tarihe geçmeye aday olan UBP-DP hükümeti, Türkiye’deki akıl hocalarının izinde gitmeye devam edecek gibi görünüyor: Bugün kendi doğal mekanı olan Eski Eserler Dairesi’nde değil Turizm Bakanlığı’nda toplanması planan Anıtlar Yüksek Kurulu’nun gündeminde Karpaz’ın yapılaşmaya açılması vardı. Yükselen tepkiler sonucu ertelenen toplantı çok açıktır ki “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilen Karpaz’a elektrik götürülmesiyle, sonrasında yol genişletme çalışmalarının yapılmasıyla başlayan sürecin son halkasıdır.
Çok açıktır ki bir yandan “Tek karış toprak vermeyiz!” deyip dağlarımızı paramparça edip satanlar, Girne’yi beton yığınına çevirenler, Mağusa’da ilkokul çocuklarının yıllarca önce ektiği yüzlerce ağacı hiçbir açıklama yapmadan kesenler, şimdi de gözlerini Karpaz’ımıza dikmişlerdir. Siyasi rant ve peşkeş uğruna bu doğal güzelliği sermayeye devredip Kıbrıs’ın kuzeyinde yarattığı çarpık kentleşme ve plansız yapılaşmayı Karpaz’a reva gören şu andaki hükümet ve geçmiş hükümetlere sözümüz; elektrik götürürken de, yolu genişletirken de karşınızdaydık, şimdi de karşınızdayız. Bizler “Özel Koruma Bölgesi” olarak ilan edilen Karpaz’ımıza dokundurmayız!
Karpaz, Kıbrıs’ta yaşayan halklar için bir değer olmanın yanında gelecek kuşaklara bırakacağımız mirastır. Çarpık kentleşme ve plansız yapılaşmadan ötürü fazlasıyla zorlaşan hayatımızda, nefes alabilmek adına ihtiyaç duyduğumuz Karpaz’ı ne sermayeye, ne ona kucak açan işbirlikçi hükümete ne de ona yol gösteren Ankara’ya ye-dir-me-yiz...