Kavala yeniden Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin gündeminde

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasını denetlemekle yükümlü Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi üç ayda bir yapılan rutin toplantısını gerçekleştirmek üzere yarın bir araya gelecek.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasını denetlemekle yükümlü Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi üç ayda bir yapılan rutin toplantısını gerçekleştirmek üzere yarın bir araya gelecek. Toplantının gündeminde AİHM'nin aldığı ancak Türkiye'nin uygulamadığı iş insanı Osman Kavala'nın tahliyesi kararı da var. Komite geçen Haziran ayında AİHM kararlarının uygulanmaması halinde Türkiye'ye yönelik ihlal prosedürü başlatacağını açıklamıştı.

Toplantı öncesinde Civil Rights Defenders, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği, Research Institute on Turkey, Roza Kadın Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Yurttaşlık Derneği ortak bir açıklama ile Ankara’ya AİHM kararlarını uygulama çağrısı yaptı.

Açıklamada AİHM'nin Kavala’nın bireysel başvurusunu 10 Aralık 2019 tarihinde karara bağladığı, Kavala’nın tutukluluğunun kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını ihlal ettiğine hükmederek derhal serbest bırakılmasını istediği hatırlatıldı. Kararda mahkemenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 18. Maddesine atıfla Kavala’nın tutukluluğunun siyasi saik taşıdığını ifade ettiği belirtildi.

"Çarşı davası" ile birleştirilen Kavala dosyası

Gezi davasının 18 Şubat 2020 tarihinde görülen karar duruşmasında Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu dokuz sanık beraat etmişti. Beraat kararının ardından tahliye edilmeyerek cezaevi çıkışında gözaltına alınan Kavala, bir gün sonra daha önce tahliye kararı çıkan başka bir soruşturma kapsamında tutuklanmış, ikinci soruşturmaya ilişkin iddianamenin hazırlanmasının beklendiği günlerde, 12 Mayıs 2020’de ise AİHM kararı kesinleşmişti. AİHM Büyük Dairesi de daha sonra, karara itiraz eden Türkiye’nin başvurusunu reddederek kararın nihai olduğuna hükmetti.

Kavala'nın dosyası, en son olarak kısa süre önce Yargıtay'dan dönen ve kamuoyu nezdinde "Çarşı davası" olarak bilinen yine Gezi direnişine dair 35 sanıklı başka bir dosya ile birleştirılmiş durumda.

İnsan hakları örgütlerinin açıklamasında "Hukuki usulsüzlükler de içeren bu birleşme kararı sonrasında çok sanıklı ve birbiriyle somut bağ taşımayan olayların konu edildiği torba bir davaya dönüşen Gezi dosyası, Osman Kavala'nın tutukluluk halinin uzatılması için hukuk dışı şekillerde araçsallaştırılmaya devam ediliyor" denildi.

"Türkiye hükümeti her ne kadar yaptığı savunmalarda bu yeni gelişmelerin AİHM kararını bertaraf ettiğini iddia etse de, Bakanlar Komitesi tespit edilen ihlallerin sürdüğü görüşünü korudu. Hükümetin iddialarının aksine Aralık 2019'dan bu yana geçen süreçte Kavala hakkında yeni bir delil ortaya konamadı, aranan suç bulunamadı. Her türlü yargı teamülünün yerle bir edildiği bu dört yıllık süreç boyunca Kavala'nın tahliyesinin yolunu açacak her dönemeçte yeni bir bahane yaratıldı" diyen insan hakları örgütleri "AİHM kararının derhal uygulanarak Osman Kavala'nın tahliye edilmesini talep ediyor; aksi takdirde Komite'yi ilgili AİHM kararının uygulanması için gerekli tüm tedbirleri almaya çağırıyoruz" açıklamasını yaptı.