Sn Başbakanım, “ Asgari ücrete yapılan 55TL lik artış içinize sindi mi?” sorusu, zorunuza gitmiş. “Ben solcu bir başbakanım, bu tür bir soru, zoruma gitti” demişsiniz. Doğru, böyle bir soru, solcu birisine ağır gelir. Ancak, solcu olan birisi, zaten emekçiyi açlığa mahkum ederek; bu soruyu sordurmaz. Asgari ücret belirleme masasında, işverenle bir olup; yasayı çiğneyerek; emekçiyi açlığa mahkum eden siz. İşverenlerin, güvenlik önlemleri almayışından kaynaklanan, iş cinayetlerine göz yuman siz. İşçilerinin sosyal güvencelerini yatırmayan işverenleri, görmezden gelen siz. Kaçak işçi çalıştırılmasına, ses çıkarmayan siz. Lefke Avrupa Üniversitesinde, sırf sendikalaşmak istediler diye, akademisyenleri işten attırıp, özel sektörde sendikalaşmaya karşı çıkan siz. Sosyal Güvenlik Yasası ile, tüm meslek gurubundaki gençleri, asgari ücret ile köleliğe mahkum eden siz. Sağlığa ve eğitime, yeterli bütçe ayırmayıp, külliye ve cami yapılmasına izin veren siz. Doktor ve öğretmen alımlarına para yok diyerek, üçlü kararnamelerle yeni müdür, müsteşar atayarak, müşavir ordusuna yenilerini ekleyen siz. Her hak arayışında, grevlere yasak kararı alarak, sendikaları itibarsızlaştırarak, örgütlülüğü ve hak savunuculuğunu ortadan kaldıran siz. Yandaş sendikalarla, polis kordonu altında mali protokol imzalayarak, demokrasiyi ortadan kaldıran siz. Eczacılar arasında, ayrıcalıklı zümre yaratan tüzük çıkararak, toplumda sınıfsal ayrım yaratan siz. UBP ve DP’ nin nüfus politikasını devam ettirerek, gençleri, işsiz aşsız bırakacak partizanlığı sürdürerek, göç yollarına düşüren siz. KTHY, telekominükasyon gibi halkın temel kaynaklarını özelleştirip, AKSA ile ihtiyaç fazlası üretim sözleşmesi yaparak, KIB-TEK’i özelleştirmeye çalışan siz. Polisin, Merkez Bankasının, yönetiminin, sizde olmayışını içinize sindiren siz. Kusura bakmayın ama tüm bunları yaptıktan sonra, kendinize “solcu” demeniz de bizim zorumuza gidiyor.