Kıbrıs Müzakerelerinde İngiliz Formülü Yeniden Gündemde

İki Toplumun Siyasi Eşitliği ve Federal Yapı Tartışmaları

Birleşmiş Milletler (BM) kaynaklarına göre, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik tartışmalarda geçmişte önerilen İngiliz Formülü yeniden gündeme gelmiş durumda. Bu formül, özellikle Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini ve iki toplum arasındaki dengeyi sağlama amacıyla daha fazla açıklık getirmeyi hedefliyor.

Formül, 2014 yılında Kıbrıslı Rum Lider Nicos Anastasiades ile Kıbrıslı Türk lider Mehmet Ali Talat tarafından imzalanan ortak bildirinin karmaşık ve anlaşılması güç ifadelerine dayanmaktadır.

 

İngiliz Formülü Nedir?

İngiliz Formülü, Kıbrıs'ta iki toplumlu, iki bölgeli bir federasyon önerisine dayanmakta ve bu formül çerçevesinde Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların siyasi eşitliği net bir şekilde tanımlanmaktadır.

Önerilen yapının temel noktaları şu şekilde:

  • Bağımsız bir devlet teşkil etmeyecek: Kıbrıslı Türkler, federal Kıbrıs’ın bir parçası olarak varlıklarını sürdürecekler. Kıbrıslı Türkler bağımsız bir devlet olarak tanınmayacak, ancak geniş özerklik haklarına sahip olacaklar.
  • Avrupa Birliği’nin bir üyesi olacak: Kıbrıs Federasyonu'nun bir parçası olan Kıbrıslı Türk toplumu, AB üyesi Kıbrıs Devleti'nin bir bileşeni olacak.
  • Üçüncü devletlerle anlaşmalar yapma hakkı tanınacak: Bu formüle göre, Kıbrıslı Türkler, spor, kültür ve hatta ticaret alanlarında üçüncü devletlerle bağımsız anlaşmalar yapma yetkisine sahip olacaklar.

 

İskoçya Modeli ile Benzerlikler

Bu model, Birleşik Krallık içinde İskoçya’nın statüsüne benzetiliyor. İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'nın yanı sıra, uluslararası spor müsabakalarına kendi milli takımlarıyla katılmakta ve kendi kültürel meseleleriyle ilgilenen ofisler bulundurmaktadır. Ayrıca, İskoçya'nın her İngiliz büyükelçiliğinde kendisine özgü kültürel ve ticari meselelerde danışmanlık yapan ofisleri bulunmaktadır. İskoçya’nın egemen bir tüzel kişilik olarak tanımlanması, bu modelin Kıbrıs’a uygulanabileceğine dair bir örnek teşkil ediyor.

İskoçya’nın statüsü ayrıca, bağımsızlık talep etme hakkını da içermekteydi. 18 Eylül 2014'te İskoçya, Birleşik Krallık'tan ayrılma konusunda bir referandum düzenleme izni aldı. Ancak, İskoç halkının %55'i bağımsızlığa karşı oy kullandı ve %44’lük bir kesim bağımsızlıktan yana oy verdi. İskoçya nihai olarak Birleşik Krallık'ta kalmaya karar verdi, ancak bu süreç, Kıbrıslı Türklerin gelecekte federal yapı içinde benzer bir bağımsızlık talebinde bulunabileceği olasılığını da gündeme getirdi.

 

Kıbrıslı Türklerin Egemen Eşitlik Tartışmaları

Kıbrıslı Türk lider Ersin Tatar’ın, egemen eşitlik çerçevesinde Kıbrıs Türk toplumunun statüsünün güçlendirilmesi yönündeki talepleri, federal çözüm tartışmalarında önemli bir yer tutuyor. Tatar, iki ayrı devletin tanınmasının bir zorunluluk olmadığını ve bu tür bir çözümün, Kıbrıslı Türklerin Türkiye üzerinden AB’ye daha yakın hale gelmesi gerektiğini savunduğu öner sürüldü.

Bu açıklamalar, Kıbrıslı Türklerin AB üyeliğiyle ilgili taleplerini de gündeme getirirken, egemen eşitlik kavramının sadece ayrılık anlamına gelmediği, bir federasyon içinde de uygulanabilir olduğu üzerinde duruldu.

Kıbrıs’ta Gelecek Nasıl Şekillenecek?

İngiliz Formülü, Kıbrıs’ta iki toplumun barışçıl bir şekilde bir arada yaşamasını sağlamayı ve iki toplumun siyasi eşitlik temelinde federal bir yapıda buluşmasını amaçlıyor. Ancak bu formül, tarafların birbirine güven duymasını gerektiriyor. Kıbrıslı Türklerin geniş özerklik hakları ve üçüncü devletlerle yapacakları anlaşmalar, federal yapı içindeki yerlerini güçlendirirken, bağımsızlık taleplerinin de uzun vadede gündeme gelebileceği tartışmalarını beraberinde getiriyor.

Kıbrıs müzakerelerinde çözüm arayışları, İngiliz Formülü’nün uygulanabilirliği etrafında şekillenirken, gelecekte iki toplumun siyasi eşitlik temelinde nasıl bir yapı oluşturacağı ve bu yapının uluslararası ilişkilerde nasıl bir yer bulacağı ise tartışılmaya devam ediyor.